0

0 OY
PUAN VER
5

Imdb: 6.7 (25 OY)

KONUSU

Babası Suriye’ye sürgüne gönderilince bir tiyatro kumpanyasında dansöz olan kızı Seher’le, aşık olduğu gencin öyküsü.

YORUM YAZ

SPOILER

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar
A

@asim_mauser

6 yıl önce

Sürgün

Film Refik Halit Karay'ın aynı adı taşıyan romanından uyarlama. Okumadım, fakat filmi izledikten sonra okumaya karar verdim. İstiklal Harbi aleyhine yazılar neşreden, Hürriyet ve İtilafçı Karay, yüzellilikler diye adlandırılan vatan haini listesinde bulunduğu için yurdu terk ederek, Beyrut'a gitmek zorunda kalmış. 1938'de afla yurda dönerek, 41'de Sürgün romanını yazmış. İhtimal ki hikayede geçen Yaver Hilmi Bey kendisi ya da kendisi gibi sürgünlerin ortak hikayesi.

Filmin yönetmeni Orhon Murat Arıburnu esasında şair. Hoş şiirleri var. Özellikle "Havva'nın Kızı" isimli şu şiiri pek hoşuma gider:

Bacak bacak üstüne koyma

Ortadan ayırma saçlarını

Gülerken deli edersin

Gülme

Esvabın darını giyme

Hele kapının önünde durup mehtaba karşı

Elini elime verme

Zor olur ayrılması senden

Bak söylüyorum

Delikanlıyım

Fena olurum

Günahkar olurum

Yapma

Sakın ha

Söylediklerime bakma!

Şair kişiliğinin yanı sıra sinemaya merak sala
... Devamı
Sürgün

Film Refik Halit Karay'ın aynı adı taşıyan romanından uyarlama. Okumadım, fakat filmi izledikten sonra okumaya karar verdim. İstiklal Harbi aleyhine yazılar neşreden, Hürriyet ve İtilafçı Karay, yüzellilikler diye adlandırılan vatan haini listesinde bulunduğu için yurdu terk ederek, Beyrut'a gitmek zorunda kalmış. 1938'de afla yurda dönerek, 41'de Sürgün romanını yazmış. İhtimal ki hikayede geçen Yaver Hilmi Bey kendisi ya da kendisi gibi sürgünlerin ortak hikayesi.

Filmin yönetmeni Orhon Murat Arıburnu esasında şair. Hoş şiirleri var. Özellikle "Havva'nın Kızı" isimli şu şiiri pek hoşuma gider:

Bacak bacak üstüne koyma

Ortadan ayırma saçlarını

Gülerken deli edersin

Gülme

Esvabın darını giyme

Hele kapının önünde durup mehtaba karşı

Elini elime verme

Zor olur ayrılması senden

Bak söylüyorum

Delikanlıyım

Fena olurum

Günahkar olurum

Yapma

Sakın ha

Söylediklerime bakma!

Şair kişiliğinin yanı sıra sinemaya merak salan Arıburnu aktörlük de yapmış. Düzgün fiziği ve harikulade yüzü ile sinema ekranına yakışan bir oyuncu olduğunu söylemem gerek. 50'de de ilk filmini çekmiş: "Yüzbaşı Tahsin" İkinci filminin yani Sürgün'ün hikayesini ise bahsini ettiğimiz Refik Halit Karay romanından almış.

Film sallanan bir gemide bulunan insanların ekranda belirmesi ile başlar. Bu insanlar vatandan sürülen ve gurbet yollarını tutan bir grup sürgündür. Bir meçhule doğru yol alırlar. Sonra flashback ile Yaver Hilmi Bey'in (Oyuncu olarak da Orhon M. Arıburnu yer alıyor) padişaha sadık bir zabit olduğunu, İstiklal Harbi hitamında rütbelerinin sökülerek sürgün edildiğini anlarız. Geride kızı Seher'i (Ayla Karaca) bırakarak Beyrut yolunu tutar. İşte sürgün Yaver Hİlmi Bey'in hazin daüssıla hikayesi de burada başlar.

Yaver Hilmi Bey gurbette bir de iç hesaplaşmaya girişir ve Cidal-i Milli'ye karşı gelmekle büyük bir hata yaptıklarını anlar. Öyle görünüyor ki bu aslında yazar Refik Halit Karay'ın iç hesaplaşmasıdır. Gazoz satıcılığından, inşaat ameleliğine kadar muhtelif işler yapar. Gururu kırılır ve bir ikincisi bir zabit olarak elleri de bu amele işlerine pek alışık değildir zaten. Hilmi Bey bu acılarla boğuşurken, sılada yalnız bıraktığı kızı Seher, Tiyatrocu Kani tarafından kandırılarak uyuşturucu ve alkole alıştırılır. En sonunda da kantocu olur. Lakin babasına yazdığı mektuplarda bir tüccarla evlendiğini yalanını söyler.

Hilmi Bey gurbet ellerde kendisi gibi sürgünlerle tanışır. Bunların kimi, Hilmi Bey gibi yaptıkları hatanın farkına varan vatanperverler, kimileri de kuvvetli Mustafa Kemal düşmanı kişilerdir. Tanıştığı kişilerden biri de Osmanlı Şehzadesi Keramettin Bey'dir. Keramettin Bey bir süre Hilmi Bey'i himayesine alır. Burada Hilmi Bey, Suzidil Kalfa (Nedret Güvenç) isimli hizmetçi kıza aşık olur. Lakin bir süre sonra yolları ayrılmak zorunda kalacaktır çünkü batık imparatorluğun müflis şehzadesi Keramettin Bey, Beyrutta biriken borçlarını Hilmi Bey'in üzerine yıkarak şehri terk etmeyi planlamaktadır. Bu zorunlu ayrılık öncesi iki aşık bir gün affolunup vatan birlikte dönmek için sözleşirler. Çürümüş bir kuşağı temsil eden şahzade, düşündüğünü yapar ve Hilmi Bey, borçlarla başbaşa kalır. Eh gerçekte de müflis imparatorluk müflisleyip, borca batık terekesini kuvvacılara bırakarak vatanı terk etmemiş midir?

Yeniden gurbet ellerde rezil olan Hilmi Bey, bir süre sonra af çıkması ile sevinir. Kendisi gibi sürgün arkadaşları ile bir araya gelerek yaptıkları hatanın muhasebesini yaparlar ve sılaya dönecek oldukları için memnun olurlar. Bu sırada eline bir afiş geçer ve kantocu olan Seher'in Halep'e bir turneye geldiğini öğrenir. Hilmi Bey bu acı sahneyi gözleriyle görmeden inanmak istemez ve Halep yolunu tutar.

Bu sırada Seher'e aşık olan İrfan da Seher'in peşinden Halep'e gelmiştir. Birlikte kaçıp babası Hilmi Bey'i bulmak üzere sözleşirler. Buna engel olmak isteyen kötülük timsali Tiyatrocu Kani, trenden düşerek ölür ve ilahi adalet yerini bulur. Seher son sahnesine çıktığı gün, mutluluk içinde, son dansını sevgilisi İrfan için yapmaktadır. Bu sırada Hilmi Bey kızının kantocu olduğunu gözleriyle görür ve sekte-i kalpten ruhunu teslim eder. Seher her şeyden habersiz mutlu iken, zavallı babası Hilmi Bey elem içinde ölür ve film hitama erer.

Filmde işittiğim iki şarkı çok hoşuma gitti. Birisi Rahmi Bey'in nihavent bestesi "Süzüp süzüp de ey melek" diğeri ise Kemani Serkis Efendinin saba bestesi "Karardı söndü ikbalim" idi. Maalesef Serkis Efendinin bastesini bulamadım. Lakin notaları mevcut bu eseri tambur ile çalıp seslendirmek üzere çalışmalar yapıyorum. Hazır olursa belki buraya yüklerim. Rahmi Bey'in bestesini ise buyurun Safiye Ayla'dan dinleyelim:

https://www.youtube.com/watch?v=Rxy56ihy5QU

Film doğu atmosferini son derece güzel yansıtmış. Hele kanto sahnelerinde alkış tutan sarhoş, serkeş Arap tiplemeleri gayet hoştu.Tabii dansöz sahneleri de orient havayı tamamlayan olmazsa olmazlardandı. Bunun yanı sıra yüzlere yapılan yakın plan çekimler ile karakter duyguları güzelce yansıtılmış. Elbette büyük bir sinema başyapıtı değil lakin Türk Sineması adına önemli ve güzel bir film.

Filmi izledikten sonra aklımda şu sorular belirdi: Acaba yüzellikler gerçekten Hilmi Bey ve arkadaşlarının İstiklal harbi aleyhine yaptıklarının yanlış olduğu muhasebesini yapmışlar mıydı? Yoksa bu yurda dönen Karay'ın, kuvvacılara yaptığı bir güzelleme yahut ödediği bir diyet miydi? Karay'ı okumadan bu hususta kanaat edinmem mümkün olmadığından, en azından filmle alakalı bu eserini okumaya karar verdim. Saygılar.
SPOILER

Sürgün filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Sürgün filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Sürgün filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL