... Devamı Küçük bir traktör fabrikası sahibi Fernand Naudin sakin ve gürültüsüz bir hayat sürmektedir. Bir gün kendisini Paris’e davet eden bir telgraf alır. Çocukluk arkadaşı Louis’in (bir adı da Meksikalı’dır ve az çok karanlık işlerin içindedir)son nefesine ucu ucuna yetişir. Louis Fernand’dan, dostluklarının hatırına, büyük fedakarlıklarla manastırda büyüttüğü kızı Patricia’ya göz kulak olmasını ister. Aynı zamanda "işlerinin" ve "iş adamlarının" yönetimini, aynı şekilde "gorili" Pascal’ı Fernand’a bırakır. Meksikalı’nın "çalışanları" "patrondan" kalan ganimeti paylaşma hayalleri kurarken olayların tersine dönmesinden hoşnut olmazlar. Fernand’ın karşılaştığı ilk sorun evde düzeni yeniden oturtmak olur. Elbette ki bu süreçte çeşitli maceralar yaşanacaktır. Fernand, en azından başlarda "tonton" amcasına yakınlık gösteren Patricia tarafında rahatlamayı beklerken hayal kırıklığıyla karşılaşır. Manastır eğitiminden fazla bir şey anlamamış olan Patricia kısa süre sonra aynı nedenlerden ötürü babasının "çalışanları" gibi söz geçirilemez bir hal alır. Bilhassa da Patricia’nın nişanlısı Antoine Fernand’ın sinirlerini zıplatmaktadır. Bu sorular kahramanımızın başına bir çok dert açar, ta ki herşeyi yoluna koyana kadar:"Kötü çocuklar" taraf değiştirirler. Fernand ise, en sonunda sakinleşen "yeğeni" Patricia’yı mutluluğu yakalayacağı Antoine’nin yanına, kiliseye götürmektedir...