... Devamı Ken Burnsün II. Dünya Savaşı hakkında belgesel, dünya tarihinde ilk ve tek savaş tahvilleri satın alan, donanmaya katılan ya da sırası geldiğinde bir B-17 savaş uçağının cıvatalarını sıkıştıran savaş dönemi insanlarının yaşadıklarını izleyenleri derinden etkileyecek bir şekilde ortaya koyuyor. Belgeselde savaşla ilgili çok ender bulunan görüntülere de yer veriliyor. Bunların arasında savaşta hayatlarını kaybeden insanlardan, Nazi ölüm kampalarına ait çekimlere kadar pek çok görüntü yer alıyor.
Londraya yapılan saldırıya, Stalingrad, Bergen-Belsen ve Varşova ayaklanmalarına da yer veren bu belgesel, yaşlı bir savaş gazisinin deyimiyle gerekli olan bir savaşın küçük kasaba insanlarının hayatlarını nasıl sarstığını hatta alaşağı ettiğini anlatan dokunaklı ve detaylı bir antoloji niteliğinde.
Belgeselde karşımıza çıkan yüzler arasında önemli isimler de var. Örneğin, İtalya Cephesinde tek kolunu kaybeden Senatör Daniel K. Inouye, Fransa Cephesinde ağır yaralanan tarihçi Paul Fussell ve savaş esnasında pilotluk yapan emekli İngilizce profesörü Samuel Hynes gibi... Ancak bunlar arasında belki de en etkileyici olanı 2001de hayatını kaybeden ve savaşın en ağır geçtiği cephelerden biri olan Pasifik Cephesinde yaşadıklarını ve hislerini günlüğüne kaydetmiş olan Mobile kasabasından gelen asker Eugene Sledgein başından geçenler...
Ken Burnsün yaklaşımı ve bakışaçısı tıpkı önceki çalışmalarındaki gibi yine izleyiciyi ekrana kilitleyecek derecede etkileyici ve hüzünlü. Belgesel temel olarak dört Amerikan kasabasının tanık olduğu olaylara yoğunlaşarak II. Dünya Savaşını anlatıyor... Savaş esnasında Waterbury Conn, Mobile Ala ve Sacramento kasabalarının önemlerinin artarak nasıl savunma merkezleri haline geldikleri, tarımla uğraşan küçük bir kasaba olan Luvernenin ise dimdik ayakta kalarak genç askerlerin geri dönüşünü nasıl beklediği konu ediliyor.
Ken Burns özellikle Amerikan Tarihinde yer etmiş olguları konu alan çalışmalarıyla tanınan çok önemli bir film yapımcısı. Bunların arasında 1990 tarihli İç Savaş, 1994 tarihli Beyzbol ve 2001 tarihli Jaz sayılabilir. Dolayısıyla bu çalışmasında da II. Dünya Savaşının özellikle Amerikan toplumu üzerindeki etkilerinden bahsediyor ve belki de artık kısa süre içerisinde aramızdan ayrılacak olan savaş gazilerinin anılarına ve yaşadıklarına etkileyici bir şekilde yer veriyor.