... Devamı 21. yüzyıla yedi gün kala Tayvan. Hava tamamen kirlenmiş, şehir ardı arkası kesilmeyen yağmur dalgalarıyla yıkanıyor. Esrarlı bir hastalık salgın raddesine ulaşıyor ve hükümet hastalığın görüldüğü bölgenin boşaltılmasını emrediyor. Bir sosyal konutta, yıkılmanın eşiğindeki bir evde, Hsiao-kang zil sesiyle uyanıyor: bir sızıntıdan şikayet eden alt kattaki komşusunun, tesisatçı göndermiş olduğunu anlıyor. Tesisat sorunu halledilemiyor, üstelik oturma odasında geriye kocaman bir delik kalıyor. Ama bu durum Hsiao-kang’ın pek de umurunda olmuyor sanki. Aksine, delik ona aşağıda neler olup bittiğini öğrenme fırsatı sağlıyor. Bu durum öylesine büyüleyici geliyor ki, bir süre sonra artık deliği tamir ettirmek istemiyor. Kaderleri esrarlı koşullar tarafından belirlenen insanların öyküleri, veciz bir yapı ve tsai ming-liang’ın o iyi bilinen yönetmenlik enerjisi sayesinde daha da güçleniyor. Bu da filme alışılmadık bir atmosfer sağlarken kentteki yabancılaşma duygusunu vurguluyor.