6.4

9 OY
PUAN VER
5

Imdb: 6.5 (3.265 OY)

KONUSU
Film, Barbe ile çocukluk aşkı Demester’e odaklanıyor. Küçük bir kasabada yaşayan bir grup delikanlı cepheye gönderildiğinde silah arkadaşlığı, barbarlık ve korkuyla tanışır. Ölüm, işkence ve acı alışık olduklarının tam aksine savaşın bulaştığı her yere yayılmıştır. Onlar bu korkular arasında can ver ... Devamı
Film, Barbe ile çocukluk aşkı Demester’e odaklanıyor. Küçük bir kasabada yaşayan bir grup delikanlı cepheye gönderildiğinde silah arkadaşlığı, barbarlık ve korkuyla tanışır. Ölüm, işkence ve acı alışık olduklarının tam aksine savaşın bulaştığı her yere yayılmıştır. Onlar bu korkular arasında can verirken Barbe ise askerlerin dönüşünü beklerken eriyip tükenmektedir. Bruno Dumont, Cannesda Jüri Büyük Ödülünü kazanan filminin , Cepheye giden askerlerin, düşmana karşı yürüyüşlerinin, silah arkadaşlığının, savaşın acılarının; dehşeti -salt dehşeti- bekleyişin ve bunun ardından, yeniden sıradan insanlara dönüşmeleri gerektiğinde olanların öyküsünü anlattığını söylüyor.

YORUM YAZ

SPOILER

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar

@no_one

6 yıl önce

6 / 10

İzlediğim 3. Bruno Dumont filmi oldu. "L' humanite" ve ",La vie de Jesus" filmlerinde olduğu gibi minimal öğelere, soğuk ve biraz bunaltıcı atmosfere, benzer çekim tekniklerine ( kişiden çok mekan odaklı) az diyalog, durgun mizaçlı karakterler, saf şiddet ve salt cinsellik gibi durumlara ve de boşluklar dolu senaryoya yer verdiği, izlemesi zor olan bir Dumont filmi, süresini uzun tutmama sebebi de yönetmenin kendisini iyi tanıyor olmasından dolayı olsa gerek. :)

Soğuk ve tenha olan, insanların tarım ve hayvancılıkla uğraştığı ufak bir kasabada çocukluktan beri bir arada büyüyen gençlerin savaşa gitmeden önceki, svaş sırası ve savaştan döndükten sonraki ruhsal durumlarına odaklanan, "L' humanite" filminde olduğu gibi ahlak anlayışlarını, farklı değişkenleri araya harmanlayarak dost-sevgili-bağ-sadakat arası ilişkileri irdeleyen bir film. Çocukluk arkadaşlarının sıradan bir eylem gibi cinsel birliktelikleri, söylenmemiş gerçeklerin tozla
... Devamı
İzlediğim 3. Bruno Dumont filmi oldu. "L' humanite" ve ",La vie de Jesus" filmlerinde olduğu gibi minimal öğelere, soğuk ve biraz bunaltıcı atmosfere, benzer çekim tekniklerine ( kişiden çok mekan odaklı) az diyalog, durgun mizaçlı karakterler, saf şiddet ve salt cinsellik gibi durumlara ve de boşluklar dolu senaryoya yer verdiği, izlemesi zor olan bir Dumont filmi, süresini uzun tutmama sebebi de yönetmenin kendisini iyi tanıyor olmasından dolayı olsa gerek. :)

Soğuk ve tenha olan, insanların tarım ve hayvancılıkla uğraştığı ufak bir kasabada çocukluktan beri bir arada büyüyen gençlerin savaşa gitmeden önceki, svaş sırası ve savaştan döndükten sonraki ruhsal durumlarına odaklanan, "L' humanite" filminde olduğu gibi ahlak anlayışlarını, farklı değişkenleri araya harmanlayarak dost-sevgili-bağ-sadakat arası ilişkileri irdeleyen bir film. Çocukluk arkadaşlarının sıradan bir eylem gibi cinsel birliktelikleri, söylenmemiş gerçeklerin tozla kaplandığı bir zamanda aynı bölükte görev alacak olan kasabalı gençlerin kiminle, kime karşı, gidecekleri yeri bile bilmeden girecekleri bu savaşta; savaşa başlandığı andan itibaren amacın tüm ahlakı ve vicdanı bir kenara bırakarak hayatta kalmak ve kendilerinden olmayan, tanımadıkları, ne için öldürmeleri, düşmanlık gütme sebeplerini bile bilmeden saldırdıkları o insanları kendi amaçları doğrultusunda köle, sex nesnesi veya sadece birer nesne görmek amacıyla herşeyin mübah görüldüğü gerçeği, savaşın o değişmeyen acımasız gerçek yüzünü, aslında herkesin yanına vicdanı, inancı, izafi de olsa etik anlayışını almadan yola çıktığını, Dostoyevski'nin de tabir ettiği gibi mübah olabilmesi için ortadan kalkması gereken Tanrı'yı bir kenara bırakan insanların gerçek yüzlerini gösterir. Dost ya da sevgili arasında veya tanımadığı insanlarla da sıradan bir eylem gibi kısa süreli cinsel birliktelikler yaşayan Barbe ise dostlarından ayrı kalınca o da kendi hakikat ve yalnızlık savaşını verir cepheden uzak da olsa. Gidenlerin çoğu dönemese de tekrar bir araya gelindiğinde savaş sonrası; savaşta aktif rol oynayıp oynamamanın bir öneminin kalmadığına, gidenlerin de kalanların da neler kaybettiğini ya da savaşın( o otonom bölgenin, mübahlar başkentinin) kimlere kendileri hakkında ağır gelecek gerçekleri bombalar, kurşunlar orkestrasıyla haykırdığına tanık oluruz.

Bruno Dumont filmleriyle Harmony Korine filmleri; Korine'nin aşırı deneysel çalışmaları dışında benzer. İki yönetmenin de filmlerini izlediğimde " Ne izledim, ne mana çıkarmam lazımdı, bi anlamı var mıydı, düşündüklerim abesle iştigal mi, yönetmen bunca boşluğu neden bize yüklemiş, ne düşünüp yazsam da sanki ipin ucunu bir türlü yakalayamayacağım, vb." sorularla, sorunlarla karşılaşıyorum. Ama nedense iki yönetmenin filmlerini de sonrasında neler olacağını az çok kestirmeme, tahmin etmeme rağmen izleme istediği duyduğumu fark ediyorum.

Bu tarz filmlere "Bol Kopuklu" filmler diyorum, yönetmenler filmi a'dan z'ye ayrıntılı anlatmak yerine, bol kopuklu bir kahve ikram ediyor izleyene, seviyorsanız eğer bu tadı Korine ve Dumont filmografilerine göz atabilirsiniz. ( Özellikle Julien Donkey-Boy gibi duyarsızlaşmış ve izafi duyarlı tutum sergileyenlere yöneltilen ağır gerçekleri, sahte toplumsal vicdanı aşağılayan, gerçek manada gerçekleri söyleyen, rahatsız edici bu filmi izleyebilirsiniz.)
SPOILER

Flanders filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Flanders filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Flanders filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL