Arılar

Düşük puanı biraz yanıltıcı geldi bana. İyi bir film denemese de geniş bir bütçeye ve kadroya sahip "profesyonel düzeyde kötü bir film". Bütçesinin ve ABD ordusunun yardımıyla tatmin edici set ve lojistik kullanımı mevcut. Efektlerinin de makul bir şekilde zamana direnebildiği söylenebilir. Öte yandan oyunculuk, hikaye ve anlatım için aynısı söylenemez.

Arı saldırılarına maruz kalanları izlerken ortaya gülünç ve absürt bir görüntü çıkıyor. Ayrıyeten hikayenin devam edebilmesi için dahil edilmiş bazı diyaloglarda da aynı etkiye sahip bir aptallaştırma var. Bunlar filmin ciddiyetini azaltsa da benim açımdan akıcılığına doğrudan etkisi olmadı. Özellikle filmin ilk yarısı dikkatimi korumayı başardı. Ancak bu noktada filmle ilgili diğer sorunlar belirginleşmeye başlıyor. Film gereksiz katmanlara sahip. Hikayenin özüne katkısı olmayan; felaket temasından uzaklaşan birçok yan yola giriyor ve bu yan yollarda filmi derinleştirmekten ziyade sadece dikkat dağıtıyor ve ani atmosfer değişimiyle filmin içinde sanki başka bir film varmış hissi yaratıyor. Bu yan yolların asıl hikayeye anlamlı bir şekilde bağlandığı da söylenemez.

Bunlara rağmen filmin aşırı kötü ününü (birçok kritik tarafından dönemin en kötü filmi olarak görülmesi, Michael Caine'in filmden "en kötü filmim" şeklinde bahsetmesi vs.) hala garipsediğimi söyleyebilirim. Anladığım kadarıyla 70'lerde arıların ve diğer böceklerin saldırısı temalı filmlerin çokluğundan oluşan doygunluk, yönetmenin benzer formülleri önceden kullanması, filmin büyük bütçesinin ve kadrosunun şişirdiği beklentinin balon misali patlaması gibi faktörler var.