11 yıl önce
6.8
150 OYPUAN VER
5
Imdb: 7.3 (160.568 OY)
KONUSU
İkinci Dünya Savaşı?ndan bir yıl önce, yoksul bir ailenin kız çocuğu bir geyşa evinde hizmetçi olarak çalışmaya başlar. Gizemleri günümüze kadar korunan, saklı ve bir o kadar da büyülü bir dünyada büyüyen kız çocuğu, rekabetin bitmediği, hataların affedilmediği bir dönemde efsanevi geyşa Sayuri?ye d
... Devamı
İkinci Dünya Savaşı?ndan bir yıl önce, yoksul bir ailenin kız çocuğu bir geyşa evinde hizmetçi olarak çalışmaya başlar. Gizemleri günümüze kadar korunan, saklı ve bir o kadar da büyülü bir dünyada büyüyen kız çocuğu, rekabetin bitmediği, hataların affedilmediği bir dönemde efsanevi geyşa Sayuri?ye dönüşür. Dönemin en güçlü erkeklerini parmaklarında oynatan Sayuri, rakiplerinin tuzaklarına aldırmaksızın gerçek aşkın hayalleriyle yaşamaktadır. Rob Marshall?ın yönettiği Oscar ödüllü senarist Akiva Goldsman’ın Arthur Golden?in aynı adlı çok satan romanından uyarladığı yapıt altı dalda Oscar adayı.
-
Rob Marshall
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Sayuri
Hatsumomo
Mameha
Chairman
Chiyo
Anne
Nobu
Pumpkin
YORUM YAZ
POPÜLER YORUMLAR
Cinselliği çağrıştıran konusuna rağmen cinselliğe hiç yer verilmemiş olması nedeniyle sansürlenmiş bir tv filmi izlenimi bırakan film, birinin dediği gibi duygusal filmlerden hoşlanmayanlar için Çin işkencesi daha doğrusu Japon işkencesine dönüşebilir.
Hatsumomo karakterinin ön plana çıktığı başarılı oyunculuklarla birlikte, yaratılan atmosferin steril görselliği, seyir zevki yüksek bir film çıkarmış ortaya...
Gerdeğe kırmızı kuşakla "mizuage"ye kırmızı kimono ile gidildiğini, Japon tipi kader mahkumu kadınların (geyşaların) yatarak değil ayaklarının üstünde durarak toplum içinde yer edinebildiğini öğrendiğimiz film, Yeşilçam klasiğine yakışır bir sonla biterken, mutlu olabilmek için bencil olabilmek gerekir dedirtiyor.
Bir de kadınlar tehlikeli yaratıklar mı denmek istenmiş acep?
Hatsumomo karakterinin ön plana çıktığı başarılı oyunculuklarla birlikte, yaratılan atmosferin steril görselliği, seyir zevki yüksek bir film çıkarmış ortaya...
Gerdeğe kırmızı kuşakla "mizuage"ye kırmızı kimono ile gidildiğini, Japon tipi kader mahkumu kadınların (geyşaların) yatarak değil ayaklarının üstünde durarak toplum içinde yer edinebildiğini öğrendiğimiz film, Yeşilçam klasiğine yakışır bir sonla biterken, mutlu olabilmek için bencil olabilmek gerekir dedirtiyor.
Bir de kadınlar tehlikeli yaratıklar mı denmek istenmiş acep?
!--SPOILER--!!--SPOILER--!!--SPOILER--!
Filmin geyşalık hakkındaki duruşu çok sığ. Ne geyşalık tam manasıyla anlatılmış ne bir eleştiri sunulmuş. Film görsel açıdan güzel. Müzikleri de sahnelere çok iyi gitmiş, ancak şu mutlu son olayı her şeyi mahvediyor bence. Tiksiniyorum mutlu sonlardan, çünkü hayat hiçbir zaman böyle gelişmiyor. Kadınların ve etlerinin sömürüldüğü başka bir alan olan geyşalığın bir sanat olarak sunulması beni rahatsız etmedi değil. Bu bakışın yönetmenin değil de o dönemin insanlarının bakışı olduğunu umarak yaşamıma devam edeceğim efendim.
!--SPOILER--!!--SPOILER--!!--SPOILER--!
Filmin geyşalık hakkındaki duruşu çok sığ. Ne geyşalık tam manasıyla anlatılmış ne bir eleştiri sunulmuş. Film görsel açıdan güzel. Müzikleri de sahnelere çok iyi gitmiş, ancak şu mutlu son olayı her şeyi mahvediyor bence. Tiksiniyorum mutlu sonlardan, çünkü hayat hiçbir zaman böyle gelişmiyor. Kadınların ve etlerinin sömürüldüğü başka bir alan olan geyşalığın bir sanat olarak sunulması beni rahatsız etmedi değil. Bu bakışın yönetmenin değil de o dönemin insanlarının bakışı olduğunu umarak yaşamıma devam edeceğim efendim.
!--SPOILER--!!--SPOILER--!!--SPOILER--!
Çok ilgimi çekti. Ama film geyşaları anlatma onların ruh düyasını yansıtma konusunda biraz yavan kalmış gibi. Yazdım bir kenara. 5-10 yıl sonra planladığım gibi olursa anavatanında bir gözlem yapacağım.
Oyuncu seçimi pek hatalı değilde Başkan karakteri yakışmamış gibi geldi bana. Hele son sahnede hiçbir estetik yoktu.
Başrolde ki bayan için diyecek söz bulamıyorum. Saf güzellik. Çekik bayanlar da mavi renk gözler beni benden alıyor.
Her neyse ortalamanın üstünde bir film 7/10 ideal gibi :)
Hee bide unutmadan. Bu film Japonca olsaydı gerçekten muhteşem, harika, bambaşka film olurdu gibime geliyor.
Oyuncu seçimi pek hatalı değilde Başkan karakteri yakışmamış gibi geldi bana. Hele son sahnede hiçbir estetik yoktu.
Başrolde ki bayan için diyecek söz bulamıyorum. Saf güzellik. Çekik bayanlar da mavi renk gözler beni benden alıyor.
Her neyse ortalamanın üstünde bir film 7/10 ideal gibi :)
Hee bide unutmadan. Bu film Japonca olsaydı gerçekten muhteşem, harika, bambaşka film olurdu gibime geliyor.
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Öncelikle filmi kitabını okumadan izlediğimi belirtmek isterim. Filmi genel anlamda beğendim, olumlu bulduğum özellikleri olumsuz bulduklarımdan daha fazla. Başrol Chiyu karakteri zaten harikaydı, diğer oyunculuklar da oldukça iyiydi. Kullanılan müzikler dinlendirici, sakin müziklerdi. Görsel anlamda vizyona girdikten 13 sene sonra izlememe rağmen bir probleme rastlamadım. Bulduğum tek sıkıntı geyşa kültürünün iyi anlatılıp Japon kültürünün biraz es geçilmesiydi. İyi seyirler.
http://www.filimadami.com/film/2687/the-secret-life-of-geisha/bu belgeseli de geyşa yaşamını merak edenler izleyebilir
Bir Geyshanin anilari filminin tumunu internetde nasil izleye bilirim.Lutfen cevap yazin.
Farklı bir kültürü ve geleneği tanıtmak adına başarılı bir yapım olduğunu söyleyebiliriz, keza çoğu insanın kafasında yer etmiş Geyşa modelininin safi basit bir hayat kadınından ibaret olmadığını görebilmek bu filmde mümkün.
Oyuncular içinde özellikle başroldeki küçük kız acayip derecede tatlıydı, iyi iş çıkarmış.
Bu arada dip not olaraktan; film 6 dalda Oscar'a aday olup 3 dalda kazanmış.
Oyuncular içinde özellikle başroldeki küçük kız acayip derecede tatlıydı, iyi iş çıkarmış.
Bu arada dip not olaraktan; film 6 dalda Oscar'a aday olup 3 dalda kazanmış.
Geri dönüp düşündüğümde aklımda sadece birkaç sahne, birkaç kostüm bırakabilmiş bir film. Görsel açıdan güçlü fakat genel kültür açısından pek bir getirisi yok
Geyşaların fahişe olmadıklarına inanılmasında bu kadar zorlanılmaması gerektiğini düşünüyorum öncelikle. Yani, ülkemizde bir zamanlar konsomatrislik var idi; günümüzde de hala dansözlerimiz var, ayrıyeten striptiz kulüpleri var. Yani illa bir cinsel ilişki gerekmiyor, ama Geyşalık bunlardan apayrı; filmden (veya kitaptan) görülebileceği üzere bir adabı var, bir zerafeti var. Muhabbettir, danstır... Neyse efendim, beni çok cezbettiğini söyleyeyim. Sonra mübalağa ettiğimi düşünmeyiniz,, çünkü gerçekten çok seviyorum. Üstelik idealimdir, Türkiye'ye bir Japon köyü kuracağım usülünce.. Kültürel ve mistik yönlerini taşıyan bir belde. O zamanlara belki dönemeyiz, ancak o dönemin ruhunu yaşatmanın bir yolunu arayacağım. :)
Filme dönelim iyisi mi... Filmin yönetmeni Rob Marshall. Daha geçen gün yeni vizyona girdi bir filmi. Karayip Korsanları: Gizemli Denizlerde. İzledim onu da. Karayip Korsanları serisinin de hayranı olmama rağmen filmin vasat ... Devamı
Filme dönelim iyisi mi... Filmin yönetmeni Rob Marshall. Daha geçen gün yeni vizyona girdi bir filmi. Karayip Korsanları: Gizemli Denizlerde. İzledim onu da. Karayip Korsanları serisinin de hayranı olmama rağmen filmin vasat ... Devamı
Geyşaların fahişe olmadıklarına inanılmasında bu kadar zorlanılmaması gerektiğini düşünüyorum öncelikle. Yani, ülkemizde bir zamanlar konsomatrislik var idi; günümüzde de hala dansözlerimiz var, ayrıyeten striptiz kulüpleri var. Yani illa bir cinsel ilişki gerekmiyor, ama Geyşalık bunlardan apayrı; filmden (veya kitaptan) görülebileceği üzere bir adabı var, bir zerafeti var. Muhabbettir, danstır... Neyse efendim, beni çok cezbettiğini söyleyeyim. Sonra mübalağa ettiğimi düşünmeyiniz,, çünkü gerçekten çok seviyorum. Üstelik idealimdir, Türkiye'ye bir Japon köyü kuracağım usülünce.. Kültürel ve mistik yönlerini taşıyan bir belde. O zamanlara belki dönemeyiz, ancak o dönemin ruhunu yaşatmanın bir yolunu arayacağım. :)
Filme dönelim iyisi mi... Filmin yönetmeni Rob Marshall. Daha geçen gün yeni vizyona girdi bir filmi. Karayip Korsanları: Gizemli Denizlerde. İzledim onu da. Karayip Korsanları serisinin de hayranı olmama rağmen filmin vasat olduğunu söylemeliyim. (Kaydadeğer sahneleri vardı elbet, genel itibariyle vasattı.) Ancak Rob Marshall'ı "Bir Geyşa'nın Anıları" filmiyle takdir ediyorum. Görüntü yönetmenini, sanat yönetmenini, kıyafet tasarımcısını vs. emeği geçenleri takdir ediyorum çekimde. Müzikleri de çok hoştu, OST'u hali hazırda bilgisayarımda ve dinliyorum. Sayuri's Theme, Becoming a Geisha, The Chairman Waltz... Hoş. Oyuncular da tanıdık. Hatsumomo rolündeki güzelliği nereden tanıdığımı film boyunca çıkaramadım, oyuncunun(Gong Li) filmografisine bakınca anladım: Hannibal Rising'te Hannibal'ın teyzesi rolündeydi. :) Çok güzel gerçekten, Asyalı kadınları seviyorum. Chiyo/Sayuri rolündeki gözlerine kurban güzel kızımız da yine Ying xiong(Hero) filminde karşıma çıkmıştı. Ken Watanabe abimiz var bir de, bu abimiz zaten bilinen yüzlerdendir. Kadrosu iyiydi yani filmin, diğer oyuncular da iyi oynadılar, rollerini yaşadılar. İlginç olan, Gong Li ve Ziyi Zhang ablalarımızın Çinli olması; yine de benim gözümde sırıtmadı. Yani Gong Li kesinlikle sırıtmadı. Oyuncu kadrosundan sonra bir şey daha var, unutmadan söyleyeyim: Keman sololarının çalgıcısı Itzhak Perlmann; çok mühim bir insandır kendisi. Ve filmin ne kadar kaliteli olduğunun güvencesidir diyebilirim. :)
Biraz da filmden bahsedecek olursak, film kitaptan uyarlama.
Filmin son sahnesine kadar bir dram seyrediyoruz. Ancak son sahnesinde... :) Nobu-san öğrenmeyecek mi birlikteliklerini sonradan? Ayrıca "Pumpkin"in(Balkabağı) intikamını aldığı mesele neydi? Annenin evlatlık olarak kendisi yerine Chiyo'yu seçmesi mi? İlginç, bir an tereddütte kaldım. Kardeşinin kaçtıktan sonra bir daha ortaya çıkmamasını anlarım, ancak Chiyo'nun kardeşinin bahsini hiç açmaması anormal geldi. "Satsu kimbilir şimdi nerededir?" gibisinden. Hatsumomo'ya ne oldu acaba?
---spoiler---
Ah şu geyşalar... Makyaj sahnesi, Chiyo'nun dans sahnesi... bunlar çok hoştu. Yürüyen bir sanat eseri, kendi tabirince. Kitabını da okumalı, evet. Geyşalardan daha fazla bahsedildiğini görmek için insanın içinde bir heves uyanıyor. Bu film sizi Geyşaların gizemli dünyasına çekecek! İzlemekten çekinmeyin... :)
Filme dönelim iyisi mi... Filmin yönetmeni Rob Marshall. Daha geçen gün yeni vizyona girdi bir filmi. Karayip Korsanları: Gizemli Denizlerde. İzledim onu da. Karayip Korsanları serisinin de hayranı olmama rağmen filmin vasat olduğunu söylemeliyim. (Kaydadeğer sahneleri vardı elbet, genel itibariyle vasattı.) Ancak Rob Marshall'ı "Bir Geyşa'nın Anıları" filmiyle takdir ediyorum. Görüntü yönetmenini, sanat yönetmenini, kıyafet tasarımcısını vs. emeği geçenleri takdir ediyorum çekimde. Müzikleri de çok hoştu, OST'u hali hazırda bilgisayarımda ve dinliyorum. Sayuri's Theme, Becoming a Geisha, The Chairman Waltz... Hoş. Oyuncular da tanıdık. Hatsumomo rolündeki güzelliği nereden tanıdığımı film boyunca çıkaramadım, oyuncunun(Gong Li) filmografisine bakınca anladım: Hannibal Rising'te Hannibal'ın teyzesi rolündeydi. :) Çok güzel gerçekten, Asyalı kadınları seviyorum. Chiyo/Sayuri rolündeki gözlerine kurban güzel kızımız da yine Ying xiong(Hero) filminde karşıma çıkmıştı. Ken Watanabe abimiz var bir de, bu abimiz zaten bilinen yüzlerdendir. Kadrosu iyiydi yani filmin, diğer oyuncular da iyi oynadılar, rollerini yaşadılar. İlginç olan, Gong Li ve Ziyi Zhang ablalarımızın Çinli olması; yine de benim gözümde sırıtmadı. Yani Gong Li kesinlikle sırıtmadı. Oyuncu kadrosundan sonra bir şey daha var, unutmadan söyleyeyim: Keman sololarının çalgıcısı Itzhak Perlmann; çok mühim bir insandır kendisi. Ve filmin ne kadar kaliteli olduğunun güvencesidir diyebilirim. :)
Biraz da filmden bahsedecek olursak, film kitaptan uyarlama.
---spoiler---
Ah şu geyşalar... Makyaj sahnesi, Chiyo'nun dans sahnesi... bunlar çok hoştu. Yürüyen bir sanat eseri, kendi tabirince. Kitabını da okumalı, evet. Geyşalardan daha fazla bahsedildiğini görmek için insanın içinde bir heves uyanıyor. Bu film sizi Geyşaların gizemli dünyasına çekecek! İzlemekten çekinmeyin... :)
emperyalistler savaşçılara (samuraylar) yaptıklarını estetik o....lara (geyşalar) da yapıyorlar ya kırılma noktasıdır
Film hem geyşalara hem de izleyicilere mesafeli, soğukdavranmış - sadece görselliğe eğilmiş gibi, etkileyici olamıyor..
Geyşalık hala tam kavrayamadığım bir husus - ilgimi de, merakımı da ancak bağımsız sinemanın hazırladığı bir belgesel film ile giderebileceğim sanırım.. Japonya'dançıksa o da ala..
Geyşalık hala tam kavrayamadığım bir husus - ilgimi de, merakımı da ancak bağımsız sinemanın hazırladığı bir belgesel film ile giderebileceğim sanırım.. Japonya'dançıksa o da ala..
Bir Geyşanın Anıları filmine Benzer Film ekliyorsun.
Bir Geyşanın Anıları filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Bir Geyşanın Anıları filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL