1 yıl önce
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Kendisi
Kendisi
Kendisi
Kendisi
Kendisi
Kendisi
Kendisi
YORUM YAZ
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Filmi izlerken aklıma hep, Burdur'da aynı Jim gibi küçük bir kitapçı açan esmer bir delikanlı geliyor, ismini dahi anımsayamıyorum ama ara sıra yanına sohbet etmeye uğrayınca sürekli hiç kitap satamadığından, sonra zamanla niteliksiz kitap ve test kitabı satmak istemediğinden, en sonunda da dükkanı kapatacağından dem vurması geldi.
Bu dünyada herkes eşittir, ama bazıları daha eşittir. Bu söz gibi Jim Haynes, dünyalık dertleri olmayan mutlu insanlar arasında bir fenomen olmuş, iyilik sevdasıyla, çiçek çocukları misali pembe bir dünya hayal etmiş ve öyle yaşamış, maalesef nasıl ki oyun programlarında artık oyun önerirken bile insanlar bin beş yüz lira olduğu için özür dileyerek tanıtım yapıyor, ülkenin gerçeklerinden sıyrılıp da kafa dağıtmak için bir şeyler izlediğim zaman, bir şişe şarabın 2 lira olduğu bir alternatif dünyada, herkesi toplayıp ne de güzel yemekler vermiş, herkes tanışmış seviş ... Devamı
Bu dünyada herkes eşittir, ama bazıları daha eşittir. Bu söz gibi Jim Haynes, dünyalık dertleri olmayan mutlu insanlar arasında bir fenomen olmuş, iyilik sevdasıyla, çiçek çocukları misali pembe bir dünya hayal etmiş ve öyle yaşamış, maalesef nasıl ki oyun programlarında artık oyun önerirken bile insanlar bin beş yüz lira olduğu için özür dileyerek tanıtım yapıyor, ülkenin gerçeklerinden sıyrılıp da kafa dağıtmak için bir şeyler izlediğim zaman, bir şişe şarabın 2 lira olduğu bir alternatif dünyada, herkesi toplayıp ne de güzel yemekler vermiş, herkes tanışmış seviş ... Devamı
Filmi izlerken aklıma hep, Burdur'da aynı Jim gibi küçük bir kitapçı açan esmer bir delikanlı geliyor, ismini dahi anımsayamıyorum ama ara sıra yanına sohbet etmeye uğrayınca sürekli hiç kitap satamadığından, sonra zamanla niteliksiz kitap ve test kitabı satmak istemediğinden, en sonunda da dükkanı kapatacağından dem vurması geldi.
Bu dünyada herkes eşittir, ama bazıları daha eşittir. Bu söz gibi Jim Haynes, dünyalık dertleri olmayan mutlu insanlar arasında bir fenomen olmuş, iyilik sevdasıyla, çiçek çocukları misali pembe bir dünya hayal etmiş ve öyle yaşamış, maalesef nasıl ki oyun programlarında artık oyun önerirken bile insanlar bin beş yüz lira olduğu için özür dileyerek tanıtım yapıyor, ülkenin gerçeklerinden sıyrılıp da kafa dağıtmak için bir şeyler izlediğim zaman, bir şişe şarabın 2 lira olduğu bir alternatif dünyada, herkesi toplayıp ne de güzel yemekler vermiş, herkes tanışmış sevişmiş, ay ne hoşmuş, o iş battı mı, ımm tiyatro kurayım, o da olmadı mı ımm gergedan başlı kitapçı açayım, gibi ilerleyen belgesel boyunca içimden hep "Burada olsaydın Jim Haynes, hikayen böyle olmazdı, Ah Jim'im benim" dedim. Aynı o esmer kitapçı, nasıl ki Burdur'da kitap satamadığı için batıp, uzman çavuş olduysa (ara ara fotoğrafını facebookta görüyorum, kederli ve hayallerle dolu, zira İstanbul'da tiyatro yazarlığı okuyup, önce Burdur'a sonra uzman çavuşluğa doğru evrilen bir hayat) Jim Haynes'te burada uzman çavuş olup özlük hakkı için tivit atıp, Okey101 sevdalısı bir dayı olarak hayatını sürdürürdü muhtemelen. Başka bir ülkede, Maslow'un birinci katını düşünmeden hayatını "cesurca" sürdürmüş, ne güzel.
Bu aralar sürekli dediğim gibi, "her şey sınıfsal dostlarım", hem he her şey. Jim Haynes olmak da, oldukça sınıfsal bir şans.
Bu dünyada herkes eşittir, ama bazıları daha eşittir. Bu söz gibi Jim Haynes, dünyalık dertleri olmayan mutlu insanlar arasında bir fenomen olmuş, iyilik sevdasıyla, çiçek çocukları misali pembe bir dünya hayal etmiş ve öyle yaşamış, maalesef nasıl ki oyun programlarında artık oyun önerirken bile insanlar bin beş yüz lira olduğu için özür dileyerek tanıtım yapıyor, ülkenin gerçeklerinden sıyrılıp da kafa dağıtmak için bir şeyler izlediğim zaman, bir şişe şarabın 2 lira olduğu bir alternatif dünyada, herkesi toplayıp ne de güzel yemekler vermiş, herkes tanışmış sevişmiş, ay ne hoşmuş, o iş battı mı, ımm tiyatro kurayım, o da olmadı mı ımm gergedan başlı kitapçı açayım, gibi ilerleyen belgesel boyunca içimden hep "Burada olsaydın Jim Haynes, hikayen böyle olmazdı, Ah Jim'im benim" dedim. Aynı o esmer kitapçı, nasıl ki Burdur'da kitap satamadığı için batıp, uzman çavuş olduysa (ara ara fotoğrafını facebookta görüyorum, kederli ve hayallerle dolu, zira İstanbul'da tiyatro yazarlığı okuyup, önce Burdur'a sonra uzman çavuşluğa doğru evrilen bir hayat) Jim Haynes'te burada uzman çavuş olup özlük hakkı için tivit atıp, Okey101 sevdalısı bir dayı olarak hayatını sürdürürdü muhtemelen. Başka bir ülkede, Maslow'un birinci katını düşünmeden hayatını "cesurca" sürdürmüş, ne güzel.
Bu aralar sürekli dediğim gibi, "her şey sınıfsal dostlarım", hem he her şey. Jim Haynes olmak da, oldukça sınıfsal bir şans.
Finalde 'Biri için güzel bir şey yaptığında hemen unut, Biri senin için güzel bir şey yaptığında bunu asla unutma.' diyor Jim Haynes.
2021 yılında hayatını kaybetmiş, ölümünden sonra Oğlu Jesper “bütün hedefi tüm dünyayı birbiriyle tanıştırmaktı” Neredeyse başardı” demiş. Bu belgesel sayesinde herkes en azından onunla ve felsefesiyle tanışmalı ve unutmamalı.
2021 yılında hayatını kaybetmiş, ölümünden sonra Oğlu Jesper “bütün hedefi tüm dünyayı birbiriyle tanıştırmaktı” Neredeyse başardı” demiş. Bu belgesel sayesinde herkes en azından onunla ve felsefesiyle tanışmalı ve unutmamalı.
Meeting Jim filmine Benzer Film ekliyorsun.
Meeting Jim filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Meeting Jim filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL