... Devamı Ülkü Tamerin hikayelerinin (Alleben Öyküleri kitabından) derlenmesiyle oluşturulan film 1950 yazının Antepinde, on bir yaşında sinema aşığı bir çocuğun bir sinema sahibi ile olan dostluğu çerçevesinde, Anteplilerin sinema sevgisini, bu sevginin onların hayatındaki yansımalarını ve yeni iktidara gelmiş Demokrat Partinin hayatlarında yarattığı değişimi anlatıyor. Yoksul Antepliler için hayat gizemden, büyüden, heyecandan, ihtişamdan, ince duygulardan uzaktır. Onların hayatlarında tek bir mucize vardır: Sinema. Antepteki en büyük sinema salonunun sahibi Macı Hüseyindir. Macı lakabını hacı olduğu halde sinemacılıktan vazgeçmediği için almıştır. Elli beş yaşlarında, neşeli ama çabuk sinirlenen bir adamdır. İstiklal gazisidir. Antepliler bazen onun davranışlarını garipserler ama yine de herkes sever onu. Macı Hüseyini en çok Ümit sever. Ümit onbir yaşındadır, hayatı Macı Hüseyinin sinemasındaki hafiyeler, kovboylar, vampirler, korsanlar ve olağanüstü kahramanlarla renklenmektedir. Ümitin delice sevdiği tek şey sinema değildir; komşu kızı Gülümsere (17) çocukça duygularla da olsa sırılsıklam aşıktır ayrıca.