... Devamı Harry Smlth belki de Amerikan avangard sinemasının büyük isimleri arasında en az bilinenidir. Filmleri, simya ve doğaüstüne yönelik geniş kapsamlı bir büyülenmenin yanı sıra, eski çağların kültürel enkazlarının yeniden keşfini biçimlendirme tekniğini yansıtır. Smith, 1991de öldüğünde geride çarpıcı bir The Anthology of American Folk Music (Amerikan Folk Müziği Antolojisi) ve çoğu tamamlanmamış az sayıda filmden oluşan bir derleme eserler topluluğu bıraktı. Başyapıtı olan Heaven and Earth Magic 1950ler boyunca aralıklarla "tamamlanmıştı."
Filmin anlatısı kasten dolaylı, tartışmalı şekilde gerçeküstücüydü ve genelde kesmelere dayanan hareketleri, çoğunlukla biçim açısından "soyut" ya da simgeciydi. Heaven and Earth Magic, karmaşık bir hikayeye sahip, izleyici, çerçevenin bir yanından diğerine ve içinde dans eden nesneler ve şekiller arasında var olan grafiksel ve çağrışımsal bağlantıları yakalayabilir. Smith, filmini hazırlarken mantık ve kesin doğrusallık süreçlerinden kaçınmayı deneyerek bilinçaltı, otomatik ve simgesel evrenlere girdi. Joseph Cornell gibi Smith de nesneleri, görüntüleri ve sesleri, yeni bağlamlara ve çağrışımlara yerleştirmekle ilgilenir. Heaven and Earth Magic, hem Rose Hobarttaki (1936) uyuşturan ve transa sokan görüntü ve ses bitişikliğine; hem de Cornellin teşhir kutularının girift, elle örülmüş gibi ve dolaylı olarak kişisel niteliklerine benzer. Bu olgu Smithin daha cesur sanatsal üslubuyla tamamen uyum içindedir. Tamamlanmamış son derece özel, büyük oranda daha eski bir dönemden alınmış malzemelerle yeniden düzenlenmiş bu Victoria çağı katalogunun doğası, açıkça "folk"tur.