... Devamı İstanbul’dan gitmenin değil, İstanbul’a gelmenin hikayesi. Gelecek tahayyüllerimizin ister istemez bir "gitme" fikriyle şekillendiği zamanları yaşıyoruz. Bunu hiç düşünmeyenimiz ya da buna yürekten karşı çıkanımız bile son zamanlarda, gitgide çoğalan veda partisi davetlerine maruz kalmıştır. Daha refah bir yaşam vadeden şehirlere ya da çok daha kırsal hayallere, farketmez, etrafımızı saran bu yola çıkma ve yer değiştirme -ya da değiştirmeme hissi özünde benzer bir arayışın habercisi: Yeni bir yuva. Arafta’da Volkan Üce aynı olguya, bu sefer, tam tersi bir yerden bakıyor ve Hollanda ve Belçika’da büyümüş dört gencin köklerini izleyip, İstanbul’a gelme (dönme) hikayelerini takip ediyor. Film, "İnsanın evi gerçekten neresidir, evde olmak nasıl bir duygudur" gibi sorulara cevap ararken başka bir soru kendiliğinden beliriveriyor: İnsan evinde yabancı hisseder mi?