... Devamı Kadın ve erkek birbirlerini severler, ama aileleri onlarla aynı fikirde değildir. Bu, tarihin en meşhur iki aşığının hikayesinin özetidir: Romeo ile Jüliet’in. Ancak bizim öykümüz, Verona’da değil Palermo’da geçmekte ve kahramanlarımız şansı yaver gitmemiş sokak şarkıcısı Toni Giulietto ile, şehrin rıhtımında fahişe olarak çalışan çarpıcı Nijeryalı kız Romea Wacoubo. Kader ile Parlermo’daki kargaşanın bir araya gelmesi, Romea’nın sevgili dostumuz Tony Giulietto’nun balkonunun tam altında bulunan giriş katındaki mütevazi daireye taşınmasına yol açar. Mesele, ilk görüşte aşktan ibarettir ama Toni’nin, yeğenlerini böyle bir kadının pençelerinde bırakma fikrinden dehşete kapılan korkutucu halaları ile Romea’nın, "bütün günü kıçüstü oturup hamurişi yiyerek geçiren" bu hiçbir işe yaramaz beyaz adama "hemşire"lerinin nasıl olup da gönül verdiğini bir türlü anlayamayan sadık kız arkadaşları, çifte karşı çıkarlar. Bu iki Güney’in (kültürler, diller ve müzik türleri arası) kaçınılmaz çatışması, şamatalı bir mücadelede ortaya çıkar
Geniş bir ses ve renk yelpazesine sahip bu dört dörtlük müzikal komedi, farklı kültürlerin sorunlarını ve bütünleşme zorluklarını gündeme getiriyor.