Şeytan Geçidi

Önce bu filmin belgeselini izleyin !

Öncelikle içindeki hikayenin dünya çapındaki merak duyulmasıyla dikkat çeken 1959 yılında Rusya’nın Ural dağlarında genç dağcılara olan olayı araştırmaya kalkan Amerikalı gençlerin filmi. Filmin hikayesi doğrudur. Yani filmde geçen 1959 yılında o kadar dağcının başına gelen olay o zamanda çok ilgi görmüştür. Açıklanamayan ölümlerin sebebini birçok şeye bağlayan dünya hala tam olarak bu olayı açıklayamamaktadır. Bilinmeyen bir şeyi birçok bilinene bağlayan insanlar. Bu durumu da birçok gerçeklikle bağdaştırdılar. Kimisi uzaylılar dedi, kimisi kar canavarı, kimisi de S.S.C.B. Askeri Araştırması. En çok ihtimal Rus hükümetin o zamanda var olan deneysel sürecidir. Bu film de bu noktaya değiniyor bu yüzden. Mantık içerisinde en doğru hikaye ile sürdürülen bu yapım bu güzelim olayı biraz vasat boyutta işliyor malesef. İçinde pek izlenilebilir kurgu yok. Araştırmaya taaa Amerika’dan katılmaları falan fazla yapayca kalıyor. Dağda başlarına gelen olayları işlenişi de bu yönde zayıf duruyor. Zaten çoğumuz bu gerçek olayı merak ettiğimiz için izlemeye karar verdik bu filmi. En azından bilinen bu gizemi bizlerle tanıştırdıkları için Russell Gray, Renny Harlin ve diğerlerine teşekkür ediyorum. Belgeselini izledikten sonra vay be nasıl şeyler olmuş dünyada diyorsunuz. Filme gelirsek yani sonuca eh işte. Biraz sıkılabilirsiniz. Pek bir şey yok. Filmde bağlanan son tam bir hayal gücüdür. Bu filmde olan olaylar yapımcıların kendi kurgusudur. Bu yönden olanlara fazla şaşırmayın.

İyi seyirler.

P: 6

---tarihi bilgi---

İzleme listeme aldığım, altyazısını merakla beklediğim film. Gizemi çözülemeyen bir konu ve devletin ısrarla üstünü kapadığı olaydır dyatlov geçidi. Ölenlerde yüksek oranda radrasyon bulunmuştur ve her ne gördülerse, kamp alanından çırılçıplak kaçmak zorunda kalmışlardır, bir kısmı öldürücü derecede darbeye maruz kalmış velakin hiçbir boğuşma izine rastlanmamıştır, üstelik bu tür bir darbe için arabayla kişiye ciddi şekilde çarpmak gerekir. Üstelik bu kadar usta isimler, en yakınlarındaki kuru dalları almak yerine ıslak dalları yakmayı denemişlerdir, onları kör etme ihtimali olan şey neydi? Hatta ve hatta, çırılçıplak kaçarken neden fotoğraf makinesini yanına almaya gerek duyan bir isim olmuştu? Dönemin yetkilileri konuyu bilinmeyen bir güç olarak açıklamış ve araştırmayı yasaklamış, hakkındaki dökümanları ise tamamen yoketmiştir. Hele yüzüstü yatarken dilini kaybetmiş bir kurban var ki, akıllara şenlik...

Rüzgarın deriye hasar vermeden kemikleri araba çarpması gücünde kırabileceği teorisi mantıklı olsa da, kaçanların neden ağacın tepesine çıkıp etrafı gözetlediğini açıklayamıyor zira etrafta çam ağacının kırık dallarından, bir şeyleri izlediklerini anlayabiliyoruz. Devasa bir rüzgarda, en son yapacağım iş ağacın tepesine çıkmak olurdu.

Bu cinayet hakkında daha detaylı bilgi ve fotoğraflar için http://murders.ru/Dyatloff_group_1.html

Umarım klişe bir şeytan geldi herkesi öldürdü hikayesinden ibaret yapmamışlardır filmi, merakla bekliyoruz.

---tarihi bilgi---