8.1

16 OY
PUAN VER
5

Imdb: 7.4 (5.112 OY)

KONUSU
Filmin hikayesi iki farklı zamanda paralel olarak ilerliyor. İlki 1978’in bir sonbahar gecesinde başlıyor. Edward Srodon bir zooteknikerdir (hayvan bilimci) ve bazı şanssızlıklar neticesinde Bieszczady dağlarının eteğindeki Dziabas ailesine ait çiftlik evinde geceyi geçirmek zorunda kalır. Ev sahipl ... Devamı
Filmin hikayesi iki farklı zamanda paralel olarak ilerliyor. İlki 1978’in bir sonbahar gecesinde başlıyor. Edward Srodon bir zooteknikerdir (hayvan bilimci) ve bazı şanssızlıklar neticesinde Bieszczady dağlarının eteğindeki Dziabas ailesine ait çiftlik evinde geceyi geçirmek zorunda kalır. Ev sahipleri ve konuk arasında başta oluşan güvensizlik ortamı ilerleyen saatlerde kaçak içki konusuyla bozulmakla kalmaz samimi bir dostluğa dönüşür. Fakat, ortak iş yapma planları, şehvet ve tutku şaşırtıcı ve trajik olayları doğuracaktır. İkincisi ise karlı bir kış gününde sıkıyönetim altındaki Polonya’da başlar. Teğmen Mroz dört yıl önce gerçekleşen birden fazla cinayet davasını çözmeye çalışırken aynı zamanda cinayet mahallini ziyaret eden Sivil Komiser, savcı ve polislerle uğraşmak zorundadır. Bu sırada elindeki baş şüpheliye dört yıl önce olayların nasıl gerçekleştiğine dair tatbikat yaptırmaktadır, o kişi ise Edward Srodon’dur.

YORUM YAZ

SPOILER

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar

@enik_kral

11 yıl önce

''kötü film yoktur, az votka vardır.''

@poormf

12 yıl önce

8 / 10

Biraz "Bir Zamanlar Anadolu'da (2011) " ve biraz da "Fargo (1996)" yu anımsatan/çağrıştıran film, anlattığı cinayet öyküsü ile birlikte bir dönemin siyasal işleyişine ilişkin panoramayı da sunuyor aslında. Başarılı kurgusu ile diğer iki filmden fazla seyir zevki veriyor... 8/10

@ouroboros777

12 yıl önce

Film sonuna kadar gerilim hissettiriyor. Ayrıca Polonya'da o dönemde sosyalist rejime karşı sıkıyönetim ilan edilmesinden sonra üst düzey bürokratların ve askerlerin olayları kendilerine göre yorumlamaları, sıkıyönetimin ülkede yarattığı faşist etkiyi gözler önüne seriyor. Senaryosu, oyuncuları ve yönetmenin mükemmel iş çıkarmasıyla harika bir film olmuş.

@daw

13 yıl önce

Oldukça seyredilesi bir film.. Ama spoiler vermeden nasıl anlatsam bilemiyorum çünkü bazı sahneler öyle işlendi ki zihnime cümleleri toparlayamadım.. Sanırım en kısa zamanda 2.3. kez falan izlerim..

Filmin tek kusuru karakterlerin isimleri. Polonyalıların isimlerine pek yatkın olmadığımız için altyazıda biraz zorluk yaşadım ben. Ama düşünün yani filmin kusuru diye bunu söylüyorum..
L

@lahanaman

14 yıl önce

9 / 10

Dom Zly (The Dark House)

Öncelikle bu film hakkında okuduğum ilk cümle şöyle bi şeydi; "Hikaye iki paralel zamanda uçan iki uçağı anlatıyor. Imdb’de ise cümlenin aslı şu; "The story takes place in two parallel time planes." Sonra anladımki memlekette "Google Translate ne çevirirse doğrudur" gibi bir anlayış oluşmuş. Diyeceğim şu ki filmde uçak hatta uçan bir cisim dahi yok. Öte taraftan filmin kendisi benim gözümde 2010 yılında izlediğim en iyi filmler listesinde yukarılarda yer alıyor. Konuyu copy-paste yaparak zihninizde kıvılcımlar yaratayım.

Filmin hikayesi iki farklı zamanda paralel olarak ilerliyor. İlki 1978’in bir sonbahar gecesinde başlıyor. Edward Srodon bir zooteknikerdir (hayvan bilimci) ve bazı şanssızlıklar neticesinde Bieszczady dağlarının eteğindeki Dziabas ailesine ait çiftlik evinde geceyi geçirmek zorunda kalır. Ev sahipleri ve konuk arasında başta oluşan güvensizlik ortamı i
... Devamı
Dom Zly (The Dark House)

Öncelikle bu film hakkında okuduğum ilk cümle şöyle bi şeydi; "Hikaye iki paralel zamanda uçan iki uçağı anlatıyor. Imdb’de ise cümlenin aslı şu; "The story takes place in two parallel time planes." Sonra anladımki memlekette "Google Translate ne çevirirse doğrudur" gibi bir anlayış oluşmuş. Diyeceğim şu ki filmde uçak hatta uçan bir cisim dahi yok. Öte taraftan filmin kendisi benim gözümde 2010 yılında izlediğim en iyi filmler listesinde yukarılarda yer alıyor. Konuyu copy-paste yaparak zihninizde kıvılcımlar yaratayım.

Filmin hikayesi iki farklı zamanda paralel olarak ilerliyor. İlki 1978’in bir sonbahar gecesinde başlıyor. Edward Srodon bir zooteknikerdir (hayvan bilimci) ve bazı şanssızlıklar neticesinde Bieszczady dağlarının eteğindeki Dziabas ailesine ait çiftlik evinde geceyi geçirmek zorunda kalır. Ev sahipleri ve konuk arasında başta oluşan güvensizlik ortamı ilerleyen saatlerde kaçak içki konusuyla bozulmakla kalmaz samimi bir dostluğa dönüşür. Fakat, ortak iş yapma planları, şehvet ve tutku şaşırtıcı ve trajik olayları doğuracaktır. İkincisi ise karlı bir kış gününde sıkıyönetim altındaki Polonya’da başlar. Teğmen Mroz dört yıl önce gerçekleşen birden fazla cinayet davasını çözmeye çalışırken aynı zamanda cinayet mahallini ziyaret eden Sivil Komiser, savcı ve polislerle uğraşmak zorundadır. Bu sırada elindeki baş şüpheliye dört yıl önce olayların nasıl gerçekleştiğine dair tatbikat yaptırmaktadır, o kişi ise Edward Srodon’dur.

Film 1982 yılının karlı ve soğuk bir gününde, Dziabas ailesine ait çiftlikevinde başlıyor. Ardından bir grup polisle beraber olay mahalline gelen Edward Srodon anlatmaya başlıyor. O anlattıkça flashbacklerle 1978 yılına dönüp neler yaşandığını öğrenmeye başlıyoruz. Filmin büyük bölümü bu çiftlikevinde geçiyor diyebiliriz. Kamera nadiren evden ayrılıyor. O sahnelerdede Srodon’un geçmişi ile Teğmen Mroz’un kasabadaki incelemelerini izliyoruz. Her iki zamandaki olayların düğümü filmin sonunda dahice bir kurguyla çözülüyor. Oyuncu kadrosu rollerinin hakkını veriyorlar ama bilhassa Srodon rolündeki Arkadiusz Jakubik’in yüzünde karakterinin ruh halinin değişimlerini izlemek başka bir deneyim. Filmin açılış sahnesi ve hamile kadın polis vasıtasıyla Coen Kardeşlerin "Fargo" filminede açık bir gönderme mevcut.

Esasen bu yazdıklarım bahsetmek istediğim konuya girişti diyebilirim. Temel derdim yaratıcı ekibin nasıl bir motivasyonla bu filmi çektiği. Film önümüze yozlaşma kelimesinin kifayetsiz kalacağı kadar kötü bir sosyalist düzen portresi çiziyor. Bunu o derece sağlam bir şekilde polisiye-gerilim türünde hikayede sunuyorki hayran kalmamak elde değil. Bazı filmleri izlediğinizde alttan alttan verilen ince mesajlar hikayede yapay duruyorsa sizi rahatsız edebilir. En son bunu senaryosu Pentagon’da yazılmış gibi duran Transformers-2’de yaşadım. Demek istediğim bence filmi yöneten ve ortak yazarı olan Wojciech Smarzowski küçüklüğünde bu ortamda oldukça acı çekmiş olmalı. Çünkü o zamanki Polonya tasvirini bu şekilde sinirli, kin dolu ama gerçekçi halde anlatabilmenin başka türlü bir yolu olduğunu sanmıyorum. Filmde gösterilen kamu görevlileri şöyle resmediliyor, polisler şişe şişe votka tüketiyor, savcıyı ancak son sahnelerde ayık halde görebiliyoruz, sivil komiser olayı fazla eşelememesi için Teğmen Mroz’u açık açık tehdit ediyor. Zira olayın ucu bir yolsuzluk olayına dokunmaya başlıyor. Sade vatandaş portresi ise daha fena, bir avuç sigara veya bir şişe votka için her şeyi yapmaya hazırlar, kaçak içki üretip asla sahip olamayacakları (başka bir sistemden tanıdık geliyor sanki) araba hayalleri kuruyorlar. Eseri anlamak açısından şu küçük bilgileride yazmak gerekir. Polonya’da Sosyalist sisteme karşı oluşan ayaklanmalara ve isyanlara çözüm olarak 1981 yılında sıkıyönetim ilan edilmiş ve rejimin çöktüğü 1989’a kadar aralıklarla devam etmiş. Filmde iki defa çiftlikevine gelip arabanın içinde Teğmen Mroz’la tehditkar şekilde konuşan Sivil Komiser olarak adlandırdığım bir adam var. Bu arkadaşın mesleği o zamanlar Sovyetler Birliği’nin isteğiyle yaratılmış. Görevide isyanlara katılan veya şüpheli görülen kişileri takip ve rapor etmek. Yani bir nevi halkın ajanı ki herkesin korktuğu bir adam.

Bütün bu detaylardan sonra "The Dark House" isminede dikkat çekebilirim. İsim ilk bakışta başka bir perili-lanetli ev temalı korku filmi gibi durabilir ki ben öyle düşünmüştüm. Lakin filmin bitiş jeneriğinde çalan garip müziğin eşliğinde şu mesajları aldım. "Ev" yakında çökecek olan rejimin tasviri ama zaten hangi sistemin-"ev"in içinde olursak olalım insanın içindeki dipsiz karanlığın yanında eski ve ahşap bir kulübenin karanlığı ne kadar ürkütücü olabilir ki...

Netice itibariyle klasik formüllere pek bulaşmayan, tavizsiz, yaratıcı ve en önemlisi kendine has sinema dili bulunan bu filmi bütün sinemasever özelliklede kara film sever arkadaşların keşfetmesini tavsiye ederim. Bu sayede filmin başlarında gerçekleşen sade olduğu kadar çarpıcı ölüm sahnesini ve sinema tarihinin en iyi final sahneleri listelerine girebilecek kadar etkileyici son onbeş dakikayı izleyebilirsiniz. Ayrıca filmin son karesi adeta bütün filmi özetliyorki böyle bir sahneye sık rastlayamazsınız.

Filme marketten indirimli olarak aldığım 10 votka şişesinin 9’unu veriyorum ve diyorumki Okrzyki...

@darkscream

12 yıl önce

polonez

@bestreaction

14 yıl önce

okrzyki! ; )
SPOILER

The Dark House filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

The Dark House filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

The Dark House filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL