Çılgın Kalabalıktan Uzak

(2015)

Far from the Madding Crowd

Film 1 Saat 59 Dk. Dram, Romantik İngiltere, ABD 15 Mayıs 2015

7

75 OY
PUAN VER
5

Imdb: 7.1 (53.642 OY)

KONUSU
Danimarka sinemasının yıldız yönetmenlerinden Thomas Vinterbergin kamerasını Victoria İngilteresine çevirdiği Çılgın Kalabalıktan Uzak, birbirinden çok farklı üç adamı etkisi altına alan Bathsheba Everdenein hikayesini anlatıyor. Bağımsız ve güçlü bir kadın olan Bathshebaya, Weatherburydeki bir çift ... Devamı
Danimarka sinemasının yıldız yönetmenlerinden Thomas Vinterbergin kamerasını Victoria İngilteresine çevirdiği Çılgın Kalabalıktan Uzak, birbirinden çok farklı üç adamı etkisi altına alan Bathsheba Everdenein hikayesini anlatıyor. Bağımsız ve güçlü bir kadın olan Bathshebaya, Weatherburydeki bir çiftlik miras kalır. Çiftliğini ayakta tutmaya çalışırken, Bathsheba kararlılığına vurulan kendi halindeki bir çiftçiyi, pervasız ve yakışıklı bir çavuşu ve zengin, olgun bir bekarı kendine aşık eder.

Tercihler ve tutkular aracılığıyla aşkın doğasını inceleyen bu zamansız öykü, direnç ve kararlılıkla zorlukları aşmanın mümkün olacağını da anlatıyor.
Carey Mulligan

Bathsheba ...

Matthias Schoenaerts

Gabriel Oak

Michael Sheen

William Bo...

Tom Sturridge

Sergeant F...

Juno Temple

Fanny Robbin

Hilton McRae

Jacob Smal...

Harry Peacock

Jan Coggan

YORUM YAZ

SPOILER

POPÜLER YORUMLAR

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar
E

@edawho

3 yıl önce

7.1 / 10

Dönem filmlerine bayılıyorum. Özellikle bu filmdeki kartpostallık manzaralar çok hoşuma gitti.

@rusyena

5 yıl önce

8 / 10

Thomas Hardynin aynı adlı romanından uyarlanmış. Romantik, aşk temalı, güzel bir dönem filmi...

@kalihoraa

9 yıl önce

ay Oak'a gerçekten üzüldüm. koyunlarını kaybedişi, köpeğini geride bırakışı başına gelenler falan film bitince bile adama üzülüşüm geçmedi. ayrıca Bathsheba'yı bir ben mi salak buldum. başta gurur filan sanıyorsunuz ama değil arkadaş bildiğiniz salak yani. filmde sıksık aşk ve gurur esintisi aldığım sahneler olmadı değil. güzeldi sıkıcı değil ama sizi içine alan bi durumuda yok ya da ben karaktere sinirlendiğim için öyle oldu bilemiyorum.
A

@amk0324

9 yıl önce

3.5 / 10

Naif bir aşktı adamınkisi düsündüren...
E

@ergunelazig_1

9 yıl önce

Mümkünse yalnız izlemeyin, Bir arkadaşınızla izlerseniz sağlığınız için iyi olur.

Karşı cinsten birine aşık olan, aşkın gereği olan darbeleri yediğini düşünen ve halen sevmekte olan filim adamları ile, özgürlüğünden taviz vermeyeceğini sandığı zamanlarda aşkı için çok şeyi göze almış, fedakarlıklar yapmış filim madamlarının kendilerine dair çok sahne ve replik bulabileceği bir film.
F

@film_kadini

9 yıl önce

9 / 10

uzun zamandır böylesine güzel bir aşk filmi izlememiştim. bi kere başrol oyuncuları çok iyi.. sevgilerini sonuna kadar gizleyen sabırlı, bir o kadar da tutkulu aşıklar.. esas oğlana her baktığımda aklıma putin geldi ayrıca :)

@princhard

10 yıl önce

Çılgın Kalabalıktan Uzak

Evvel zaman içinde bir film vardı ki ne filmdi öyle! Çok güzel, çok özel bir filmdi. Böyle bir filme de özel bir sinema salonu yakışırdı. Bu da öyle bir salondu ki içine sonsuz sayıda izleyiciyi sığdırabiliyordu ama ne hikmetse sadece tek bir gişeden bilet satılıyordu. Belki de gişe memuru emeğinden tasarruf etmek için düşünülmüş bir tedbir idi, kim bilir? Ne de olsa herkes bu filmi görmek isteyecekti. Böylece gişenin önünde öyle bir kuyruk uzadı ki, kuyruğun sonunda kimin olduğunu kimsecikler, hiçbir zaman öğrenemedi. Doğal olarak, tek sıra halinde dizilmiş sonsuz sayıda izleyici uzun süre ayakta dikilmekten eninde sonunda usanıp, sabırsızlığa kapılacaktı ve öyle de oldu. Bir süre sonra huysuzlanıp, nahoş bir halet-i ruhiyye'ye büründüler. Hepsi birden, bir arkasındaki tarafından öne doğru itilip kakılıyordu ve aynı şeyi düşündüklerinden habersiz bir biçimde içlerinden
... Devamı
Çılgın Kalabalıktan Uzak

Evvel zaman içinde bir film vardı ki ne filmdi öyle! Çok güzel, çok özel bir filmdi. Böyle bir filme de özel bir sinema salonu yakışırdı. Bu da öyle bir salondu ki içine sonsuz sayıda izleyiciyi sığdırabiliyordu ama ne hikmetse sadece tek bir gişeden bilet satılıyordu. Belki de gişe memuru emeğinden tasarruf etmek için düşünülmüş bir tedbir idi, kim bilir? Ne de olsa herkes bu filmi görmek isteyecekti. Böylece gişenin önünde öyle bir kuyruk uzadı ki, kuyruğun sonunda kimin olduğunu kimsecikler, hiçbir zaman öğrenemedi. Doğal olarak, tek sıra halinde dizilmiş sonsuz sayıda izleyici uzun süre ayakta dikilmekten eninde sonunda usanıp, sabırsızlığa kapılacaktı ve öyle de oldu. Bir süre sonra huysuzlanıp, nahoş bir halet-i ruhiyye'ye büründüler. Hepsi birden, bir arkasındaki tarafından öne doğru itilip kakılıyordu ve aynı şeyi düşündüklerinden habersiz bir biçimde içlerinden söyleniyorlardı. "Bu insanların neyi var böyle? Sanki ittirince sıra daha çabuk gelecek!" Elbette ittirmek, sıranın size daha çabuk geleceği anlamına gelmez diye düşündü her biri haklı olarak ve tam olarak aynı anda. Bu ittiren hıyarlar ne düşünüyorlarsa kesinlikle yanlış düşünüyorlardı. Tabii ki akıl pazarda satılmadığı için, her bir birey bu sağduyu sahibi düşüncenin yalnız kendisine mahsus bir fikir olduğuna inanıyordu. Çünkü hepimiz, doğru olmadığını bilsek dahi herkesin salak, kendimizin de içlerinde en akıllıları olduğunu düşünmekten hoşlanırız. Hele ki kalabalığın içinde iken ve az biraz sinirlendiğimizde daha belirgin şekilde duyumsarız bunu. Bu uçsuz bucaksız gişe kuyruğunu oluşturan kalabalığı meydana getiren bireyler de, arkadan ittirilme sorunu hakkında, işte tam olarak bu şekilde düşünüyorlardı. Eyleme yol açan aptallığın yanında saygısızlık da var işin içinde. Terbiye aileden alınır hem. Devlet ne yapsın? Peki, bireyler, şahsi olarak ele alındığında, düşüncelerinde haklı mıydılar? Eğer bu kadar popüler bir film olmasa idi, belki o esnada kuyruğu dışarıdan izleyen bir gözlemci, sigarasından bir nefes çekip, zihninde oluşan berraklıkla şöyle bir akıl yürütebilirdi : Hayır. Birey haksız ve yanlış düşünüyor, çünkü haklı ve doğru düşünüyor olsaydı eğer, arkasında bekleyen herkes haksız ve yanlış düşünüyor olmalıdır. Bunun tartışılacak bir yönü yok. Zira şu da kesin ki, kuyrukta başka bireyler de var ve herhangi bir birey önündeki ile aynı şekilde düşünüyor olabilir. Hatta ve hatta hepsi birden, birbirlerinden habersiz olarak aynı şeyi düşünüyor dahi olabilirler. Bireyin haklı ve doğru düşünüyor olması için arkasındaki herkes haksız ve yanlış düşünüyor olmalı. Yoksa ittirmezlerdi. Peki bireyin arkasındaki birey de haklı ise ne olacak? O zaman bireyin arkasındaki birey de haklı ve arkasındaki herkes haksız olmalı. Bu da olamayacağına göre demek oluyor ki kuyruktaki bireylerin hepsi sırası ile haklı ve doğru düşünüyorlar. E ama doğru olduğunu tespit ettiğim düşünceleri ne idi peki? Neydi neydi? Hah! Bireylerin her biri de itilip kakılırken arkasındaki kalabalığı oluşturan terbiyesiz bireylerin haksız olduğunu ve yanlış düşündüklerini haklı olarak düşündüğüne göre ? çünkü ittirmek sıranın çabuk geleceği anlamına gelmez - ve hepsi de sırayla, tek tek ele alındıklarında haklı olduğuna göre o zaman hepsi, tekmili birden, kesinlikle haksız olmak zorunda. Ortada bir itiş kakış var nitekim. Herhangi biri haklıysa bir sorun var ve herkes haksız olmalı. Eğer hiçbiri haklı değilse yine bir sorun var çünkü hepsi haklı olmalı. Eğer var olsaydı, bu gözlemci, özellikle de kendini çılgın kalabalıktan uzak tutabilen birisi olacağı için, eskilerin "kalender" dediği türden bir adam olurdu ve sıranın sonundaki muzip adamı bulmaya asla kalkışmazdı.
SPOILER

Çılgın Kalabalıktan Uzak filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Çılgın Kalabalıktan Uzak filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Çılgın Kalabalıktan Uzak filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL