2 yıl önce
6.2
13 OYPUAN VER
5
Imdb: 5.9 (7.602 OY)
KONUSU
Nicolas gelecekteki hareketli bir adada yaşar, ya da başka bir gezegende, ya da bir rüyada... Yaşamdaki köy beyaz evlerle, kendi yaşındaki çocuklarla doludur. Kumsallar siyah kumlarla ve volkanik taşlarla örtülüdür. Okyanusta yaptığı gezinti sırasında bir keşif yapar ve bu keşif diğer tüm kadınlar g
... Devamı
Nicolas gelecekteki hareketli bir adada yaşar, ya da başka bir gezegende, ya da bir rüyada... Yaşamdaki köy beyaz evlerle, kendi yaşındaki çocuklarla doludur. Kumsallar siyah kumlarla ve volkanik taşlarla örtülüdür. Okyanusta yaptığı gezinti sırasında bir keşif yapar ve bu keşif diğer tüm kadınlar gibi saçı arkadan bağlı, düz beyaz bir elbise giyen ve beyaz tenli annesi tarafından yasaklanır. Ancak kendisine yalan söylendiğini düşünen Nicolas çok meraklıdır ve keşif gezilerini artırır. Bu gezilerden birinde rahatsız edici birkaç görüntüye tanıklık eder ve kendini hastane benzeri bir binada, diğerleriyle birlikte, hemşireye benzeyen kadınlar tarafından bir takım tıbbi müdahale yapılırken bulur. Hemşirelerden biriyle arkadaş olur ve filmim sonu bu hemşireye bağlanır. Sınıflandırılması epey zor olan bu film esrarengizliğin yanı sıra birçok şiirsel güzellikte sahne barındırır. Bilinmezliğin korkusunu gençlik çağındaki bir oğlan çocuğuyla yansıtır.
-
Lucile Hadzihalilovic
Yönetmen
-
Geoff Cox
Senarist
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Nicolas
Stella
La mère
Victor
Franck
The fourth...
Doktor
YORUM YAZ
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Volkanik bir adada çekim yapılması konusu olan evrimin ve volkanik canlılığın daha iyi resmedilmesi katkıda bulunmuş.
Filmle ilgili okuduğum bir yazıda en çarpıcı bulduğum kısım:
Bu tersten yaratma ile beraber filmin manifestosu ilk sahnede ortaya atılıyor, öğrendiklerinizi bir kenara bırakacak ve yeni bir var oluş hikayesine tanıklık edeceksiniz. Filmin tek farklı renkli binası ile tanışmamızla beraber de zaten bu tanıklık dediğimiz olgunun ne olduğunu bizzat deneyimliyoruz ve hamile olmak ile gelen bütün sıfatların yıkıldığı ve bütün cinsiyet öğretilerinin alt üst edildiği bir suya giriyoruz. Bu su içerisinde de yeniden doğum başlıyor ve cinselliğin sınırları nedir sorgusunun üstüne bir de doğum nedir sorusu izleyici olarak yüreğimize yerleşiyor. Tüm bu var oluşu yeniden kurgulayan distopya içerisinde de başka bir yolda ilerleyen anne sorunsalı yer alıyor.
Detaylı yazı için: https://www.filmloverss.com/evrim-evolution/
Bu tersten yaratma ile beraber filmin manifestosu ilk sahnede ortaya atılıyor, öğrendiklerinizi bir kenara bırakacak ve yeni bir var oluş hikayesine tanıklık edeceksiniz. Filmin tek farklı renkli binası ile tanışmamızla beraber de zaten bu tanıklık dediğimiz olgunun ne olduğunu bizzat deneyimliyoruz ve hamile olmak ile gelen bütün sıfatların yıkıldığı ve bütün cinsiyet öğretilerinin alt üst edildiği bir suya giriyoruz. Bu su içerisinde de yeniden doğum başlıyor ve cinselliğin sınırları nedir sorgusunun üstüne bir de doğum nedir sorusu izleyici olarak yüreğimize yerleşiyor. Tüm bu var oluşu yeniden kurgulayan distopya içerisinde de başka bir yolda ilerleyen anne sorunsalı yer alıyor.
Detaylı yazı için: https://www.filmloverss.com/evrim-evolution/
" İnsanoğlu deniz yıldızlarından doğsaydı "
Gaspar Noe 'nın eşinin beyninin daha çok çalıştığını sanırım söyleyebiliriz .. Sinopsisinde bahsedildiği gibi kız çocuklar göremedim .Bu nedenle puanını kırdım .. Dünyayı erkek egemenliğine sürükleyen bir kurgu mu oluşturmuş diye de düşünmedim değil.. Evrim teorisini anlayabilmek nasıl zor ise ; bu filmi anlamlandırabilmek te o kadar zor .. Aslında gözümüze kocaman bir Deniz Yıldızı sokmuş :) Ölmüş bir çocuğun karnında kocaman bir deniz yıldızı.. Yaratılan en mükemmel canlılardan biriymiş.. Parçalara ayırsan dahi yaşadığı yerde her bir parçasından tekrardan doğarmış ..
" Bir zamanlar yazılarını yazmak için okyanusa giden aydın bir adam varmış. Bir gün sahilde yürürken plaja doğru baktığında dans eder gibi hareketler yapan bir insan silüeti görmüş. Başlayan güne dans eden biri olabileceğini düşünerek gülümsemiş ve ona yetişebilmek için adımlarını hızlandırmış. Yaklaştıkça bunun genç bir adam ... Devamı
Gaspar Noe 'nın eşinin beyninin daha çok çalıştığını sanırım söyleyebiliriz .. Sinopsisinde bahsedildiği gibi kız çocuklar göremedim .Bu nedenle puanını kırdım .. Dünyayı erkek egemenliğine sürükleyen bir kurgu mu oluşturmuş diye de düşünmedim değil.. Evrim teorisini anlayabilmek nasıl zor ise ; bu filmi anlamlandırabilmek te o kadar zor .. Aslında gözümüze kocaman bir Deniz Yıldızı sokmuş :) Ölmüş bir çocuğun karnında kocaman bir deniz yıldızı.. Yaratılan en mükemmel canlılardan biriymiş.. Parçalara ayırsan dahi yaşadığı yerde her bir parçasından tekrardan doğarmış ..
" Bir zamanlar yazılarını yazmak için okyanusa giden aydın bir adam varmış. Bir gün sahilde yürürken plaja doğru baktığında dans eder gibi hareketler yapan bir insan silüeti görmüş. Başlayan güne dans eden biri olabileceğini düşünerek gülümsemiş ve ona yetişebilmek için adımlarını hızlandırmış. Yaklaştıkça bunun genç bir adam ... Devamı
" İnsanoğlu deniz yıldızlarından doğsaydı "
Gaspar Noe 'nın eşinin beyninin daha çok çalıştığını sanırım söyleyebiliriz .. Sinopsisinde bahsedildiği gibi kız çocuklar göremedim .Bu nedenle puanını kırdım .. Dünyayı erkek egemenliğine sürükleyen bir kurgu mu oluşturmuş diye de düşünmedim değil.. Evrim teorisini anlayabilmek nasıl zor ise ; bu filmi anlamlandırabilmek te o kadar zor .. Aslında gözümüze kocaman bir Deniz Yıldızı sokmuş :) Ölmüş bir çocuğun karnında kocaman bir deniz yıldızı.. Yaratılan en mükemmel canlılardan biriymiş.. Parçalara ayırsan dahi yaşadığı yerde her bir parçasından tekrardan doğarmış ..
" Bir zamanlar yazılarını yazmak için okyanusa giden aydın bir adam varmış. Bir gün sahilde yürürken plaja doğru baktığında dans eder gibi hareketler yapan bir insan silüeti görmüş. Başlayan güne dans eden biri olabileceğini düşünerek gülümsemiş ve ona yetişebilmek için adımlarını hızlandırmış. Yaklaştıkça bunun genç bir adam olduğunu ve dans etmediğini görmüş. Bir kaç adım koşuyor , yerden bir şey alıyor ve okyanusa fırlatıyormuş. Bilge adam genç adama okyanusa neden deniz yıldızlarını attığını sormuş ? Güneş yükselmeden sular çekilmeden onları suya atmazsa eğer öleceklerini söylemiş.. Okyanusa atılan deniz yıldızı için çok şey değişti ... "
Filmin sonunda bağlanma sıkıntısı var ........ Film çözüldüfakat bağlanamadı :)
Gaspar Noe 'nın eşinin beyninin daha çok çalıştığını sanırım söyleyebiliriz .. Sinopsisinde bahsedildiği gibi kız çocuklar göremedim .Bu nedenle puanını kırdım .. Dünyayı erkek egemenliğine sürükleyen bir kurgu mu oluşturmuş diye de düşünmedim değil.. Evrim teorisini anlayabilmek nasıl zor ise ; bu filmi anlamlandırabilmek te o kadar zor .. Aslında gözümüze kocaman bir Deniz Yıldızı sokmuş :) Ölmüş bir çocuğun karnında kocaman bir deniz yıldızı.. Yaratılan en mükemmel canlılardan biriymiş.. Parçalara ayırsan dahi yaşadığı yerde her bir parçasından tekrardan doğarmış ..
" Bir zamanlar yazılarını yazmak için okyanusa giden aydın bir adam varmış. Bir gün sahilde yürürken plaja doğru baktığında dans eder gibi hareketler yapan bir insan silüeti görmüş. Başlayan güne dans eden biri olabileceğini düşünerek gülümsemiş ve ona yetişebilmek için adımlarını hızlandırmış. Yaklaştıkça bunun genç bir adam olduğunu ve dans etmediğini görmüş. Bir kaç adım koşuyor , yerden bir şey alıyor ve okyanusa fırlatıyormuş. Bilge adam genç adama okyanusa neden deniz yıldızlarını attığını sormuş ? Güneş yükselmeden sular çekilmeden onları suya atmazsa eğer öleceklerini söylemiş.. Okyanusa atılan deniz yıldızı için çok şey değişti ... "
Filmin sonunda bağlanma sıkıntısı var ........ Film çözüldüfakat bağlanamadı :)
Yorum yapması güç evet,yorum yapan iki arkadaşıma da katılıyorum,özellikle Yorgos Lanthimos benzetmesine.Acayip derecede feminist bi film izlediğime inanıyorum.Yetişkin kadınlar ve sadece erkek çocuklar (onlar da denek sadece) var filmde.Bunun bi anlamı olmalı di mi ama :)
Erkek egemen sisteme,belki erkeksiz,başka bir cinsel tatmin olabilir demiş burada yönetmen ki kendisi gaspar ın eşiymiş (allah taş eder ulan o adama sahipsin,neyin kafasındasın demedim değil tebiii :d )
Daha ayrıntılı yorum gelecek buraya,zor filmdi vesselam,sevdim ama.Bayılırım kadınların egemenliğine :))
8 mart bugün ona göre :))
edit:Pardon ya film çözülmüş,dağılabiliriz :))
Erkek egemen sisteme,belki erkeksiz,başka bir cinsel tatmin olabilir demiş burada yönetmen ki kendisi gaspar ın eşiymiş (allah taş eder ulan o adama sahipsin,neyin kafasındasın demedim değil tebiii :d )
Daha ayrıntılı yorum gelecek buraya,zor filmdi vesselam,sevdim ama.Bayılırım kadınların egemenliğine :))
8 mart bugün ona göre :))
edit:Pardon ya film çözülmüş,dağılabiliriz :))
Yorum yapılması gerçekten zor bir film . Şöyle ki filmin senaristi ve yönetmeni Lucile ,"Enter The Void" filminin de senaristlerinden ve Gaspar Noe'nun eşi ,zaten filmdeki kamera açılarından ,seslerden ,rahatsız edici sahnelerden benzer bir üslupları olduğu anlaşılıyor . Çekim teknikleri ve mimiklere ,göz bebeklerine kadar yapılan zoomlar Darren Aronosky 'i , hikayenin distopik atmosferi de Yorgos Lanthimos evrenini çağrıştırıyor . Tüm bunlar bir araya gelince de işin içinden çıkılması zor bir film olması kaçınılmaz zaten .
Film hakkında yazdıklarımı , düşündüklerimi özetleyerek yazacak olursam da ; tabula-rasa yerine daha bütüncül ,Gestalt ekolü içeren yapısıyla Yorgos Lanthimos'un distopik evreninden ayrılıyor ( Kynodontas'la benzer yapısı sadece kabuğu ) evrimin biyolojik olarak tersine döndüğü ,zamanın kestirelemediği bu mikrokozmosta , dalgaların dövdüğü , eril dişiler ve erkek çocuklar dışında kimsenin yaşamadığı , bilinen tüm id ... Devamı
Film hakkında yazdıklarımı , düşündüklerimi özetleyerek yazacak olursam da ; tabula-rasa yerine daha bütüncül ,Gestalt ekolü içeren yapısıyla Yorgos Lanthimos'un distopik evreninden ayrılıyor ( Kynodontas'la benzer yapısı sadece kabuğu ) evrimin biyolojik olarak tersine döndüğü ,zamanın kestirelemediği bu mikrokozmosta , dalgaların dövdüğü , eril dişiler ve erkek çocuklar dışında kimsenin yaşamadığı , bilinen tüm id ... Devamı
Yorum yapılması gerçekten zor bir film . Şöyle ki filmin senaristi ve yönetmeni Lucile ,"Enter The Void" filminin de senaristlerinden ve Gaspar Noe'nun eşi ,zaten filmdeki kamera açılarından ,seslerden ,rahatsız edici sahnelerden benzer bir üslupları olduğu anlaşılıyor . Çekim teknikleri ve mimiklere ,göz bebeklerine kadar yapılan zoomlar Darren Aronosky 'i , hikayenin distopik atmosferi de Yorgos Lanthimos evrenini çağrıştırıyor . Tüm bunlar bir araya gelince de işin içinden çıkılması zor bir film olması kaçınılmaz zaten .
Film hakkında yazdıklarımı , düşündüklerimi özetleyerek yazacak olursam da ; tabula-rasa yerine daha bütüncül ,Gestalt ekolü içeren yapısıyla Yorgos Lanthimos'un distopik evreninden ayrılıyor ( Kynodontas'la benzer yapısı sadece kabuğu ) evrimin biyolojik olarak tersine döndüğü ,zamanın kestirelemediği bu mikrokozmosta , dalgaların dövdüğü , eril dişiler ve erkek çocuklar dışında kimsenin yaşamadığı , bilinen tüm ideolojilerden ve göreli yasalardan ,tabulardan sıyrılmış bir nevi apayrı yaşam formları olarak nitelendirilebilecek toplumda kolektif bilince ve arketiplere , denizde başlayıp evrilen biyolojik yaşamın tersine dönse de asıl evrimin mana denizinde olduğunu ,tersine dönmediğini , kaybolmadığını ,zamandan-mekandan bağımsız oluşunu ele alan bir yapısı var . Bana göre öyle bir yapısı var tabi :) , çünkü film gerçekten boşluklarla dolu ve doldurmaya çalışmak ,bir yere bağlamaya çalışmak çok zor .
Ama Noe , Aronofsky ve Lanthimos evrenlerini seviyorsanız izlemenizi tavsiye ederim ..7.5/10
Film hakkında yazdıklarımı , düşündüklerimi özetleyerek yazacak olursam da ; tabula-rasa yerine daha bütüncül ,Gestalt ekolü içeren yapısıyla Yorgos Lanthimos'un distopik evreninden ayrılıyor ( Kynodontas'la benzer yapısı sadece kabuğu ) evrimin biyolojik olarak tersine döndüğü ,zamanın kestirelemediği bu mikrokozmosta , dalgaların dövdüğü , eril dişiler ve erkek çocuklar dışında kimsenin yaşamadığı , bilinen tüm ideolojilerden ve göreli yasalardan ,tabulardan sıyrılmış bir nevi apayrı yaşam formları olarak nitelendirilebilecek toplumda kolektif bilince ve arketiplere , denizde başlayıp evrilen biyolojik yaşamın tersine dönse de asıl evrimin mana denizinde olduğunu ,tersine dönmediğini , kaybolmadığını ,zamandan-mekandan bağımsız oluşunu ele alan bir yapısı var . Bana göre öyle bir yapısı var tabi :) , çünkü film gerçekten boşluklarla dolu ve doldurmaya çalışmak ,bir yere bağlamaya çalışmak çok zor .
Ama Noe , Aronofsky ve Lanthimos evrenlerini seviyorsanız izlemenizi tavsiye ederim ..7.5/10
Kimse yorum yapmamış, yorum yapılması zor bir film ondan sanırım. Distopik bi atmosfer ve depresyona sebebiyet veriyo.
Evrim filmine Benzer Film ekliyorsun.
Evrim filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Evrim filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL