Shôgun

Muazzam bir dizi. Minamoto no Yoshitsune, Genpei savaşı gibi konuları bir zamanlar epeyi araştırmıştım ve o günlerdeki shogun rütbesi/yönetimi gibi konular epeyi ilgimi çekmişti. Bu dizi sanki bu arayışıma yağ sürer gibi denk geldi. Dönemin hissiyatını vermek, politik çarpışmaları ve akıl oyunlarını yansıtmak adına başarılı bir senaryo oluşturulmuş. Hiroyuki'nin oyunculuğuna "son samuray" filminden beri hayranlık beslerim. Bu diziye de tam anlamıyla yakışmış.

Dizi, Shogun'un ölümünden sonra vasiyeti üzerine ülkenin yönetimini dört vekile bırakmasıyla başlamaktadır. Vekillerin zamanla kutuplaşması ve Ishido ile Toranaka arasındaki mücadeleyse şekillenmesi üzerine ilerleyen bir konusu var. Tabi bununla bitmiyor, aynı dönemde inanç savaşları da verilmektedir ve Hristiyanlığın çeşitli kollarından gelen rahipler dinlerini yaymaya çalışmaktadır. Portekizliler kendi katolik inancını yaymaya çalışırken Anjin ismindeki korsanımız ülkesi İngilterenin Protestan mezhebini savunmaktadır.

Her iki konu açısından başarılı noktalar değinmesiyle birlikte, Japon kültürünün katılığı, "onur" unsurunun herşeyden üstün oluşuna değinmesi ve doğu-batı kültürü arasındaki bu uçurum niteliğindeki farkın birbirlerince nasıl garip karşılandığı gibi unsurlara da gayet güzel yer verilmiş. Zannediyorum tek sezonluk bir mini dizi olarak çekildi. Sezonun son iki bölümünde en azından manga seviyesinde birkaç çarpışma bekliyordum. Olmaması beni üzdü. Hiç olmazsa Hiroyuki'den güzel bir kılıç şovu izlemeyi isterdim.