... Devamı Güzel Kaybedenler bir kuşağın en etkili kültürel hareketlerinden birinin ardındaki heyecanın ve ruhun bir kutlaması niteliğinde. 1990ların başında New Yorkta bir grup aykırı insan, kendilerine ön cephesi olan minik bir galeride bir yer edindiler. Kaykay, sörf, punk, hip hop ve grafiti gibi DIY (Do It Yourself / Kendin Yap) alt-kültürlerini özümsemiş bu grup, kendi hayat tarzlarını yansıtan yeni bir tür sanatsal üretime başladı. Toplumun kıyısındaki marjinal yaşamlarda başlayan ve oturmuş sanat dünyasıyla bir alakası olmayan bu hareket, zamanla popüler kültürün yönünü değiştirecek bir akıma dönüştü. Güzel Kaybedenlerin yönetmeni Aaron Rose aynı zamanda, bu harekete ev sahipliği yapmış olan Alleged Gallerynin kurucusu. Film, aralarında Mike Mills ve Harmony Korine gibi ünlü yönetmenlerin de olduğu, bu harekete dahil bireylerin hikayelerini, sanata ve yaratıma olan yaklaşımlarını anlatıyor. Aykırı veya sistem-dışı bir hareketin in olması durumunda neler olduğuna bakarken, bugünün gençliği ile bu sanatçıların ürettikleri arasındaki bağlantıyı da kuruyor. Belki de en önemlisi, hareketin samimi çabalarının ses bulmasını sağlayarak yarattığı ilham. Söz konusu kaybedenlerin topluma olan yabancılaşmalarını, nefes kesici güzellik ve içtenlikteki sanat eserlerine dönüştürebilmeleri ve bunu öfkeyle değil, yumuşakça yapmaları fakat duruşlarından da taviz vermemeleri her şeyden öte büyük bir umut barındırıyor.