... Devamı Hayatını bir adamın gerisinde kalan bir odada geçiren bir kadın, kendi yaşadığı kırgınlıkların ve acıların izlerini taşıyan küçük bir oğlanın annesi, tüm gün ibadet eden dindar yaşlı bir kadının ölen oğluna duyduğu keskin acı, seks işçisi olarak çalışan kuzen, bir ailenin acı yükünü sırtlanmış genç bir kadın ve bu olanları tüm çıplaklığıyla gören küçük bir çocuğun dünyası.. Bir biri ardına bağlanmış hayatların bir tabutun gerisinde kendi hayatlarıyla, komşunun hayatıyla yüzleştikleri anlarla dolu. Filmin ardından, bir kadın filmi hissi bırakan etkili bir yapıt Juan Carlos Falconun ilk uzun filmi.Pek çok yerde kara komedi olarak belirtilmiş olsa da filmin aslında başarılı bir dram sayılabilir. Başarılı oyunculukları filmi başından sonuna kadar takip ediyor Hikayenin geçtiği mekan bir balıkçı köyü. Don Lucianın ani ölümünün ardından komşularının merhumla ilgili gerçek düşüncelerine eşlik ediyoruz. Don Lucianın karısı olarak izlediğimiz karakterin hayatla bir randevusu olduğu hissine kapılıyorsunuz. Çatı katındaki odadan çıkmadan hayatını geçiren kadın muhteşem bir deniz manzarası olan odasının tahtalarla kapatılmış camlarını ilk defa açıyor kocasının ölümüyle. Beyazlayan saçlarını boyatıp, eski elbisesinin içinden sıyrılıp çiçekli yeni bir elbise alıyor kendisine. Dudaklarını ise kendi kanıyla boyuyor. Çatı katında cenazenin konulacağı bir alan olmadığı için komşuları Isabelin önce yatağında sonrada odasının orta yerinde tabutun içinde başsağlığı dilekleri kabul görüyor. Film akarken Don Lucianın çevresindeki insanlar tarafından pek de sevilmediği, bunun için hiç de haksız olmadıkları anlaşılıyor.