Güzel

Çok şey anlatmaya çalışıyor gibi gözüküp; sadece Güney Koreli erkeklerin sapık olduğunu anlatabilmiş gibi olmuş. Polisi sapık, doktoru sapık, e sapığı zaten sapık. Senaryoda Kim-Ki Duk'un adını görünce beklentiyle izlemiştim. Çok mantıklı bir kurgusu var gibi gelmedi. Güzel olduğu için yalnız olan, kendi dünyasına yaşamaya hapsolmuş bir kadın var. Belki farklı bir ruh halini anlatmaya çalışmış ama ben güzel olduğu için yalnız olan kimseyi görmedim ve duymadım. Herkesin aynı şekilde yaklaşmasıyla ilgili bir vurgu da olabilir. Yine de bu "herkes" olmamalı. Kadın olmanın, hele ki güzel bir kadın olmanın çok zor olduğunu; tecavüzde bile "e sen de güzel olmasaydın" dendiğini izlemek maalesef çok tanıdık geldi. Vermek istediği mesaj da buna odaklı ama olmamış. Karakterin psikolojik durumunun değişimi ise çok iyi aktarılmış. Fakat filmin başında güzel olan kadın tekrar güzel olmaya karar verdiğinde; -çeviriyle- "bar kadını" güzelliği dolayısıyla güzel değilmiş gibi davranılması da saçma geldi. Keşke yönetmen Kim Ki Duk olsaydı. En azından vurucu gibi gözüküp vurucu olamayan sonunu hafızalara kazıyabilirdi.

Yönetmenliğini Jai-Hong Juhn?un yaptığı, senaryosunun ve yapımcılığının Kim Ki-duk?a ait olduğu bu güzelim film sıradışı bi güzelliğe sahip olan Eun-young?ın başına gelen dramatik olayları konu alıyor.Eun-young olağan üstü güzelliğine rağmen sıradan bir hayatı seçmiş, erkeklerin onu arzulamasından, kadınların onu kıskanmasından usanmış yalnız biridir. Çevresinde pek çok erkek vardır fakat o hepsinden uzak kalmaktadır ta ki onu elde etmeye çalışan acemi sapığımız ortaya çıkana kadar. Olaylar böyle gelişir.

Filme, yönetmenin Kim ki Duk olmadığını bilerek başladım belki ondan olsa gerek film ilerledikçe içten içe ?evet ya, böyle kim ki duk filmi olmaz zaten. hani o bizi deli eden sessizlik?? diyip durdum. Evet senaryo muhteşem ama yönetmenin farklı olduğunu fazlaca olan diyaloglardan, olayların tekrarından, içi dolu sahnelerin azlığından anlayabiliyoruz.Jai-Hong Juhn?un izlediğim ilk filmi bende pek artı şeyler bırakmadı bu yüzden. Zira Rüya filminin yönetmenliğini Kim ki Duk yapmıştı mesela senaryo da onundu fakat aslında dışarıdan anlatıldığında çok saçma algılanmaya müsait bir öyküyü bize nasıl aktarmışsa adam etkisinden çıkmam uzun zaman almıştı. Bu film öyle bir film değil lakin kesinlikle Kim ki Duk filmlerinin kıymetini algılamak amacıyla izlenmeye değer bi film, dışardan ?ne var ki la bunda herkes çeker bunu? diye yorumlar yapılıyor ya demek ki olmuyormuş anlamamız için güzel bi örnek asdfgh

? spoiler ?

Filmde Eun-young tecavüze uğradıktan sonra öyle bi sahne vardı ki gerçekten böyle bir şey yaşansa delirmemek elde değil. Polise teslim olan tecavüzcüEun-young?a?Tecavüze uğraman senin suçun, beni güzelliğinle tahrik ettin. Seni gördüğümden beri başka birşey düşünemiyorum, hayatımı mahvettin. Bu kadar güzel olmasaydın, sana dokunmazdım. kollarımda bana karşı koyuşun bile çok güzeldi?diyor. E tabi öküzlük baki, polis de demesin mi?Bu işte sadece onun suçu yok, seninde suçun var. o güzel yüzünü ve endamını gözler önüne sermemelisin. Bir bakıma adamı cezbetmişsin?

gel de delirme.

Hadi onu da geçtim peki kadının öldükten sonra bile bedeninin rahat bırakılmaması da neyd öyle asdfghjk ulan bu erkek milletinin beyni sırf çükünde amk asdfghjk

sevdiğim sahnelerden biri deEun-young?ın kilolu bi kızla olan diyaloğuydu:

Kilolu Kız:Bu kadar güzel olduğuna göre mutlu olmalısın.

Eun Young:Hiçte değil.Çoğunlukla yanlış anlaşılıyorum. Ve doğru kişiyle karşılaşmak hiç kolay değil. Bazen yanlız kalmak istiyorum ama insanlar sürekli rahatsız ediyor.

Kilolu Kız:Ama ben sana gıpta ediyorum.GÜZELLİK YAZGIDIR.

bide allasen o kızın neresi güzel amk

neyse ya asdfgh iyi seyirler efenim