5 yıl önce
7.2
51 OYPUAN VER
5
Imdb: 7.4 (7.330 OY)
KONUSU
Göz alıcı, muhteşem ve eleştirmenler tarafından "Kanada’da yapılmış en özgün filmlerden biri" olarak övülen Leolo, nefis, garip, erotik, cüretli ve unutulması zor bir sinema yapıtı. Gecenin ortasında tek başına, küçük Leo, hatıralar, düşler ve kabuslar sandığını açar. Diline doladığı temel mantık, "
... Devamı
Göz alıcı, muhteşem ve eleştirmenler tarafından "Kanada’da yapılmış en özgün filmlerden biri" olarak övülen Leolo, nefis, garip, erotik, cüretli ve unutulması zor bir sinema yapıtı. Gecenin ortasında tek başına, küçük Leo, hatıralar, düşler ve kabuslar sandığını açar. Diline doladığı temel mantık, "Hayal ediyorum, demek ki yokum"dur. İlginçlikle delilik arasında bir yerde duran ailesiyle kuşatılmış Leo, kendi hayaller girdabının hem efendisi hem de kurbanı olarak bir düşler ve takıntılar dünyasına kaçar. Düş dünyasında, güneşin ya da muzır bir Sicilyalı köylünün spermini taşıyan bir domatesin oğlu olduğundan emin, kendisine Leolo adını takar.
-
Jean-Claude Lauzon
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Anlatıcı
Léolo
Anne
Büyükbaba
Bianca
Psikiyatrist
Yönetmen
Öğretmen
YORUM YAZ
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Film bittiğinde, buzlarla dolu o küvetin içinde gibi hissettim kendimi. Uzun bir süre etkisinde kalacağım sanırım.
" Düşlediğim için Ben , Ben değilim ! " Bokun içinden şaheser çıkmış diyebildiğim ender bir film. ( böyle söylediğim için affedin beni ) Gözümün önüne birçok sahnesi geliyor ve gözlerimin dolduğuna şahit oluyorum. Ah Leo sen tıpkı masallarda olduğu gibi denizin derinliklerinde saklı kalmış, hep çıkarılmayı beklemiş ama oradaki kaderine teslim olmak zorunda kalmış çocuksun .. Bu film nasıl yorumlanır ki .. bilemedim beceremedim, yüreğime işledi ..
" Lolo Lozonenin hayatı filmin yönetmeni Jean-Claude Lauzonun hayatından izler taşır. Onun da geçmişinde benzer ailevi sorunlar vardır. Erken yaşta hayata veda etmese muhtemelen başka filmlerinde de bu otobiyografik yolculuğu onunla birlikte peşi sıra takip edecektik.. "
" Lolo Lozonenin hayatı filmin yönetmeni Jean-Claude Lauzonun hayatından izler taşır. Onun da geçmişinde benzer ailevi sorunlar vardır. Erken yaşta hayata veda etmese muhtemelen başka filmlerinde de bu otobiyografik yolculuğu onunla birlikte peşi sıra takip edecektik.. "
Filmle ilgili birşeyler söylemeden önce filmin benzerlik ve ele aldığı konu olarak eğer izlediyseniz
Adams aebler,
De Helaasheid Der Dingen,
Riri Shushu No Subete,
filmleriyle çok benzer yapıda olduğunu söyleyebilirim .
Olay örgüsü yönünden biraz farklı , iç içe geçmiş bir yapısı var ve bu filmin zayıflığı gibi düşünülebilir ; bazen seyrine dalmışken filmin aslında seyredilenin bir flashback olduğunu fark ediyosunuz ama bunun bilinçli yapıldığını düşünüyorum . Sonuçta izlediğimiz Leo'nun gerçek hayatı değil , Leolo'nun fantasmagorisi . Tutarlılık beklersek fantasmagori olmazdı ki asıl bu mantıksızlık olurdu diye düşünüyorum .
Filmin ele aldığı asıl olaya gelirsek ,örnek verdiğim filmler gibi gerçeğin muazzam ağırlığına dayanabilmek için yaratılmış ,gerçeğe paralel mikrokozmoz diyarlar . Leolo kendi doğumunu ,hayatını , herşeyi bir düş üzerine inşa etti ;-yazgı , DNA, kader - adına ne denirse denilsin o kaderi değiştirmek , düşmanc ... Devamı
Adams aebler,
De Helaasheid Der Dingen,
Riri Shushu No Subete,
filmleriyle çok benzer yapıda olduğunu söyleyebilirim .
Olay örgüsü yönünden biraz farklı , iç içe geçmiş bir yapısı var ve bu filmin zayıflığı gibi düşünülebilir ; bazen seyrine dalmışken filmin aslında seyredilenin bir flashback olduğunu fark ediyosunuz ama bunun bilinçli yapıldığını düşünüyorum . Sonuçta izlediğimiz Leo'nun gerçek hayatı değil , Leolo'nun fantasmagorisi . Tutarlılık beklersek fantasmagori olmazdı ki asıl bu mantıksızlık olurdu diye düşünüyorum .
Filmin ele aldığı asıl olaya gelirsek ,örnek verdiğim filmler gibi gerçeğin muazzam ağırlığına dayanabilmek için yaratılmış ,gerçeğe paralel mikrokozmoz diyarlar . Leolo kendi doğumunu ,hayatını , herşeyi bir düş üzerine inşa etti ;-yazgı , DNA, kader - adına ne denirse denilsin o kaderi değiştirmek , düşmanc ... Devamı
Filmle ilgili birşeyler söylemeden önce filmin benzerlik ve ele aldığı konu olarak eğer izlediyseniz
Adams aebler,
De Helaasheid Der Dingen,
Riri Shushu No Subete,
filmleriyle çok benzer yapıda olduğunu söyleyebilirim .
Olay örgüsü yönünden biraz farklı , iç içe geçmiş bir yapısı var ve bu filmin zayıflığı gibi düşünülebilir ; bazen seyrine dalmışken filmin aslında seyredilenin bir flashback olduğunu fark ediyosunuz ama bunun bilinçli yapıldığını düşünüyorum . Sonuçta izlediğimiz Leo'nun gerçek hayatı değil , Leolo'nun fantasmagorisi . Tutarlılık beklersek fantasmagori olmazdı ki asıl bu mantıksızlık olurdu diye düşünüyorum .
Filmin ele aldığı asıl olaya gelirsek ,örnek verdiğim filmler gibi gerçeğin muazzam ağırlığına dayanabilmek için yaratılmış ,gerçeğe paralel mikrokozmoz diyarlar . Leolo kendi doğumunu ,hayatını , herşeyi bir düş üzerine inşa etti ;-yazgı , DNA, kader - adına ne denirse denilsin o kaderi değiştirmek , düşmanca saldırıları engellemek için inşa edip surlarla çevrelediği diyarında ne zaman ki surlar yıkılmaya başladı ; Bianca'sı ,biricik aşkı düştü , bir nevi kalenin askeri gücü olan ağabeyi Fernard düştü , yeraltı böcek koleksiyonuyla hem kendisini hem kardeşini Rita'yı korurken gizli yerleri işgal edildi , ne zaman ki masumiyeti kaybettiğine inandı ve en önemlisi her zaman en büyük destekçisi olan annesinin ve diğer ebeveynlerin koruyuculuğunun korkunç yanlışlığına inandı işte o zaman Leolo da düştü ve Leo da tüm soydaşları gibi aynı kadere boyun eğdi ... En çarpıcı sahne Leolo'nun ebeveynleri ve akranlarını ve aslında kendini sorguladığı sahnedir ki ... İzlenmeli o sahne için ;
Bu gece Göt Godin eve geç kalacak . Annesi parmaklarını kontrol edecek .Oğlunun gizli köşelerde sigara içmesinden endişeleniyor . Hayır ,Bayan Godin. Senin oğlun böyle bir halt etmez , s.kini böcekler yer , seni unutmak için bulduğu her hapı yutar . Pazar günleri kiliseye gitmeden önce yapması için zorladığın banyo , hokey koçuna orospuluk etmesine yarar . Beyaz et daha iyi satar . Ama hayır , endişelenme ,o sigara içmez .Ondan nefes darlığı yapıyor . Seksi , cehalet ve korku arasında öğrendim .Ta içimizde ,paranın bahaneden başka birşey olmadığını ve onun (Godin) gene de bunu yapacağını biliyorduk ( kediye tecavüz...). İddia korkuyu bastırdığı için ... Zavallı kedi kendini hiç savunmadı . Tırnakları söküldü .Bayan Ouimet perdelerine özen gösterirdi .Ne kadar şanslısın Milou, Göt Godin Tintin'in komşusu değildi ...
Filmde böylesi çarpıcı monologlara çokça şahit olacaksınız izlerseniz .Umarım daha çok izlenen bir eser olur . 9/10
Adams aebler,
De Helaasheid Der Dingen,
Riri Shushu No Subete,
filmleriyle çok benzer yapıda olduğunu söyleyebilirim .
Olay örgüsü yönünden biraz farklı , iç içe geçmiş bir yapısı var ve bu filmin zayıflığı gibi düşünülebilir ; bazen seyrine dalmışken filmin aslında seyredilenin bir flashback olduğunu fark ediyosunuz ama bunun bilinçli yapıldığını düşünüyorum . Sonuçta izlediğimiz Leo'nun gerçek hayatı değil , Leolo'nun fantasmagorisi . Tutarlılık beklersek fantasmagori olmazdı ki asıl bu mantıksızlık olurdu diye düşünüyorum .
Filmin ele aldığı asıl olaya gelirsek ,örnek verdiğim filmler gibi gerçeğin muazzam ağırlığına dayanabilmek için yaratılmış ,gerçeğe paralel mikrokozmoz diyarlar . Leolo kendi doğumunu ,hayatını , herşeyi bir düş üzerine inşa etti ;-yazgı , DNA, kader - adına ne denirse denilsin o kaderi değiştirmek , düşmanca saldırıları engellemek için inşa edip surlarla çevrelediği diyarında ne zaman ki surlar yıkılmaya başladı ; Bianca'sı ,biricik aşkı düştü , bir nevi kalenin askeri gücü olan ağabeyi Fernard düştü , yeraltı böcek koleksiyonuyla hem kendisini hem kardeşini Rita'yı korurken gizli yerleri işgal edildi , ne zaman ki masumiyeti kaybettiğine inandı ve en önemlisi her zaman en büyük destekçisi olan annesinin ve diğer ebeveynlerin koruyuculuğunun korkunç yanlışlığına inandı işte o zaman Leolo da düştü ve Leo da tüm soydaşları gibi aynı kadere boyun eğdi ... En çarpıcı sahne Leolo'nun ebeveynleri ve akranlarını ve aslında kendini sorguladığı sahnedir ki ... İzlenmeli o sahne için ;
Bu gece Göt Godin eve geç kalacak . Annesi parmaklarını kontrol edecek .Oğlunun gizli köşelerde sigara içmesinden endişeleniyor . Hayır ,Bayan Godin. Senin oğlun böyle bir halt etmez , s.kini böcekler yer , seni unutmak için bulduğu her hapı yutar . Pazar günleri kiliseye gitmeden önce yapması için zorladığın banyo , hokey koçuna orospuluk etmesine yarar . Beyaz et daha iyi satar . Ama hayır , endişelenme ,o sigara içmez .Ondan nefes darlığı yapıyor . Seksi , cehalet ve korku arasında öğrendim .Ta içimizde ,paranın bahaneden başka birşey olmadığını ve onun (Godin) gene de bunu yapacağını biliyorduk ( kediye tecavüz...). İddia korkuyu bastırdığı için ... Zavallı kedi kendini hiç savunmadı . Tırnakları söküldü .Bayan Ouimet perdelerine özen gösterirdi .Ne kadar şanslısın Milou, Göt Godin Tintin'in komşusu değildi ...
Filmde böylesi çarpıcı monologlara çokça şahit olacaksınız izlerseniz .Umarım daha çok izlenen bir eser olur . 9/10
film bittiğinde güzel bir yemeğin bırakabilecegi türde tanımlaması zor bir tat kalıyor bu filmi izlediğim için şanslı oldugumu düşünüyorum
-Battaniyedeki bir delikten dışarı çıkan ayak parmaklarım, hala burada olduğumu hatırlatıyor bana. Gün be gün, farkına varmadan bir parmağımı, hergün deliğe daha fazla soktum. Yarın tüm ayağım olacak. Sonra bacağım. Ve yakında da bütün vücudum. Bu delikle kendimi boğmadan önce bu hayatı bırakmam gerektiğini hissediyorum.
-Bir gece, ışığın nereden geldiğini nihayet anladım.
Uzun zamandır dolabın arkasından benim için şarkı söyleyen
Bianca'ydı o.
chanson de bianca
-Bir gece, ışığın nereden geldiğini nihayet anladım.
Uzun zamandır dolabın arkasından benim için şarkı söyleyen
Bianca'ydı o.
chanson de bianca
Jean Pierre jeunet filmlerine benziyor.Masalsı anlatımıyla kimi tabulara değinmesi açısından önemli buldum.Tatlı bir film
Genetik olarak akıl sağlıkları bozuk oldukları anlaşılan bir ailenin küçük oğlu olan Leolo kendi düş dünyasında yaşamakta ve yaşadıklarını, gözlemlerini, izlenimlerini güçlü kalemiyle not etmekte. Leolo'nun yazdıklarından yola çıklılarak anlatılan öykü, şaşırtıcı şekilde farklı dünya müziklerini fonda başarıyla kullanmasıyla izlenebilirliğini arttırsa da konular arası geçişlerdeki tutarsızlık ve dağınıklık, güzel görüntülere rağmen filmi özgün bir film tanımlamasıyla sınırlı bırakıyor. Güzel müzikleri çıkardığınızda ise geriye çok şey kalmıyor....
5/10
5/10
bir arkadaşın tavsiyesiyle izledim bu filmi.ve daha önce izlemediğim için üzüldüm.daha sonra film hakkında araştırma yaparken oldukça az bilinen bir film olduğunu ve hak ettiği değeri alamadığını gördüm ve yine üzüldüm :) bu arada babelfish'in "hikayede boşluk var" eleştirisine katılmıyorum. sanıyorum öyle bir alıştık ki klasik sinema anlatımına, farklı anlatım yollarının kullanıldığı bir film gördüğümüz zaman bunu bir eksiklik olarak algılıyoruz.
son olarak,filmin yönetmeninin,bir uçak kazasında ölmüş olduğunu üzülerek belirtirim...
son olarak,filmin yönetmeninin,bir uçak kazasında ölmüş olduğunu üzülerek belirtirim...
anti-Amelie sanki.. bir de hikayede fazlaca boşluk var.. ama özgün bir film genel olarak..
Leolo filmine Benzer Film ekliyorsun.
Leolo filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Leolo filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL