Kurtar Beni

HristiyanLık üzerine farkLı bir yapım oLmuş bence.. GeneL amerikan Lisesi sendromLarını (popüLer kız ve çetesi, okuLun seviLmeyenLeri vs..) gördüğümüz bir okuLdayız ama LiseLi kızLarımız geneL LiseLi okuLLarının aksine dinLerine dönmüş durumdaLar :) FiLm farkını burada ortaya koyuyor zaten, kızLarın dine bakış açıLarı hafif popüLeriteyLe birLeşmiş garip bir harman oLmuş.. GeLişen oLayLar kısmen tahmin ediLebiLir oLsa da yine de iLginç :) yer yer de komik.. FiLmin başındaki arkadaşLık iLişkiLeri iLe sonundaki iLişkiLerin farkLıLıkLarı ise (artık kLasik oLsa da) fiLmin en büyük artısı sanırım.. Bir de Mary'nin hastanede söyLediği cümLe var tabiiki.. Yazarsam spoiLer biLgi oLacağı için burada yazamıyorum ama gerçekten duymaLısınız :) Mary'nin finaLdeki biLmiş haLLeri biraz abartı gibi dursada fiLme yakışmış bence :) ve tabiiki finaLde oLuşan garip tabLo da fiLmin kendine yakışan diğer garipLiği :) HiLary iLe iLgiLi yorum yapmıyorum havLayankuzu yeterince güzeL açıkLamış onu zaten :)



GençLerin performansLarı da iyiydi bence :) MacauLay CuLkin'i Evde Tek Başına serisi dışnda bir yapımda izLememiştim hiç.. FiLmdeki sessiz, sakin haLLeri ne kadar sempatik oLsa da benim gibi onun sadece deLi haLLerini hatırLayanLar için biraz sıkıcı oLduğu kesin :) Ama fiLmin ortaLarından sonra bu haLine de aLışıyorsunuz, çocuk cidden çok şeker :) Mandy Moore da bu fiLmde oyuncuLuk kariyerini sağLamLaştırıyor sanki, canLandırdığı dinine bağLı popüLer kız roLü garip bir kişiLik oLduğundan bence performansı için tebrik ediLmeLi :) Life Before Eyes fiLminden tanıdığım Eva Amurri ise fiLmin asi kızı roLüyLe çok şekerdi bence :) Öte yandan diziLerden tanıdığım Chad Faust'u ise böyLe bir roLde izLemek garip geLmedi desem yaLan söyLemiş oLurum :) ama o da çok tatLıydı :) Sonuç oLarak gençLer izLeniLebiLecek bir okuL fiLmi yapmışLar bence imdb isabetLi bir puan vermiş 7/10

Anglo-Sakson değerlere göre kesilip biçilmiş,muhafazakar,Hristiyan,evangelist ahlakın feleğinden geçmiş,tam anlamıyla "İsa-merkezli" yaşantılarıyla gurur duyan küçük bir Amerikan mahallesi merkezde.İsa bir CEO bir süperstar,en iyi erkek arkadaş. Her şey çok yapay duruyor,çoğu dindar yaşayış biçimi gibi bu da fazlasıyla doğa dışı. Yönetmenin gözümde en büyük başarısı,iki yüzlü,sahtekar ahlakı ve o ahlaka uydurulmuş "Tanrı" imajının naif,yapay aromasını bozmadan nakledebilmesi.



Gay olmak,Çinli olmak,başka bir dinden olmak,başka tanrılara inanmak,onlara benzememek kısacası onlar gibi olmamak, yanmanız,yok olmanız,kavrulmanız,yerin dibine girmeniz için yeterli bir sebep gözlerinde. Esas kızımız,belki de bu yüzden, erkek arkadaşını "yola sokma" adına en değerli varlığı saydığı bekaretini harcamaktan çekinmiyor. Modern banliyö faşizminin, modern toplama kampları "Merhamet Evleri" ise sizi taştığınız kalıba geri sokmak için her daim hazır.



Ancak filmde ciddi bazı sakatlıklar da var. Hillary Faye,bir tür nefret simgesine dönüştürülmüş. 90'larda oldukça popüler olan gençlik filmlerindeki "şirret liseli kız" modeli burnumuzun dibinde duruyor. Uzun süredir Holywood'un kullanmadığı bir tipleme bu. Çok bozuk ve anormal bir varlık. Son çeyrekte gerçeklik duygusu bu sebeple iyice dağılmış. Başarılı bir taşlama örneği olabilecekken kendi kendisini sabote etmiş bir film gözümde. Yine de bir gençlik komedisinden fazlası var. Özellikle Macaulay Culkin'i yeniden görmek hoştu.