Aydaki Adam

Oldukça başarılı bir film. Film üç kızı olan ve erkek evladı olması umuduyla dördüncü çocuğu deneyen Trant ailesi üzerinde dönmektedir. Başlangıçta ablasına özenen Danielle'yi görüyoruz. Kendisinden üç yaş büyük olan ablasının (Dani-14/Maureen-17) güzelliği, çekiciliği ve zekası ister istemez onu kıskandırmaktadır. Ablası her ne kadar durumunun o kadar da iç açıcı olmadığını anlatmaya çalışsa da başarılı olamaz. Neticede de erkek arkadaşıyla gittiği dans gecesinde bunu net bir şekilde görüyoruz. Derken liseden beri görüşemedikleri arkadaşları Marie Foster, eşinin vefatı üzerine kasabaya geri döner. Yanlarındaki çiftliğe yerleşirler. Danielle ile Court Foster'in ilk tanışmaları da bu esnada olur. İlk başta negatif gibi görünse de sonra birbirlerine ısınırlar. Bu noktada eleştirmek istediğim şey, baba Matthew Trant'ın büyük kızı için bu kadar ince eleyip sık dokuken, küzük kızını direk Court ile şehre göndermesi çok saçma geldi.

Tabii Court, Danielle için bir sevgiliden ziyade kanka gözü ile bakmaktadır. Ablası ile tanışınca da işin rengi iyice değişmeye başlar. Filmde en çok etkilendiğim sahne Danielle'nin Court'la buluşabilmek ve rahatça öpüşebilmek adına gece yarısı gizlice gölete kaçması, işler umduğu gibi gitmeyince geri dönerken aniden bastıran yağmurun etkisiyle uyanan annesi ile bahçede karşılaştıkları anda hamile annesinin bir ağaç dalına takılarak düştüğü sahne oldu. Gerçekten çok etkileyiciydi.

Şunu da eleştirmeden geçemeyeceğim. Daha bir kere gördüğü Court ile ertesi gün evin girişinde öpüşünde Maureen, o benim kardeşim demesine rağmen kendini bu kadar kolay bırakması saçma geldi. En azından bir iki görüşme daha araya sıkıştırılabilirdi. Bu kadar mı açsın yani? ve film hiç beklenmedik bir sonla kapanır. Ay'daki adam olayının filmin başı ve sonunda anlatılarak bağdaştırılması da güzeldi. Kullanılan müzikler başarılı ve oyunculuklar da iyiydi.

Son söz olarak Matthew'in, gölete giden kızına, "böyle şeyler için artık büyüdü" der. Anne Abigail ise : şimdiye kadar küçük deyip durdun şimdiden sonrada büyük demeye başladın. Dediği replik çok iyiydi. Bu çoğu ebeveynin çocuklarını koruma adı altında bir çok zevkten mahrum bırakışlarının başarılı bir aktarımı diye düşünüyorum.