... Devamı Her yıl olduğu gibi bu yılda Yörükhan ailesi Antakyada buluşur. Nar hasatının ilk ürününü, herkese bolluk, bereket ve huzur getirmesi dileğiyle toplayacaklardır. Her şey yolunda giderken Kıymet Hanımın oğlu Kahramanı ve gelini Defneyi kastederek söylediği İnşallah kendi torunumuzu da görürüz sözü ortalığı karıştırır. Çocuk doğuramayan kadın olarak suçlanması Defneyi çok üzer, Kahraman da bunun üzerine ailesine ağır konuşur. Bu olaydan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Defne, üzerindeki bu eksikliği gidermek için nasıl olursa olsun bir çocuk ister. Bu istek Kıymet Hanım için bulunmaz bir fırsattır. Gelini artık doğru yolu bulmuştur. Kendisi de bu uğurda elinden geleni yapacaktır. Gelini için bir taşıyıcı anne bulacaktır. Bu kişi kim olur diye düşünürken kısmet ayağına gelir Elif Antakyalı bu genç kız çok zor durumdadır. Başından bir felaket geçmiştir. Babası borçları için kendisini bir adama satmak üzereyken annesi karşı çıkmış, kazayla babasını öldürmüştür. Apar topar kaçarak, İstanbula gelmişlerdir. Anne yakalanıp hapishaneye girmiş, Elif ise hasta kardeşi Nazlı ile beş kuruşsuz ortada kalmıştır. Taşıyıcı anne bu genç kız olacaktır. Elifin zaten itiraz edecek bir hali yoktur. Görev bittiğinde, Yörükhan ailesi bir veliahta kavuştuğunda, sessizce kaybolacak, kendi hayatına geri dönecektir.Ama işler planlandığı gibi gitmez. Genç ve güzel Elif erkekler tarafından fark edilir. Nerede duracağı belli olmayan bir süreç başlamıştır.