The Mole Agent

Özel bir dedektif, müşterisinin talebi üzerine çalışanların annesine kötü muamele ettiklerini düşündüğü huzurevini araştırmaya girişir. İçeri bir muhbir sokmaya karar vererek ajanlıkla alakalı tecrübesi olmayan 83 yaşındaki Sergio’yla anlaşır. Huzurevinde olanı biteni rapor etmesi istenen Sergio en amatör haliyle işe koyulur, etrafı gözlemler ve her gün dedektife sesli mesajlar halinde rapor gönderir. Kendisine verilen bu 3 aylık sürede ortamın popüler çocuğu olmayı başarır. Herkesin yardımına koşan, sevilen bir adam olur. Buradaki çoğu insanın yalnızlığı, yakınları tarafından hiç ziyaret edilmemiş olması Sergio’ya çok dokunur. Çünkü onların aksine üzerine titreyen çocukları ve torunları vardır. Öyle ki görev için bulunduğu huzurevinde bile onu asla yalnız bırakmazlar. Konusunu okurken bana biraz sulu komedi gibi gelmişti. Açıkçası izlemek içimden gelmedi pek. Fakat dakikalar ilerledikçe, hikayenin deri altına nüfus ettikçe derin bir hüzün doldurdu içimi. Uzun zamandır film izlerken gözyaşı dökmemiştim, içimi döküp rahatlamış oldum. :)