... Devamı Bugün Alman deneysel sinemasının en önemli sanatçılarından biri olan Matthias Müllerin bu filmi, simgeciliğin farklı alanları, otobiyografik, politik ve göstergebilimsel alanlar arasında uzanan karmaşık bir estetik yapı sunuyor. EV HİKAYELERİ, klasik Hollywood sinemasının altın çağından alınma bölümleri hem dizisel, hem de düzdeğişmeceli bir işlemle bir araya getiriyor. Parçaları birleştiren ve bu çalışmaya rehberlik yapan figür, bu melodramlar derlemesinde son derece tipik ve sistemli bir imge olan bir kadın karakter. Matthias Müller yalnızca Amerikan kültürüne özgü gelenekleri vurgulayarak değil, aynı zamanda bu figürleri bir tür melankolik koreografiyle bir araya getiren başka bir filme alternatif olarak da güçlü bir müdahale sergiliyor. Bu arşivleri manipüle ederek, yitirilmiş olan bütün anların anısına yavaş gelişen senfonik bir üslupla kendi sinema tarihini yeniden yazıyor. Müllerin şiirsel dili kurgunun duyarlılığı ve inceliği ile vurgulanırken, her bir kolaj noktası kaynatıcı bir öğeyle birlikte yeni bir geçişi simgeliyor. Stephanie Moisdon, Centre Georges Pompidou, Paris 1994