13 yıl önce
7.1
48 OYPUAN VER
5
Imdb: 6.8 (51.029 OY)
KONUSU
ABD’deki Valeri Plame skandalı çevresinde gelişen olayları anlatan film, Joseph Wilson’ın Irak’ta nükleer silah olmadığını yazması üzerine ABD hükümetinin üzerine oynadığı komplo üzerine kurulu...
İntikam olarak Wilson’ın eşinin CIA ajanı olduğunun basına sızdırılmasının arkasındaki kişi ise daha s ... Devamı
İntikam olarak Wilson’ın eşinin CIA ajanı olduğunun basına sızdırılmasının arkasındaki kişi ise daha s ... Devamı
ABD’deki Valeri Plame skandalı çevresinde gelişen olayları anlatan film, Joseph Wilson’ın Irak’ta nükleer silah olmadığını yazması üzerine ABD hükümetinin üzerine oynadığı komplo üzerine kurulu...
İntikam olarak Wilson’ın eşinin CIA ajanı olduğunun basına sızdırılmasının arkasındaki kişi ise daha sonra ortaya çıkacaktır: ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin sağ kolu olan Scooter Libby...
İntikam olarak Wilson’ın eşinin CIA ajanı olduğunun basına sızdırılmasının arkasındaki kişi ise daha sonra ortaya çıkacaktır: ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin sağ kolu olan Scooter Libby...
-
Doug Liman
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Valerie Plame
Joseph Wilson
Sam Plame
Bill
Jack
Jim Pavitt
Scooter Libby
Paul
YORUM YAZ
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
The Bourne Identity'nin yönetmeninden hakkını veren, başarılı bir yapım. Gerçek yaşamdan uyarlama senaryosu ile yakın tarihe ışık tutan filmlerden biri olmuş.
Öncelikle belirtmek isterim ki her ne kadar türünde Aksiyon yazsa da (ki yanlış)
bu bir Aksiyon filmi değil, hatta hiç aksiyon sahnesi bile yok, Politik Biyografi ekseninde bir yapım.
Bu sebeple bir filmden sadece aksiyon beklentisi olan izleyiciler, buna hiç oturmasınlar derim, muhtemelen sıkıcı bulacaklardır.
İlk bölümde: 11 Eylül sonrası ABD'nin işgal sürecinde, CIA yoluyla Orta Doğu'ya ve Irak içlerine sızma girişimleri, ajanların saha operasyonlarındaki yöntemleri gibi mevzulara ucundan da olsa değiniliyor.
İkinci bölümde ise: o dönemdeki Başkan George Bush'un ne kadar sahtekar olduğuna bir kez daha şahit olmaktayız.
ABD yönetim zümresinin menfaatine ters düştüğü anda kendi adamlarını da anında silmesi, onları topluma farklı lanse etmesi
ve bu karalama kampanyasını baş ... Devamı
Öncelikle belirtmek isterim ki her ne kadar türünde Aksiyon yazsa da (ki yanlış)
bu bir Aksiyon filmi değil, hatta hiç aksiyon sahnesi bile yok, Politik Biyografi ekseninde bir yapım.
Bu sebeple bir filmden sadece aksiyon beklentisi olan izleyiciler, buna hiç oturmasınlar derim, muhtemelen sıkıcı bulacaklardır.
İlk bölümde: 11 Eylül sonrası ABD'nin işgal sürecinde, CIA yoluyla Orta Doğu'ya ve Irak içlerine sızma girişimleri, ajanların saha operasyonlarındaki yöntemleri gibi mevzulara ucundan da olsa değiniliyor.
İkinci bölümde ise: o dönemdeki Başkan George Bush'un ne kadar sahtekar olduğuna bir kez daha şahit olmaktayız.
ABD yönetim zümresinin menfaatine ters düştüğü anda kendi adamlarını da anında silmesi, onları topluma farklı lanse etmesi
ve bu karalama kampanyasını baş ... Devamı
The Bourne Identity'nin yönetmeninden hakkını veren, başarılı bir yapım. Gerçek yaşamdan uyarlama senaryosu ile yakın tarihe ışık tutan filmlerden biri olmuş.
Öncelikle belirtmek isterim ki her ne kadar türünde Aksiyon yazsa da (ki yanlış)
bu bir Aksiyon filmi değil, hatta hiç aksiyon sahnesi bile yok, Politik Biyografi ekseninde bir yapım.
Bu sebeple bir filmden sadece aksiyon beklentisi olan izleyiciler, buna hiç oturmasınlar derim, muhtemelen sıkıcı bulacaklardır.
İlk bölümde: 11 Eylül sonrası ABD'nin işgal sürecinde, CIA yoluyla Orta Doğu'ya ve Irak içlerine sızma girişimleri, ajanların saha operasyonlarındaki yöntemleri gibi mevzulara ucundan da olsa değiniliyor.
İkinci bölümde ise: o dönemdeki Başkan George Bush'un ne kadar sahtekar olduğuna bir kez daha şahit olmaktayız.
ABD yönetim zümresinin menfaatine ters düştüğü anda kendi adamlarını da anında silmesi, onları topluma farklı lanse etmesi
ve bu karalama kampanyasını başarıyla yürüterek asıl sorgulanması gereken şeylerin görmezden gelinip, insanların beyinlerine istedikleri argümanları nasıl kazıyabildiklerini gözlemliyoruz.
Kendi kanunlarında bile CIA ajanlarının afişe edilmesi bir suç iken,
Bush yönetiminin direktifi ile dönemin ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin en önemli adamı Scooter Libby,
CIA ajanı Valerie'nin kimliğini basına sızdırıyor ve bunun üzerine yaşananları izliyoruz...
Filmde geçen önemli bir başka nokta da Saddam Hüseyin'in sözde bir lafı:
"Düşmanlarımın yaşamasına izin vermektense, dostlarımı yanlışlıkla öldürmeyi tercih ederim"
Emekli büyükelçi Wilson diyor ki: "işte o zaman onun bir canavar olduğunu anladım"
Bence burda vurgu yapılan aslında bir nevi George Bush ve genel-geçer Amerikan yönetimidir. Çünkü ABD dolaylı olarak yıllardır aynı politikayı gütmektedir.
Politik film severler, Fair Game'in tarzını beğenecekler ve sıkıcı bulmayacaklardır. Giriş-Gelişme-Sonuç olarak bölümler olsun akış olsun gayet güzel ve sürükleyici.
Naomi Watts'ı bu tarz rollere şahsen çok yakıştırıyorum. The International'da benzer bir karakterde çok başarılıydı, keza burda da yine iyi performans göstermiş.
Öncelikle belirtmek isterim ki her ne kadar türünde Aksiyon yazsa da (ki yanlış)
bu bir Aksiyon filmi değil, hatta hiç aksiyon sahnesi bile yok, Politik Biyografi ekseninde bir yapım.
Bu sebeple bir filmden sadece aksiyon beklentisi olan izleyiciler, buna hiç oturmasınlar derim, muhtemelen sıkıcı bulacaklardır.
İlk bölümde: 11 Eylül sonrası ABD'nin işgal sürecinde, CIA yoluyla Orta Doğu'ya ve Irak içlerine sızma girişimleri, ajanların saha operasyonlarındaki yöntemleri gibi mevzulara ucundan da olsa değiniliyor.
İkinci bölümde ise: o dönemdeki Başkan George Bush'un ne kadar sahtekar olduğuna bir kez daha şahit olmaktayız.
ABD yönetim zümresinin menfaatine ters düştüğü anda kendi adamlarını da anında silmesi, onları topluma farklı lanse etmesi
ve bu karalama kampanyasını başarıyla yürüterek asıl sorgulanması gereken şeylerin görmezden gelinip, insanların beyinlerine istedikleri argümanları nasıl kazıyabildiklerini gözlemliyoruz.
Kendi kanunlarında bile CIA ajanlarının afişe edilmesi bir suç iken,
Bush yönetiminin direktifi ile dönemin ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin en önemli adamı Scooter Libby,
CIA ajanı Valerie'nin kimliğini basına sızdırıyor ve bunun üzerine yaşananları izliyoruz...
Filmde geçen önemli bir başka nokta da Saddam Hüseyin'in sözde bir lafı:
"Düşmanlarımın yaşamasına izin vermektense, dostlarımı yanlışlıkla öldürmeyi tercih ederim"
Emekli büyükelçi Wilson diyor ki: "işte o zaman onun bir canavar olduğunu anladım"
Bence burda vurgu yapılan aslında bir nevi George Bush ve genel-geçer Amerikan yönetimidir. Çünkü ABD dolaylı olarak yıllardır aynı politikayı gütmektedir.
Politik film severler, Fair Game'in tarzını beğenecekler ve sıkıcı bulmayacaklardır. Giriş-Gelişme-Sonuç olarak bölümler olsun akış olsun gayet güzel ve sürükleyici.
Naomi Watts'ı bu tarz rollere şahsen çok yakıştırıyorum. The International'da benzer bir karakterde çok başarılıydı, keza burda da yine iyi performans göstermiş.
hikaye gerçek. fakat artık hepimiz biliyoruz kitle imha silahlarının hikayeden ibaret olduğunu.
eleştirilerim de şu yönde:
+ şon pen'e cool yazar rolü hiç gitmemiş.
+ naomi'nin rolü kostüm gibi durmuş. o kadar iyi bir oyuncu olmasına rağmen bu filmde hiç etkilenmedim kadından.
+ senaryoda boşluklar var bana kalırsa. en basitini söyleyeyim. soruşturma plame'in aleyhineyken nasıl oldu da birden lehine döndü? bana kalırsa bu kısmı da dahil pek çok kısmı aceleye getirilmiş.
+ bir filmi de god bless america demeden bitirsinler lan...
eleştirilerim de şu yönde:
+ şon pen'e cool yazar rolü hiç gitmemiş.
+ naomi'nin rolü kostüm gibi durmuş. o kadar iyi bir oyuncu olmasına rağmen bu filmde hiç etkilenmedim kadından.
+ senaryoda boşluklar var bana kalırsa. en basitini söyleyeyim. soruşturma plame'in aleyhineyken nasıl oldu da birden lehine döndü? bana kalırsa bu kısmı da dahil pek çok kısmı aceleye getirilmiş.
+ bir filmi de god bless america demeden bitirsinler lan...
Güzel oyunculuklar, gerçek hikaye..İzlenmeye değer bir filmdi. Büyük bir satranç tahtasında piyon bile olamamış varlıklarız hepimiz. Değil kalemi tutan el, yazıyı bile göremiyoruz çoğu zaman. Herneyse zaten bildiklerimizdi anlatılanlar ancak beyazperdede gerçeği görmek az da olsa iyi hissdettirdi.
Adil Oyun filmine Benzer Film ekliyorsun.
Adil Oyun filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Adil Oyun filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL