... Devamı Ekrem (Cüneyt Arkın) küçük yaşta babasını yitirmiş ve amcası tarafından büyütülmüş ünlü bir sanatçıdır. Hastane yararına verdiği bir konserde tanıştığı güzel, iyi kalpli ve sevecen bir genç kız olan Fatoşa (Filiz Akın) aşık olur. İlişkileri birlikte bir yuva kurmaya kadar uzanır. Amcasının kızı Jale (Zuhal Aktan) ise gizliden gizliye Ekremi sevmekte ve onun kendisiyle evleneceğini düşlemektedir. Ekremin Fatoş ile evleneceğini açıklaması onun için bir yıkım olur. Ama Ekrem, amcasına olan vefa borcunu ödemek için Jale ile evlenmeye razı olur. Menajeri Fuat da Fatoşu Ekremi terk etmesi için ikna eder. İzmire giden Fatoş, son kez Ekremin sesini duymak için telefon ederken uçağı kaçırır. Kaçırdığı uçak düşünce Ekrem Fatoşun öldüğünü sanıp çok üzülür. Kendini içkiye verir, hayattan kopar. Sonra çaresiz ve umutsuz, Jale ile evlenir ama mutlu değildir. Hala Fatoşa aşıktır. Jale ile trafik kazası geçirirler. Ekrem kör olur. Fatoş olayı öğrenir ve gizlice Gül adıyla hemşire olarak yanlarında çalışmaya başlar. Jale, yakın bulduğu Güle evliliklerinin zorlama olduğunu anlatır. Bir yandan da Ekremle Gülün yakınlığını kıskanır. Gül (ya da Fatoş) Ekremi ameliyat olması için zorlar. Ekrem bir sır verir gibi Güle Fatoşun resmini gösterir. Jale de resmi görür ve Gülle Fatoşun aynı kişi olduğunu anlar. Güle ilgi duyan Kamil bu gerçeği Ekreme söyler. Ekrem ameliyat olup gözleri açıldığında Fatoşun gittiğini görür. Genç kızı bulur ve tam intihar etmek üzereyken kurtarır. Öte yandan Jale de çok üzgündür. Gerçek mutluluğun ancak Ekremle Fatoşun birlikteliği ile oluşacağına inandığını ve ikisinin birleşmelerini istediğini belirten bir mektup yazar ve bahtsız yaşamına son verir...