Kolera Günlerinde Beyzbol

(2012)

Baseball in the Time of Cholera

Kısa Film 28 Dk. Belgesel, Kısa Film Haiti

7.5

3 OY
PUAN VER
5

Imdb: 8 (44 OY)

KONUSU

Haiti’de kolera salgını sırasında Birleşmiş Milletler’in tutumuyla mücadele eden genç bir beyzbolcunun hikayesi.

YORUM YAZ

SPOILER

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar
S

@shutterbugiconi

12 yıl önce

4 / 10

Kolera Günlerinde Beysbol

Daha önce bir arkadaşımın tavsiyesiyle Kony 2012 adlı kısa bir belgesel izlemiştim. Böylesine popüler olan viral bir videoyu nasıl oldu da duymadım diye hayıflanıp internet üzerinden belgeseli izleyince aslında çok şey kaçırmadığımı gördüm Zira Kony 2012 videosunda Amerikalı bir aktivistin Ugandada halihazırda handiyse Methuselah zamanından kalma bir iç savaşı çözmek için açıkça Amerikan/Birleşmiş Millet Müdahalesini önerdiği alt metin beni olduça rahatsız etmişti.

Afrika gibi sorunlu bölgelerde şiddetin, açlığın ve sefaletin nasıl durdurulacağı konusunda somut öneriler sunacak değilim ama sorunları çözecek olan şeyin dış kaynaklı müdahale ve nakit akışı olmadığı kesin.

Geçenlerde gazeteci Tim Butcherin 2000lerin başında kaos içindeki Demokratik Kongo Cumhuriyetinde yaptığı çılgınca yolculuğu anlattığı Kanlı Nehir, Afrikanın Kırık Kalbine Yolculuk u okudum. (Kitabın h
... Devamı
Kolera Günlerinde Beysbol

Daha önce bir arkadaşımın tavsiyesiyle Kony 2012 adlı kısa bir belgesel izlemiştim. Böylesine popüler olan viral bir videoyu nasıl oldu da duymadım diye hayıflanıp internet üzerinden belgeseli izleyince aslında çok şey kaçırmadığımı gördüm Zira Kony 2012 videosunda Amerikalı bir aktivistin Ugandada halihazırda handiyse Methuselah zamanından kalma bir iç savaşı çözmek için açıkça Amerikan/Birleşmiş Millet Müdahalesini önerdiği alt metin beni olduça rahatsız etmişti.

Afrika gibi sorunlu bölgelerde şiddetin, açlığın ve sefaletin nasıl durdurulacağı konusunda somut öneriler sunacak değilim ama sorunları çözecek olan şeyin dış kaynaklı müdahale ve nakit akışı olmadığı kesin.

Geçenlerde gazeteci Tim Butcherin 2000lerin başında kaos içindeki Demokratik Kongo Cumhuriyetinde yaptığı çılgınca yolculuğu anlattığı Kanlı Nehir, Afrikanın Kırık Kalbine Yolculuk u okudum. (Kitabın hala Türkçe ye çevrilmemiş olması üzücü). Butcher, kitabında Kongoya Belçikalılardan çok önce Arapların geldiğini ve buralarda köle ticareti taparken Kongolulara az çektirmediğini tarihi anekdotlarla anlatırken anti-emperyalist kalemiyle gazetecinin dokundurmadığı Batılı millet kalmıyor ama kitabın bir noktasında Malezyalı bir Birleşmiş Milletler görevlisiyle yazar arasındaki konuşma ilginç. O konuşmada; BM görevlisi Malezyanın da yakın zamana kadar bir Britanya kolonisi olduğunu ama bugün pekala bütün sorunlarına rağmen iş dünyasının iştahını kabartan bir ülke olduğunu söyleyerek, Afrikalıların Afrikayı yönetmekten neden bu kadar aciz olduğunu sorguluyor.

Kolera Günlerinde Beysbol ise Haitide geçiyor. Karayiplerde yer alan ülkede meydana gelen depremde neler yaşandığını bir süreliğine dünyanın gözünün kulağının nasıl oraya doğru çevrildiğine hep beraber şahit olduk. Bu kısa belgeselde boş zamanlarının çoğunu beysbol oynayarak geçiren Joseph ve ailesiyle tanışıyoruz. Joseph göreceli kalabalık ailesini izleyiciyle tanıştırdıktan sonra, hangi zor koşullar altında yaşadığını-içme suyunu nasıl elde ettiklerini, küçük bir barakada kalabalık olarak nasıl yaşamak zorunda kaldıklarını vs.-izleyiciye anlatıyor. Anlattıkları ne kadar yürek paralayıcı olsa da 28 dakika yavaş tempoda devam eden bir belgeselin izleyici üzerinde etki bırakması zor gibi. Zira Tribeca Film Festivalinde aldığı jüri özel ödülüne rağmen IMDBde bir avuç sinefilin bile filmi oylamaması, Kolera Günlerinden Beysbolun öykündüğü Kony 2012 gibi viral bir etki yaratmadığı da aşikar.

Josephin hikayesinden yola çıkarak filmin asıl anlatmak istediği şey ise Haitililerin afetten sonra savaştığı salgın hastalıklardan kolera. Film Haitiye kolerayı Birleşmiş Milletler bünyesinde bölgede görev yapan bir grup Nepalli askerin getirdiği iddiasında. İnsan hakları savunucusu yerel bir hukuçu,Birleşmiş Miletleri suçunu itiraf edip sorumluluk almaya davet ediyor. Filmde görülen bir sağlık çalışanı ise hastalığın kaynağının ülkenin en büyük nehri Artibonite nehri olduğunu doğrularken, nehrin ülke insanı için bir ekmek teknesi (breadbasket) olduğunu söyleyerek-insanların nehirde çamaşırlarını yıkadıklarını ve duş aldıklarını, bu sudan içtiklerini hatta bu suyu tuvalet ihtiyaçları için bile kullandıklarını dile getiriyor. Ki tam da bu anda ikna edici belgeler sunmadan, sadece bölge halkıyla yapılan konuşmalardan yola çıkarak, sıtma ve verem salgınlarını daha önce de yaşamış bir bölgede sırf daha önce hiç kolera salgını yaşanmamış diye bundan BMyi sorumlu tutmak bana ikna edici gelmedi.

Birleşmiş Milletler barış gücünün göreve çağrıldığı noktalarda tam anlamıyla işlevsel olduğunu iddia etmiyorum ama felaketten sonra yeniden yapılanmak için gerekli adımları atmayan yerel yöneticileri ve ulusal politikacıları sorgulamadan her fırsatta çok uluslu askerlerden oluşan bir barış gücünü doğrudan itham etmek haksızlık olur bence. Açıkçası,Bu bana ülkemizde yaşanan Van depreminde yardımlar yağmalanırken devletin kolluk güçlerinin orada olmadığı bahanesiyle yardımların hoyratça kullanılmasına seyirci kalan yerel yöneticileri hatırlattı.

Filmdeki insan hakları aktivistin Haitilerin ne kadar azimli bir miller olduğunu açıklarken, Fransızlardan 1800'lerin başında bağımsızlığı nasıl kazandığını daha sonra ise diktatör Duvalier'e karşı nasıl zafer kazandıklarını anlatıyordu. Bu hamaset edebiyatının filmin insancıl dokusuna faydası olmadığı gibi,böylesi bir bakış açısı filmden soğutuyor insanı aslında. Fransızlardan bağımsızlığını ne zaman alırsal al, insanlar hala Fransıza konuşuyor mu? Amerikan destekli bir diktatörü ne zaman devirisen devir, hala kendi insanın bir başka ülkede sığınmacı hayatını ülkesinde yaşamaya tercih ediyor mu? Depremi geçtim daha 2004'e ülkende darbe olunca gene barış gücüne muhtaç oldun mu? Ne azmi Allah aşkına?

Her şeye rağmen bu tarz belgesel filmlerin daha cesur ve sorgulayıcı olması gerektiğine inanıyorum. Dilimiz, dinimiz ve ırkımız ne olursa olsun bizi rahatsız eden şeyleri sorgulamamız lazım.

Sözgelimi geçen hafta Cuma namazında imamı dinlerken yüreğimde bir şeylerin gıdıklandığını hissetmedim desem yalan olur. Mahalli imamımız yine gaza gelmiş dua ediyordu : Allahım yeryüzünde sıkıntıda olan Müslüman kardeşlerimizi zor zamanlarda yalnız bırakma İnanan biri olarak beni Yaradanın benim inandıklarıma inanmayanı da aynı özenle yarattığına eminim ve benim inanıldıklarıma inanmasa da -yüksel sesle-Allahın onu da yalnız bırakmamasını dilerdim -benim o cemaatin önünde önderlik sıfatım olsaydı eğer- (Ben yine de o isteği içimden dile getiriyorum ve onun beni işittiğini umuyorum)
SPOILER

Kolera Günlerinde Beyzbol filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Kolera Günlerinde Beyzbol filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Kolera Günlerinde Beyzbol filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL