Yaz

Film Rusya’da Rockn Roll müziğinin 1980lerde nasıl gerçekleştiğini anlatırken, Rocker olan Mike ve Viktorun müzik kariyerinin bir kısmını da anlatır. Bunlar dışında filmin merkezinde yer alan Mikein güzel eşi Natasha ile Viktorun yakınlaşmasını görürüz. Bu üçlü ilişki Fransızların değimiyle menage a trois ilişkiye şahit oluruz.
Serebrennikov gerçek anlamda kaliteli bir film yapmış türleri çok güzel harmanlamış.
Film anlatısını klasik, formülcü, hollywodvari, gelenekçi anlatı yapısına dayandırmıyor. Film mesafeli bir anlatım tercih ediyor, Yabancılaştırma teknikleri kullanılıyor seyirci izlediğinin bir film olduğunu farkına varıyor böylece tiyatroda daha sık kullanılan değim olan sanatta dördüncü duvar yıkılmış oluyor. Yönetmen filmin iki sahnesinin tekrarını veriyor. Böylece iki farklı bakış açısına sahip olmuş oluyoruz. İkinci defa aynı sahneyi izlediğimizde aslında bakış açımızı, karakterlere üzerine düşüncemizin değiştiğini fark ediyoruz. Yönetmen kameranın farklı konumlandırılması ile bakış açımızı değiştiriyor böylece düşüncelerimiz değişiyor. Yönetmen böyle yaparak kameranın konumunun bakış açısı için ne kadar önemli olduğunu gösterir.
Film müzikal sekanslarında yönetmen hayali ya da hayali olmayan bir karakter ile söz konusu müzikalin gerçekte yaşanmadığını söylüyor ya da bu durumu pankartla belirtiyor böylece yönetmen bizi güzel grafiklerle süslenmiş aşırı güzel sekansın dünyasına girip kendimizi kaybetmemize müsaade etmiyor. Özdeşleşmeyi kırıyor.
Son olarak. şarkılar ve şarkılar için hazırlanmış klip, grafikler çok güzeldi.

Film Rusya'da Rockn Roll müziğinin 1980lerde nasıl gerçekleştiğini anlatırken, Rocker olan Mike ve Viktorun müzik kariyerinin bir kısmını da anlatır. Bunlar dışında filmin merkezinde yer alan Mikein güzel eşi Natasha ile Viktorun yakınlaşmasını görürüz. Bu üçlü ilişki Fransızların değimiyle menage a trois ilişkiye şahit oluruz.
Serebrennikov gerçek anlamda kaliteli bir film yapmış türleri çok güzel harmanlamış.
Film anlatısını klasik, formülcü, hollywodvari, gelenekçi anlatı yapısına dayandırmıyor. Film mesafeli bir anlatım tercih ediyor, Yabancılaştırma teknikleri kullanılıyor seyirci izlediğinin bir film olduğunu farkına varıyor böylece tiyatroda daha sık kullanılan değim olan sanatta dördüncü duvar yıkılmış oluyor. Yönetmen filmin iki sahnesinin tekrarını veriyor. Böylece iki farklı bakış açısına sahip olmuş oluyoruz. İkinci defa aynı sahneyi izlediğimizde aslında bakış açımızı, karakterlere üzerine düşüncemizin değiştiğini fark ediyoruz. Yönetmen kameranın farklı konumlandırılması ile bakış açımızı değiştiriyor böylece düşüncelerimiz değişiyor. Yönetmen böyle yaparak kameranın konumunun bakış açısı için ne kadar önemli olduğunu gösterir.
Film müzikal sekanslarında yönetmen hayali ya da hayali olmayan bir karakter ile söz konusu müzikalin gerçekte yaşanmadığını söylüyor ya da bu durumu pankartla belirtiyor böylece yönetmen bizi güzel grafiklerle süslenmiş aşırı güzel sekansın dünyasına girip kendimizi kaybetmemize müsaade etmiyor. Özdeşleşmeyi kırıyor.
Son olarak. şarkılar ve şarkılar için hazırlanmış klip, grafikler çok güzeldi.