Sapığın İdeoloji Rehberi

(2012)

The Pervert's Guide to Ideology

Film 2 Saat 16 Dk. Belgesel İngiltere, İrlanda

7.8

31 OY
PUAN VER
5

Imdb: 7.6 (7.516 OY)

KONUSU
İşbirliklerini sürdüren süperstar filozof ve akademisyen Slavoj Zizek ile yönetmen Sophie Fiennes, şimdi de yaratıcı sinema yorumlarını kullanarak psikanalizin ideoloji hakkında neler söyleyebileceğini bizlere gösteriyor. Söz ettiği filmlerden kurulan sahnelerin içinden bize seslenen Zizek, bu parça ... Devamı
İşbirliklerini sürdüren süperstar filozof ve akademisyen Slavoj Zizek ile yönetmen Sophie Fiennes, şimdi de yaratıcı sinema yorumlarını kullanarak psikanalizin ideoloji hakkında neler söyleyebileceğini bizlere gösteriyor. Söz ettiği filmlerden kurulan sahnelerin içinden bize seslenen Zizek, bu parçaları ideolojik yansımaları yönünden incelerken altta yatan gerçek mesajlarını imliyor. The Sound of Music / Neşeli Günlerden Full Metal Jacketa, John Carpenterın They Live / Yaşıyorlarından The Dark Knight / Kara Şövalyeye, hatta Titanice kült klasiklerin yanı sıra, haber bültenleri ve propaganda filmleri de bu eğlenceli ve kışkırtıcı belgesel çalışmanın "av"ları arasında.

YORUM YAZ

SPOILER

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar

@ezgibakr

2 yıl önce

İdeolojinin ne anlama geldiğini görselliği etkin biçimde kullanarak açıklayan bir yapım olmuş. Yaratıcı ve anlatıcı Slavoj iek Sloven Marksist sosyolog, filozof ve kültür eleştirmeni aynı zamanda. Anlatım ideolojilerin neyi hedef aldığını ve okunu hangi yöntemlerle hedefe doğrulttuğunu, bunu hangi aralıklarla yaptığını anlatıyor. Sinema tarihinden düzene yapılan eleştirileri de kullanarak narsizm, feminizm karşıtlığı, faşizm ve son olarak kapitalizmi siyasi ve toplumsal arenaya yöneticilerin nasıl zerk ettiklerini de açıklıyor.
Titanic ile alt tabaka ve üst tabaka arasında nasıl bir sömürü borusu olduğunu, kendini sıkılmış hisseden Rose ile özgür ruhlu Jack arasında aslında anlatıldığı gibi yalın bir aşk hikayesinin işlenmediğini ve filmin son sahnesindeki "Seni asla bırakmayacağım" sözünden sonra Rose’un kendisinin Jack’i suyun altına doğru nasıl da ittiğini gözümüze sokuyor.
Full Metal Jacket ve M.A.S.H ile askeri düzensizliğin ve ala
... Devamı
İdeolojinin ne anlama geldiğini görselliği etkin biçimde kullanarak açıklayan bir yapım olmuş. Yaratıcı ve anlatıcı Slavoj iek Sloven Marksist sosyolog, filozof ve kültür eleştirmeni aynı zamanda. Anlatım ideolojilerin neyi hedef aldığını ve okunu hangi yöntemlerle hedefe doğrulttuğunu, bunu hangi aralıklarla yaptığını anlatıyor. Sinema tarihinden düzene yapılan eleştirileri de kullanarak narsizm, feminizm karşıtlığı, faşizm ve son olarak kapitalizmi siyasi ve toplumsal arenaya yöneticilerin nasıl zerk ettiklerini de açıklıyor.
Titanic ile alt tabaka ve üst tabaka arasında nasıl bir sömürü borusu olduğunu, kendini sıkılmış hisseden Rose ile özgür ruhlu Jack arasında aslında anlatıldığı gibi yalın bir aşk hikayesinin işlenmediğini ve filmin son sahnesindeki "Seni asla bırakmayacağım" sözünden sonra Rose’un kendisinin Jack’i suyun altına doğru nasıl da ittiğini gözümüze sokuyor.
Full Metal Jacket ve M.A.S.H ile askeri düzensizliğin ve alaycı kalabalıkların askeriyede aslında düzeni ve disiplini tesis etme amacının altında ona asıl ruhu verenin o aşağılayıcı yapı olduğunu gösteriyor. Özellikle Kubrick’in yapımındaki askeri alaycılık ve monologlar aynı şekilde düşünenin sadece kendisi olmadığını da gösterir nitelikte.
N

@naciemreboran

9 yıl önce

8.1 / 10

Film, her türlü tüketiminde -bir solukta izlense de üzerinde uzunca durulsa da- yaşam dünyasında ne olup bittiğini yeniden düşünmeye itiyor. İdeolojinin klasik tanımının yıkılarak bugünkü kapitalizmde aldığı işleyiş biçimini ve insanların arzularıyla bu işleyişe nasıl eklemlendiğini oldukça vurucu örneklerle kafamıza çakıyor. Örneklediği filmler de sonradan izlenip tekrar filme dönülebilse şükela olur kanımca. Zizek'in etrafında dolaştığı konulardan birkaç not iliştireceğim, filmi izlemeyeceklerin de ilgisini çekebilir kanımca.

Arzulamayı arzulamak: Zizek bir psikiyatrist arkadaşından eskiden insanların anormal, sapkin arzularından dolayı desteğe geldiklerini, oysa ki şimdi herhangi bir şeyi arzulayamadıklarından şikayet ettiklerini aktarıyor. Tüketim toplumu, arzuyu ayakta tutmanın dolayısıyla var olduğumuzu hissetmemizin yolunu zevkler yoluyla sağlıyor. Zizek, Coca-Cola'yı hiçbir zaman susuzluğu gidermeyen, içtikçe içilen ısındığınd
... Devamı
Film, her türlü tüketiminde -bir solukta izlense de üzerinde uzunca durulsa da- yaşam dünyasında ne olup bittiğini yeniden düşünmeye itiyor. İdeolojinin klasik tanımının yıkılarak bugünkü kapitalizmde aldığı işleyiş biçimini ve insanların arzularıyla bu işleyişe nasıl eklemlendiğini oldukça vurucu örneklerle kafamıza çakıyor. Örneklediği filmler de sonradan izlenip tekrar filme dönülebilse şükela olur kanımca. Zizek'in etrafında dolaştığı konulardan birkaç not iliştireceğim, filmi izlemeyeceklerin de ilgisini çekebilir kanımca.

Arzulamayı arzulamak: Zizek bir psikiyatrist arkadaşından eskiden insanların anormal, sapkin arzularından dolayı desteğe geldiklerini, oysa ki şimdi herhangi bir şeyi arzulayamadıklarından şikayet ettiklerini aktarıyor. Tüketim toplumu, arzuyu ayakta tutmanın dolayısıyla var olduğumuzu hissetmemizin yolunu zevkler yoluyla sağlıyor. Zizek, Coca-Cola'yı hiçbir zaman susuzluğu gidermeyen, içtikçe içilen ısındığında da boka dönen bir meta olarak örnekler. Coca-cola'nın sloganlarına baktığımızda da mutluluk ve keyif ile gerçekliği kurduğunu görüyoruz: "Always Coca-Cola", "Enjoy", "Life tastes good", "Real", "Make It Real", "The Coke Side of Life", "Open Happiness", "Make it Happy". Arzunun sürekliliğinin özne olma koşulumuzu yaratan garip döngüsüne dair psişe kavramsallaştırması için Butler'dan da burada destek alınabilir.

İdeoloji nasıl işler?: Zizek, klasik ideoloji ile bugünün sinik ideolojisi arasında ayrım yapıyor. Marx'ın kapitalizm eleştirisindeki klasik ideoloji okumasında vurgulanan "bilmiyorlar o yüzden yapıyorlar" söylemi yerini sinik ideolojide "biliyorlar ama yine de yapıyorlar"a bırakıyor. Bireylerin bir alternatifini düşünmeyi çoktan bıraktıkları, neyin neden kaynaklandığının çok da farkında oldukları sistem sinik ideoloji ile işler halde. Bu ideolojinin işleyişinde artık "anlam" ve "amaç" askıya alınmış durumda. Zizek ideolojinin boş bir kap gibi işleyişini Beethoven'ın ode to Joy eserinin birbirine düşman görünen -klasik- ideolojiler tarafından sahiplenilişini örnekliyor: Çin'in kültür devriminden, Nazizme bu eser sahiplenilmiş ve şu anda da AB'nin gayri-resmi marşı olarak çalınıyor. Şu hoş video: https://www.youtube.com/watch?v=kbJcQYVtZMo ile bu konuyu tekrar düşünmek mümkün. Ek olarak Zizek, "anlam"ı askıya alan duygusal jestlerin ideolojinin altının oyulmasında kullanımı için Rammstein'ı örnekliyor.

Kapitalizmin devrimciliği: Zizek, kapitalizmin insanlık tarihinde en güçlü ideoloji oluşunu onun krizlerden beslenerek çalışan devrimci gücüne bağlıyor. Her krizde metanın işleviyle ilgili yenilenme sonsuzcasına bir ötelemeyi sürdürüyor. Metanın tüketimin doğasını sürekli değiştiren hareketi için Starbucks'ı örnekliyor. Zizek, daha önce insanın keyfi olarak yaptığı tüketim sonrasında bir yerlerde acı çeken insanlar için vicdan azabı yaşarken artık metanın bu azaba da son veren bir devrimci harekette bulunduğunu söylüyor: Starbucks "aldığınız her kahve için Afrika'daki çocuklara yardım ediyor". Toms'un "satılan her çift ayakkabı karşılığında ihtiyacı olan bir çocuğa bir çift ayakkabı" kampanyası da bu örneğe eklenebilir.
SPOILER

Sapığın İdeoloji Rehberi filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Sapığın İdeoloji Rehberi filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Sapığın İdeoloji Rehberi filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL