23 Paces to Baker Street

Kör, yetenekli ama çok gururlu senaryo yazarı başrolümüz Amerika’dan ayrılıp Londra’da yaşamaya başlamıştır. Bir gün kafa dinlemeye gittiği barda gizemli iki kişinin tehlikeli konuşmasına kulak misafiri olur. Duyduklarını senaryo yazarken kullandığı ses kayıt cihazına kaydeder ve polise başvurur ama polis adama bunları muhtemelen kafanda senaryo kurdun diyerek sallamaz. Bunun üzerine başrolümüz kendi imkanlarıyla Sherlockçuluk oynamaya başlar.
Film keyifli olduğu kadar yer yer gerilimli sahnelere de sahip. Hitchcock filmlerinden aldığım gerilimi bu filmde oldukça hissettim. Özellikle Rear Window ve Vertigo filmlerine benziyor.
Filmin adında Baker Street geçiyor ama Sherlock Holmes ile ilgili bir diyalog yoktu filmde. Galiba başrolün kaldığı otel bu sokaktaydı ya da yakınındaydı. Bi sahnede adı geçmişti sokağın. Bir ayrıntı da başrol gerçek adını gizlemek için Doyle adını kullanıyor bu da Sherlock Holmes’un yazarı Arthur Conan Doyle’a göndermeydi.
Finalde de güzel bir sürpriz vardı tatmin ediciydi .
Klasik polisiyelerden hoşlananlara tavsiye ederim bu kıyıda köşede kalmış yapımı.