Gizli Hakikatler

(1962)

Freud

Film 2 Saat 20 Dk. Biyografi, Dram ABD 25 Ocak 2022

8.5

5 OY
PUAN VER
5

Imdb: 7.2 (3.298 OY)

KONUSU
Bu kurmaca biyografik film psikolog Sigmund Freud’un (1856-1939)hayatının 1885’ten itibaren Viyana’daki beş yılını tasvir ediyor. O zaman diliminde meslektaşlarının çoğu histerik hastaları iyileştirmeyi reddetmektedir, çünkü hastaların dikkat çekmek için rol yaptıklarına inanırlar. Ancak Freud, psik ... Devamı
Bu kurmaca biyografik film psikolog Sigmund Freud’un (1856-1939)hayatının 1885’ten itibaren Viyana’daki beş yılını tasvir ediyor. O zaman diliminde meslektaşlarının çoğu histerik hastaları iyileştirmeyi reddetmektedir, çünkü hastaların dikkat çekmek için rol yaptıklarına inanırlar. Ancak Freud, psikozun sebeplerini bulmak için hipnozu kullanmayı öğrenir. Ana hastası, su içmeyi reddeden ve aynı kabusta kendisini defalarca boğulmuş olarak gören genç bir kadındır.
Montgomery Clift

Sigmund Freud

Susannah York

Cecily Koe...

Larry Parks

Dr. Joseph...

Susan Kohner

Martha Freud

Eileen Herlie

Frau Ida K...

Fernand Ledoux

Dr. Charcot

David McCallum

Carl von S...

Rosalie Crutchley

Frau Amali...

YORUM YAZ

SPOILER

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar

@seko

10 yıl önce

Filmdeki oyunculuklara denecek laf yok gayet başarılı. Film bize kitaplardan okuduğumuz, bildiğimiz Freud`u çok güzel anlatmış. Sadece Freud hakkında bu kadarını bilsek çok güzel film yapmışlar gerçekten gizli hakikatleri ortaya çıkarmışlar diyebilirim. Gel gelelim işin aslı biraz daha farklı .

ALINTIDIR

Üstün Öngel

Gerçeğe Tecavüz (06.11.2006)

... Freud'un Büyük Geri Adımı/

Psikanalizin kurucusu Freud, 21 Nisan 1896'da, Viyana Psikiyatri ve Nöroloji Topluluğu önünde meslekdaşlarına hitaben 'Histerinin Nedenleri' (Ueber die Aetiologie der Histerie) başlıklı bir konuşma yapar. Bu konuşmada baştan sona, yetişkinlerin (babaların) çocuklara (kız çocuklarına) yönelik cinsel taciz, suistimal ve tecavüzleri üzerinde durur. Histeriye yol açan temel nedenin çocuklukta yaşanan cinsel içerikli travmalar (örselenmeler) olduğunu savunur. Fransa'da bulunduğu yıllarda babalarının tecavüzü sonucu hayatlarını kaybetmiş kız çocuklarının otopsilerine
... Devamı
Filmdeki oyunculuklara denecek laf yok gayet başarılı. Film bize kitaplardan okuduğumuz, bildiğimiz Freud`u çok güzel anlatmış. Sadece Freud hakkında bu kadarını bilsek çok güzel film yapmışlar gerçekten gizli hakikatleri ortaya çıkarmışlar diyebilirim. Gel gelelim işin aslı biraz daha farklı .

ALINTIDIR

Üstün Öngel

Gerçeğe Tecavüz (06.11.2006)

... Freud'un Büyük Geri Adımı/

Psikanalizin kurucusu Freud, 21 Nisan 1896'da, Viyana Psikiyatri ve Nöroloji Topluluğu önünde meslekdaşlarına hitaben 'Histerinin Nedenleri' (Ueber die Aetiologie der Histerie) başlıklı bir konuşma yapar. Bu konuşmada baştan sona, yetişkinlerin (babaların) çocuklara (kız çocuklarına) yönelik cinsel taciz, suistimal ve tecavüzleri üzerinde durur. Histeriye yol açan temel nedenin çocuklukta yaşanan cinsel içerikli travmalar (örselenmeler) olduğunu savunur. Fransa'da bulunduğu yıllarda babalarının tecavüzü sonucu hayatlarını kaybetmiş kız çocuklarının otopsilerine girmiş, sonraki yıllarda da kendisine psikanalize gelen kadınların birçoğundan çocukluk yıllarına ait cinsel taciz ve tecavüz anıları dinlemiştir. İşte 1896'da yaptığı konuşma bu bulgulara, 'somut gerçeklere' dayanır.

Konuşmasını bitirdiğinde, salonda buz gibi bir hava eser. Meslekdaşlarının tepkisi, o günle sınırlı kalmaz. Konuşmayı takip eden yıllarda, Freud tam anlamıyla tecrit edilir, kimse ona 'hasta' yollamaz, ailesinin geçimini sağlayamaz hale gelir. Freud, tecrit edilmişliğin ağır yükü, taciz ve tecavüz hikayelerinin sayısal fazlalığını mantığına sığdıramaması, ve çocukluğunda kendisini ezen babasına da 'sapık' demek zorunda kalacağı korkusuyla, 1902 yılında çok büyük bir geri adım atar: Yaşanmış cinsel taciz ve tecavüzlerin, insanların (kadınların) hayal dünyasında oluştuğunu söyler. Bunlar sadece fantezidir, gerçek değil. Altı yıl önceki konuşmasında savunduğu görüşler basit bir yanılgıdan ibarettir. 1901'de kaleme aldığı, fakat ancak 1905 yılında yayımladığı, 'Dora Vakası' hakkındaki makalede, yetişkinlerin çocuklara yönelik cinsel taciz ve tecavüzlerine artık inanmadığını, kadınların çocukluk dönemine ilişkin bu cinsel fiilleri 'hayal ettiklerini' umuma karşı da ifade eder. Kabahat yetişkinlerin omuzundan alınmış, çocukların sırtına yüklenmiştir.

Oysa, tam da fantezi kuramının başlangıç örneği olarak sunduğu Dora Vakası bile gösterir ki, aslında Dora, babasının arkadaşının cinsel tacizine uğramıştır (babasının da arkadaşının karısıyla ilişkisi vardır). Zaten Dora, uğradığı cinsel tacize inanmayarak kendisine ikinci kez travma yaşatan Freud'la görüşmeye devam etmez. 'Tedavi' tamamlanamaz. Freud, Dora'yı 'iyileştiremez', hayal ürünü olduğunu iddia ettiği cinsel taciz anısından Dora'yı kurtaramaz. Dora'nın anlattıklarının gerçek olabileceğine hiç ihtimal vermez, zira oluşturmaya başladığı psikanaliz kuramının temel önermelerine uymaz böylesi bir kabul (bunu kabul etse, örneğin ödipus kompleksi geçerliliğini yitirecektir).

Ardından 1911'de 'Schreber Vakası' gelir. Paranoya teşhisi ile uzun süre tımarhaneye kapatılmış Almanya'da Baş Yargıçlık yapan Paul Schreber hakkında, Schreber'i bir kez bile görmeden, sadece Schreber'in 'Anılar'ını okuyup, Schreber'in babasını 'kusursuz bir baba' diye niteleyerek, Freud, Schreber Vakasını psikanaliz öğretisi ışığında inceler ve Schreber'in paranoyasının fantezilere dayandığını söyler. Oysa sonradan anlaşılır ki, Schreber'in 'kusursuz' babası, kelimenin tam anlamıyla bir işkencecidir. Oğlunu 'adam etmek' için geceleyin yatağa bağlamaktan tutun da, çene ve dişlerin uygun gelişimi adına çocuğun başına sabitlenen bir çene bandı ve kask takmaya kadar, fiziksel şiddet uygulamıştır bu 'kusursuz baba'.

Freud, Schreber Vakasına, mimarı olduğu psikanaliz öğretisi olguya nasıl bakmayı öngörüyorsa, öyle bakar. Olguyu inkar eder. Gerçeğe tecavüzün psikanalizcesini sunar insanlığa.

Sandor Ferenczi/

Yıllardır Freud'un yakın çevresinde yer alan Macar psikanalist Sandor Ferenczi, Freud'un 1896'da savunup sonradan örtbas ettiği çocuğa yönelik cinsel taciz ve tecavüz gerçeğini, 1932'de Uluslararası Psikanaliz Kongresinde yaptığı konuşmada yeniden gündeme getirir. Psikanalist ile 'hastanın' seans anında rolleri değiştirdikleri 'karşılıklı analiz' gibi bu alanda çok önemli arayışların da içine giren Ferenczi (bu arayışlarını ancak 1985'te Fransa'da yayımlanan günlüğünden öğrenebiliriz), psikanaliz seanslarında cinsel taciz ve tecavüz anılarına öyle sık rastlar ki, bunların fantezi değil, gerçek olduğuna inanmaya başlar. Ortada, psikanaliz öğretisinin fevkalade yanlış bir yönlendirmesi vardır. Kimse ebeveyniyle cinsel ilişki kurmayı hayal ediyor değildir; ebeveynler (babalar), çocukları taciz etmekte, çocuklara manevi/fiziksel/cinsel anlamda tecavüz etmektedirler.

Ferenczi'nin bu karşı çıkışı, 1896'da aynı türden bir konuşma yapan Freud'un nasıl bir anlamda başını yemişse, 1932'de de Ferenczi'nin başını yer. Freud, 36 yıl önce kendisine reva görüleni, Ferenczi'ye reva görür, yanından uzaklaştırır, dışlar, aforoz eder. Ferenczi bir yıl sonra, muhtemelen kahrından ölür. Çalışması uzun zaman sonra yayımlanır.

Yıllar sonra 1980'lerin başında, Türkiye'de neredeyse hiç tanınmayan Jeffrey Masson adında bir araştırmacı, Freud'un sansürlenmiş mektuplarının tamamını da yayımlayarak, bu konuya yeniden döner. Freud'un temel savlarını çürütecek çok kuvvetli verilerle, hem çocuk tecavüzlerini hem de psikanalizin ve psikoterapinin çocuk tecavüzleri başta olmak üzere gerçek yaşam sorunlarına nasıl sırtını döndüğünü tartışır. Onun akıbeti de, aynen Ferenczi gibi olur. O da aforoz edilir.

1999 Nisan'ında, Adana'da gerçekleşen Çocuk Psikiyatrisi Kongresi'nde, davetli konuşmacı olarak yaptığım 'Terapisiz Yardım' başlıklı konuşmayla, benim bilebildiğim kadarıyla, bu konuyu -Freud'un çocuk tecavüzleri gerçeğini örtbas edişini ve psikiyatri/psikoterapi/klinik psikoloji camiasının gerçek yaşam sorunlarına duyarsızlığını- Türkiye'de umumun ortasında muhtemelen ilk kez dile getiren kişi olduğumda, benim akıbetim de Ferenczi ve Masson gibi olur. Psikiyatristler can havliyle kürsüyü işgal ederler, mikrofonu elimden alarak konuşmamı engellemeye çalışırlar....

yazının tamamını internette bulabilirsiniz.

Puanım: 4
SPOILER

Gizli Hakikatler filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Gizli Hakikatler filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Gizli Hakikatler filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL