1 yıl önce
7.5
100 OYPUAN VER
5
Imdb: 7.1 (15.305 OY)
KONUSU
Kurban psikolojisinin getirdiği faydalar sonuçlarına değer mi? Kurban kültürünün popüler kültürdeki yeri nedir? Ya da kısacası, insan ne kadar utanmaz ve yüzsüz olabilir? Kötülükten keyif alan Signe ile sanatçı sevgilisi Thomas arasındaki sağlıksız ilişkinin temelinde rekabet yatar. Thomas beklenmed
... Devamı
Kurban psikolojisinin getirdiği faydalar sonuçlarına değer mi? Kurban kültürünün popüler kültürdeki yeri nedir? Ya da kısacası, insan ne kadar utanmaz ve yüzsüz olabilir? Kötülükten keyif alan Signe ile sanatçı sevgilisi Thomas arasındaki sağlıksız ilişkinin temelinde rekabet yatar. Thomas beklenmedik şekilde başarıya kavuştuğundaysa 30 yaşına yaklaşan Signe’nin elinde ne hırs ne de bir başarı kalmıştır. Zedelenen konumunu düzeltip ve dibe vuran özgüvenini yeniden kazanmak için Signe sürekli ilgi, acıma ve sempati toplayacağı çıkışsız bir yola girer: Artık yaşamını bir kurban olarak sürdürecektir.
-
Kristoffer Borgli
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Signe
Thomas
Marte
Yngve
Emma
Stian
Beate
Lisa
YORUM YAZ
POPÜLER YORUMLAR
Filme başladığımda içimden hep "var böyle insanlar" dedim, daha sonra "ben bunu tanıyorum ya" şeklinde ilerledi, bu kadar ileri giden olur mu bilmiyorum elbette, ancak sinemanın zamanın ruhunu gözden çıkarmasını beklemiyoruz elbette, var olan elbet anlatılacaktır.
Filmi izledikten sonra bir süre film hakkında düşünürüm, olayı, psikolojik değişimleri, sahneleri, bu filmi hatırlamaya çalıştıkça zihnim hep "dünyanın en kötü insanı" filminde miydi "drama queen" filminde miydi o sahne diye karıştı, öyle iç içe girmiş iki film, aynı yönetmen aynı yerde tek bir modern hikaye anlatıp kurguyla ikiye bölmüşler kadar benzer bir ruh var filmlerde.
Az önce filmin adını yanlış yazdığımı düşündüm, ama filmin adı İngilizce'de sick of myself, yani kendimden usandım, en kötüsünü ben bana ederim, gibi bir anlam taşıyor, orijinal Norveççe ismi ise "sky pike" yani "sick girl, hasta kız", (Duygusal halı yıkamacılara selam olsun) Modern dünyanın gelişmi ... Devamı
Filmi izledikten sonra bir süre film hakkında düşünürüm, olayı, psikolojik değişimleri, sahneleri, bu filmi hatırlamaya çalıştıkça zihnim hep "dünyanın en kötü insanı" filminde miydi "drama queen" filminde miydi o sahne diye karıştı, öyle iç içe girmiş iki film, aynı yönetmen aynı yerde tek bir modern hikaye anlatıp kurguyla ikiye bölmüşler kadar benzer bir ruh var filmlerde.
Az önce filmin adını yanlış yazdığımı düşündüm, ama filmin adı İngilizce'de sick of myself, yani kendimden usandım, en kötüsünü ben bana ederim, gibi bir anlam taşıyor, orijinal Norveççe ismi ise "sky pike" yani "sick girl, hasta kız", (Duygusal halı yıkamacılara selam olsun) Modern dünyanın gelişmi ... Devamı
Filme başladığımda içimden hep "var böyle insanlar" dedim, daha sonra "ben bunu tanıyorum ya" şeklinde ilerledi, bu kadar ileri giden olur mu bilmiyorum elbette, ancak sinemanın zamanın ruhunu gözden çıkarmasını beklemiyoruz elbette, var olan elbet anlatılacaktır.
Filmi izledikten sonra bir süre film hakkında düşünürüm, olayı, psikolojik değişimleri, sahneleri, bu filmi hatırlamaya çalıştıkça zihnim hep "dünyanın en kötü insanı" filminde miydi "drama queen" filminde miydi o sahne diye karıştı, öyle iç içe girmiş iki film, aynı yönetmen aynı yerde tek bir modern hikaye anlatıp kurguyla ikiye bölmüşler kadar benzer bir ruh var filmlerde.
Az önce filmin adını yanlış yazdığımı düşündüm, ama filmin adı İngilizce'de sick of myself, yani kendimden usandım, en kötüsünü ben bana ederim, gibi bir anlam taşıyor, orijinal Norveççe ismi ise "sky pike" yani "sick girl, hasta kız", (Duygusal halı yıkamacılara selam olsun) Modern dünyanın gelişmiş ülkelerinde dertsizlikten yaşanan tuhaf şeyleri sinemada görmeye alışkınım, Thomas Vinterberg'in Körkütük filmi örneğin, o kadar dert yok ki sıkıntıdan kendilerini kesiyorlar, Kilis'te yaşadığım için bu insanlık halleri ekstra komik geliyor, dün araba sürerken, hatun "seçim yaklaşıyor bomba patlayabilir çarşıdan uzak geçelim" dedi, hal böyle olunca gerçekliğim ile filmin gerçekliği öyle bir çarpışıyor ki, filmin iddiası kara komedi, ancak aslında modern komedi ve bir hasta kız, hastalık falan değil modernite ve dertsizliğin yoğurulmuş hali.
Yaşamak o yaşamaksa, bu nedir, bizimki ne?
Filmi izledikten sonra bir süre film hakkında düşünürüm, olayı, psikolojik değişimleri, sahneleri, bu filmi hatırlamaya çalıştıkça zihnim hep "dünyanın en kötü insanı" filminde miydi "drama queen" filminde miydi o sahne diye karıştı, öyle iç içe girmiş iki film, aynı yönetmen aynı yerde tek bir modern hikaye anlatıp kurguyla ikiye bölmüşler kadar benzer bir ruh var filmlerde.
Az önce filmin adını yanlış yazdığımı düşündüm, ama filmin adı İngilizce'de sick of myself, yani kendimden usandım, en kötüsünü ben bana ederim, gibi bir anlam taşıyor, orijinal Norveççe ismi ise "sky pike" yani "sick girl, hasta kız", (Duygusal halı yıkamacılara selam olsun) Modern dünyanın gelişmiş ülkelerinde dertsizlikten yaşanan tuhaf şeyleri sinemada görmeye alışkınım, Thomas Vinterberg'in Körkütük filmi örneğin, o kadar dert yok ki sıkıntıdan kendilerini kesiyorlar, Kilis'te yaşadığım için bu insanlık halleri ekstra komik geliyor, dün araba sürerken, hatun "seçim yaklaşıyor bomba patlayabilir çarşıdan uzak geçelim" dedi, hal böyle olunca gerçekliğim ile filmin gerçekliği öyle bir çarpışıyor ki, filmin iddiası kara komedi, ancak aslında modern komedi ve bir hasta kız, hastalık falan değil modernite ve dertsizliğin yoğurulmuş hali.
Yaşamak o yaşamaksa, bu nedir, bizimki ne?
Ajans sahneleriyle "ötekine" dikkat çekiyor gibi görünürken sömüren ve hatta ucubeleştiren yeni medyanın, çalınan rastgele mobilyalarla modern sanatın ve sözde grup terapisi sahneleriyle de bilimdışılığın yeni çok satan olmasının iyi bir eleştirisi olduğunu düşünüyorum. benden geçer not aldı.
Cocuklarinizi ilgisiz birkmayin, onlari sevin temali, eser miktarda Iskandinav mizahi iceren, kimi zaman töbe bismillah dedirten Norvec yapimi film.
Evdeki tasarim mobilyalar gittikten sonra eve ikea'nin en basic mobilyalarinin gelmis olmasi iyiydi.
Evdeki tasarim mobilyalar gittikten sonra eve ikea'nin en basic mobilyalarinin gelmis olmasi iyiydi.
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
sinir bozucu ve keyifli. izlerken ileride ne olacak diye merak uyandırıyor. kadının yaptıklarından dolayı surekli değer miydi bunun için dedirtti. izlenir.
Vurucu,etkileyici bir Norveç filmi daha...
Her şeyden önce Başrol Kristine Kujath Thorp'un oyunculuğuna değinmek isterim.Filmde o önemsenme kaygısı barındıran karakteri o kadar iyi canlandırmış ki izlerken her şey çok doğal hissettirdi.Karaktere harika bir şekilde bürünmüş.Bazı noktalarda resmen ekran başında delirtti,sen napıyorsun diye sordum sürekli.
Film günümüz dünyasının en büyük problemlerinden biri olan ilgi problemine vurucu bir şekilde değiniyor.İnsanların ilgi görmek adına kendilerine neler yapabileceğini,sağlığına zarar verebilecek kadar ileri gidebileceğini ve en önemlisi mağdur edebiyatı ile nasıl bir yere gelebileceğini gözler önüne seriyor.
Norveç sineması farklı ürünler sunmaya devam ediyor.Ben fazlasıyla beğendim.
Puanım 6.9/10
Her şeyden önce Başrol Kristine Kujath Thorp'un oyunculuğuna değinmek isterim.Filmde o önemsenme kaygısı barındıran karakteri o kadar iyi canlandırmış ki izlerken her şey çok doğal hissettirdi.Karaktere harika bir şekilde bürünmüş.Bazı noktalarda resmen ekran başında delirtti,sen napıyorsun diye sordum sürekli.
Film günümüz dünyasının en büyük problemlerinden biri olan ilgi problemine vurucu bir şekilde değiniyor.İnsanların ilgi görmek adına kendilerine neler yapabileceğini,sağlığına zarar verebilecek kadar ileri gidebileceğini ve en önemlisi mağdur edebiyatı ile nasıl bir yere gelebileceğini gözler önüne seriyor.
Norveç sineması farklı ürünler sunmaya devam ediyor.Ben fazlasıyla beğendim.
Puanım 6.9/10
Etrafımızda sosyal medyada beğenilme, ilgi görme çılgınlığı için normal biri olduğunu unutup acayip şekillere bürünen birçok kişi var. Yakında buna benzer de görürsek ona da şaşırmayacağım. Kesinlikle tedavilik bir durum. İçler acısı. Film bu manada ders gibi.
Knut Hamsun'un "Açlık" romanına benzetildi abartı derecesindeki ilgi beklentisi. Okuma listesine almıştım kitabı sonra da vazgecmistim. Okumayı dusunuyorum simdi o yuzden iyi oldu izlediğim. Filmin konusu baya ilgimi cekti özellikle filmin ilk yarısı hızlı akıyor. Mizahını da beğendim, kesinlikle izlenir.
Nefis bir ironi, Kuzeyli soğuk mizahı... Hep bir adım öteye geçerek tempoyu ve gerilimi yükseltiyor, kurgusal hareketliliği de seyri tatlandırıyor. Herkesin çevresinde rastladığı tiplerin abartılı bir dışavurumu...
Fragmanı heyecanlandırmıştı filmi de sevdim vurucu bir film oyuncunun bakışlarını çok sevdim sosyal ortamda ilgi kendi üzerinden gidince bakışlarını okuyarak anlayabiliyorsunuz tabii bu anlayış empati diyemeyiz Signe bence unutulmaz bir psikopat karakter olmuş
sonunda arkadaşıyla konuşması çok anlamlı orada ve ağlarken bitebilirdi ya da son sahnedeki grup terapisinde nefes alarak dolaştıkları sahneye atlayarak. Beni en çok arkadaşına psikopat olduğunu itiraf edip sonra da kimse güçlü dürtülerinin esiri olmak istemez gibi konuşması etkiledi bence güzel film çok anlamlı alt metini kendiniz dolduruyorsunuz baba problemi arkadaşlık eksikliği hastalıklı bir aşk başarı için hedefleri olup çaba göstermek yerine kısa yoldan üstün körü yalanlarla edinilmiş mağdur edebiyatıyla hayatın ortasında spotların altında kendine yer açma isteği böyle çok insan olduğunu sosyal medyada görüyoruz tüm influencarlara izletilmeli
sonunda arkadaşıyla konuşması çok anlamlı orada ve ağlarken bitebilirdi ya da son sahnedeki grup terapisinde nefes alarak dolaştıkları sahneye atlayarak. Beni en çok arkadaşına psikopat olduğunu itiraf edip sonra da kimse güçlü dürtülerinin esiri olmak istemez gibi konuşması etkiledi bence güzel film çok anlamlı alt metini kendiniz dolduruyorsunuz baba problemi arkadaşlık eksikliği hastalıklı bir aşk başarı için hedefleri olup çaba göstermek yerine kısa yoldan üstün körü yalanlarla edinilmiş mağdur edebiyatıyla hayatın ortasında spotların altında kendine yer açma isteği böyle çok insan olduğunu sosyal medyada görüyoruz tüm influencarlara izletilmeli
Merakla beklediğim bir filmdi ancak beklentimi karşılamadı. Yer yer dikkatim dağıldı kendini tekrarlayan bölümler vardı. Bazı yerlerde dünyanın en kötü insanı filmini çağrıştırdığıyla ilgili yorumlar okudum ancak ortak yanları olsa olsa Norveç sineması ve bir yerde çok az rolü olan Anders Danielsen Lie sanırım.
Yılın en iyi filmlerinden biri olarak anılsa da ben kıssadan hisse içeren sonunu beğenemedim. Temposuzluğu da bir sonraki adımda ne olacağını merak etmeme engel oldu. Narsisistik kişilik bozukluğu konusunun beni motive etmesi, zekice editlenmiş rüya-rüya dışı geçişleri dışında çok bir şey bulamadım filmde.
Signe ilgiyi sürekli üzerinde istediği için Linexol adlı bir ilaçla kendini bilerek hasta ediyor. Rus malı "krokodil" uyuşturucusundan esinlenilerek oluşturulmuş bu kurgu ilaç, Signe'nin bedeninde ciddi yaralar oluşturuyor. Bu sayede "neredeyse" moda ikonu olacak hale geliyor. Ardından film "hayatı sevin yavrucum" gibi bir kıssadan hisse ile bitiyor. Ben zaten Signe'nin hata ettiğini filmin en başından beri biliyorum, bunu tekrar yüzüme vurmana gerek yok ki. Neyse, farklı bir seyirlik olarak deneyimlenebilir.
Signe ilgiyi sürekli üzerinde istediği için Linexol adlı bir ilaçla kendini bilerek hasta ediyor. Rus malı "krokodil" uyuşturucusundan esinlenilerek oluşturulmuş bu kurgu ilaç, Signe'nin bedeninde ciddi yaralar oluşturuyor. Bu sayede "neredeyse" moda ikonu olacak hale geliyor. Ardından film "hayatı sevin yavrucum" gibi bir kıssadan hisse ile bitiyor. Ben zaten Signe'nin hata ettiğini filmin en başından beri biliyorum, bunu tekrar yüzüme vurmana gerek yok ki. Neyse, farklı bir seyirlik olarak deneyimlenebilir.
Hergun sosyal medyada gordugumuz influencer adli ilgi manyaklarina, unlu olma heveslerine ve unlu olma ugurunda neler yapabileceklerine dair cok yerinde bir elestiri olmus.
Ayrica kisilerin hastaliklarini 'farklilik' olarak ifade edip bu hastaliklar uzerinden prim yapmaya calisan dunyaca unlu bircok moda markasina da cok guzel bir yorum getirilmis.
7/10
Ayrica kisilerin hastaliklarini 'farklilik' olarak ifade edip bu hastaliklar uzerinden prim yapmaya calisan dunyaca unlu bircok moda markasina da cok guzel bir yorum getirilmis.
7/10
İlgi Manyağı filmine Benzer Film ekliyorsun.
İlgi Manyağı filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
İlgi Manyağı filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL