Little England

Küçük İngiltere

Erkeklerinin denizci olması nedeniyle kadın karakterlerin üzerine kurulu bu ada hikayesinde kendi aralarında da pek iletişimleri olmayan evlenme çağındaki iki genç kız babalarının uzak denizlerde olması nedeniyle paragöz anneleriyle yaşamaktadırlar.

Çabuk geçen altyazı ve kimi yerde çevri eksiklikleri nedeniyle kimin kim olduğunu anlamakta zorlandığımız karakterlerin anlaşılması zor diyaloglarıyla geçen ilk yarım saat sonrasında taşlar yerine oturmaya başlayınca, karşımıza bildik bir konuyu gereksiz derecede uzun süreye yayarak kopuk kopuk, duyguları yansıtmakta yetersiz kalan anlatımı nedeniyle eleştirebileceğimiz bir film çıkıyor.

Üçe ayrılarak değerlendirilebilecek filmin ilk otuz dakikası kaotik, acemice, ikinci bölümü sıkıcı ancak son bölümü sarsıcıydı.

Tüm oyuncuların çok iyi olduğu filmin son kırk dakikalık bölümünde aynı kaderi paylaşır gibi görünen iki kardeşi oynayan iki kadın oyuncunun oldukça iyi oyunlarının üstünde bir değere sahip, sarı ve yeşilin hakim olduğu renklerle bezeli ender güzellikteki kamera yönetimi izlenmeyi hak eden bir yapım çıkarıyor ortaya...

Not: Kaynak altyazıdan geldiğini düşündüğümüz duyulmayan seslere gelen altyazıların varlığı ilginç iken bir başka ilginçlik, konu tümden bu fikir üzerine kurulu olmasa da;

"Bir kadın için en iyisi...sevdiği bir erkekle evlenmemesidir...bu da adam yolunu kaybetmeye başladığı zaman...acının büyük olmayacağı anlamına gelir."

savı idi. 72/100