... Devamı 21 Aralık, 1975’te, ’Çakal’ Carlos liderliğindeki altı adam Viyana’daki OPEC merkezine silahlı baskın yaparak 70 kadar devlet bakanını rehin aldılar. Plan suya düşünce çıkan çatışmada, üç kişi ölürken, bir saldırgan yaralandı. O yaralı adam Hans-Joachim Klein idi. Filmde bir dönemin efsane isimlerinden Klein ilk defa hayatının öyküsünü paylaşıyor.
Klein, baskın sonrasında Cezayir’e kaçtıktan sonra terörist hareketten vazgeçti ve öğrenci hareketinden eski dostu Daniel Cohn-Bendit’in yardımıyla Fransa’nın ücra bir köyüne sahte kimlikle sığındı. 1998 yılında, kaçak yaşamaktan yorulan Klein kendini ele verdi ve beş yıl hapis yattı. Geçen yıl serbest bırakıldıktan sonra ilk defa konuşan Klein, büyük bir dürüstlükle, genç ve öfkeli bir adamın kendini nasıl bir anda, düşündüğünden çok daha büyük bir hareketin içinde bulabileceğini anlatıyor. OPEC baskınının Filistin davası adına yapıldığını düşünen Klein, sonradan bunun Libya lideri Kaddafi’nin OPEC’teki gücünü arttırmak için tetiklediği bir eylem olduğunu öğreniyor. Samimiyeti ve geçmişe dair pişmanlıklarıyla seyirciyi damardan yakalayan Klein, öyküsüyle hem bugün bildiğimiz anlamıyla terörün biçimlenmeye başladığı 1970’lerin ve o dönemin Avrupa solunun tablosunu çiziyor, hem de bir insanın yaşadığı olayların ve kişisel tercihlerinin etkisiyle nasıl köktenciliğe sürüklenebileceğini içtenlikle anlatıyor.