... Devamı Mavi Olmadan Kırmızı, cins
iyet, kimlik ve aile ilişkilerinin çarpıcı bir incelemesi. Montanada doğan Mark ve Alex adeta filmlerden fırlamış beyaz Amerikalı evlat prototipleri gibi. Küçüklüklerinden kalan fotoğraflar ve amatör filmlerde, ebeveynlerinin sonsuz desteklediği, birbirinin kopyası gibi duran sarışın, neşeli, şirin iki oğlan çocuğu görüyoruz. Ancak 14 yaşına geldiklerinde durum çok değişmiştir; anne baba boşanmış, ikizler gey olduklarını ilan etmiş ve ortak bir intihar çabası sonrasında otoriteler tarafından birbirlerinden uzaklaştırılıp iki buçuk yıl ayrı okullara gönderilmişlerdir.
Film ikizlerin tekrar bir araya gelmeleriyle başlıyor. Mark, San Franciscoda sanat öğrencisi, Alex ise New Yorkta sosyoloji okuyan Clair olmuştur. Üç yıl süreyle ikiliyi takip eden filmde Clairin kadın olmaya karar verme sürecinin yanı sıra gayet sıradan gözüken bir ailenin farklı olmayı kabul etme sürecine de yakın tanıklık ediyoruz. Her şeyin ötesinde, Mavi Olmadan Kırmızı gerek anne baba ve çocukları arasında, gerekse de ikizlerin birbirleri veya sevgilileri arasında gerçek anlamda sevginin keşfini gözler önüne seriyor. Bu kırılgan ama cesur aile bize, kalbimizi yeterince açarsak hepimizin dönebilecek bir evi olduğunu öğretiyor.