... Devamı Finlandiya ile Sovyetler Birliği arasında İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan çatışmaları konu alan Pusu, savaştan çok bireylerin savaştan nasıl etkilendiklerini ve genç askerlerin yaşadıkları ikilemleri anlatıyor. Ülkesinde büyük ilgi gören ve ticari başarı kazanan Pusu bir savaş karşıtı film olarak nitelendirilebilir.
Bir teğmenin komuta ettiği müfreze, Rusya’’nın işgal ettiği toprakları geri alabilmek amacıyla cephenin ön saflarında savaşmaktadır. Müfrezeye Liekza Gölünün çevresini dolanıp düşmanın nerede olduğunu bulma görevi verilir. Askerler düşman hatlarının gerisine doğru ilerleyerek Finliler tarafından terk edilmiş köylere gelirler. Ruslar tarafından pusuya düşürülünce geriye dönebilmek için çabalarlar. Bu küçük olay savaş tarihinde yer almamasına karşın onu yaşayan askerler için cehennemin ta kendisidir.
İnsanın seçme şansını ve özgürlük düşüncesini engelleyen savaş karşısında bir askerin insancıl duygularını korumasının zorlukları üzerine bir film olan Pusu, klasik anlatımı ve görsel gücüyle bir David Lean filmini anımsatıyor. Filmde asker, görevlerini tamamlamaya çalışan bir kişi değil, bir birey olarak incelenmekte, savaşın vahşi ortamında geçirdiği değişim anlatılmaktadır.
Finlandiya sinemasında savaş filmleri tarihsel gelişimleri içinde değişik dönemlerden geçtiler. 1970 ve 80’’lerde yönetmenler ülkelerinin milliyetçi geçmişini anlatırken bugün belirgin olarak savaşı yaşayan insanların duyguları ön plana çıkmakta ve tarih bilgisi olmayan gençler de yaşanan olaylarla özdeşleşebilmektedir. İkinci Dünya Savaşı’’nı konu alan günümüz Fin sinemasının bir ortak konusu da askerlerin çektiği vicdan azabı, yaşadıkları ikilemler ve savaşın haklılığını savunmanın zorlukları olarak özetlenebilir.