1 yıl önce
Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?
(1999)Have You Ever Seen Fireflies? - Theatre Play
8.5
133 OYPUAN VER
5
Imdb: 8.1 (2.124 OY)
KONUSU
Bu oyunda, 1948 yılında dünyaya gelen üstün zekalı Gülseren’in yaşam öyküsü, çevresindeki karakterler ve toplumsal gerçekler eşliğinde anlatılmaktadır.
İdeallerin çıkarlara çarpıştığı, hüzün ile mutluluğun kol kola dolaştığı, her gülümseyişin bir damla gözyaşı ile kucaklaştığı bu 50 yıllık öykü, as ... Devamı
İdeallerin çıkarlara çarpıştığı, hüzün ile mutluluğun kol kola dolaştığı, her gülümseyişin bir damla gözyaşı ile kucaklaştığı bu 50 yıllık öykü, as ... Devamı
Bu oyunda, 1948 yılında dünyaya gelen üstün zekalı Gülseren’in yaşam öyküsü, çevresindeki karakterler ve toplumsal gerçekler eşliğinde anlatılmaktadır.
İdeallerin çıkarlara çarpıştığı, hüzün ile mutluluğun kol kola dolaştığı, her gülümseyişin bir damla gözyaşı ile kucaklaştığı bu 50 yıllık öykü, aslında bir avuç ateşböceğinin teknolojiye karşı direnişini de yansıtır. Çünkü kentler ne kadar aydınlanırsa, ateşböcekleri de o kadar görünmez olur!
Oyunda, on yedi oyuncu, sekiz teknik eleman ve binikiyüz ateşböceği görev almıştır.Yılmaz Erdoğanın yazdığı ve yönettiği Sen hiç ateşbceği gördün mü? 23 Ocak 1999da ilk kez sahnelenmiş ve Haziran 2001 itibarıyle izleyici sayısı 375 oyunla 415,000 kişiye ulaşmıştır.
İdeallerin çıkarlara çarpıştığı, hüzün ile mutluluğun kol kola dolaştığı, her gülümseyişin bir damla gözyaşı ile kucaklaştığı bu 50 yıllık öykü, aslında bir avuç ateşböceğinin teknolojiye karşı direnişini de yansıtır. Çünkü kentler ne kadar aydınlanırsa, ateşböcekleri de o kadar görünmez olur!
Oyunda, on yedi oyuncu, sekiz teknik eleman ve binikiyüz ateşböceği görev almıştır.Yılmaz Erdoğanın yazdığı ve yönettiği Sen hiç ateşbceği gördün mü? 23 Ocak 1999da ilk kez sahnelenmiş ve Haziran 2001 itibarıyle izleyici sayısı 375 oyunla 415,000 kişiye ulaşmıştır.
-
Yılmaz Erdoğan
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Gülseren
İclal
Kâfur / Te...
Nazif
Muhabir
Kürşat / K...
Okul Müdürü
Hâzım
YORUM YAZ
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Sanki dünyaya gelmiş geçmiş tüm oyuncular ile denense de Demet Akbağ kalitesine ulaşılamaz gibi. Muazzamdı her sahne, her saniyesi !
- Ben artık güçlünün yanındayım dayı
+ Ama bu hiç adil değil, Gülseren
- Olsun, adalet de bizden yana.
+ Ama bu hiç adil değil, Gülseren
- Olsun, adalet de bizden yana.
Mükemmel zeka ürünü bir tiyatro oyunu diye buna derim ben
Demet Akbağ'ın oyunculuğuna hayran kaldım ya.
Ne kadar samimi bir oyundu bu.
Tam arşivlik. Tekrar tekrar izlenesi.
Demet Akbağ'ın oyunculuğuna hayran kaldım ya.
Ne kadar samimi bir oyundu bu.
Tam arşivlik. Tekrar tekrar izlenesi.
Yılmaz Erdoğan’ın yazdığı en iyi tiyatro eseri olduğunu düşünüyorum ve tabi ki Demet Akbağ’ın o muhteşem oyunculuğu her an ve her saniye konuşturduğunu... Kaç kere izlediğimi ve daha kaç kez izleyeceğimi asla bilemeyeceğim. Keşke oyunu canlı canlı izleyebilseydim diye yakınıyorum, her izledikten sonra. En çok da son sahnesinden etkilenirim. Hatta her seferinde de ağladığımı bilirim. Gerçekten tekrar tekrar izlenilesi...
Demet Akbağ’ın en iyi oyunculuğu burada sergilediğidir sanırım. Ayrıca Bana Bir Şeyhler Oluyor ile bu oyunu benzer buldum. Farkındalıklarından dolayı yalnızlaşan bireylerin hayatından kesitler sunuyor ikisi de. İkisinin de çok zekice kurgulanmış diyalogları var, fakat Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü? ’de dram komedinin önüne geçmiş gibi.
Finalini çok başarılı bulduğumu belirtmeden edemeyeceğim.
Finalini çok başarılı bulduğumu belirtmeden edemeyeceğim.
Şaheserdir. Darbe zamanını yaşayan çok zeki bir kadın olan Gülseren hayatımın idolü olmuştur. Yılmaz Erdoğan bu oyunda hem edebiyatını hem siyasi görüşünü hem de Türk aile yapısını konuşturmuştur. Esprileriyle kırıp geçen oyun, imaları ve şahane diyalogları karşısında insanı hayrete düşürür. Yaklaşık 7-8 kez izlediğim yapıt vazgeçilmezimdir diyebilirim. Zıt görüşlerin çarpıştığı bir platforma dönüşür bazen sahne, bazen dram sergilenen bir ortaçağ tiyatrosuna, bazen komedyanın dibine vuran bir yükselti sadece. Fakat bu kompleks yapı insanı hem gülmekten yerlere yatırır hem oyunculuğa hayran bıraktırır hem de farkındalıklarla duvardan duvara çarpar insanı. İzlenmelidir, izletilmelidir. Tüm ciddiyetimle ve samimiyetimle Demet Akbağ ve Şebnem Sönmez'in en iyi sahne performansıdır diyebilirim. Bir Demet Tiyatro'yu saymazsak tabi ki.
"Tanrım seninle biraz konuşmak istiyorum. Yalnız Türkçe konuşabilir ... Devamı
"Tanrım seninle biraz konuşmak istiyorum. Yalnız Türkçe konuşabilir ... Devamı
Şaheserdir. Darbe zamanını yaşayan çok zeki bir kadın olan Gülseren hayatımın idolü olmuştur. Yılmaz Erdoğan bu oyunda hem edebiyatını hem siyasi görüşünü hem de Türk aile yapısını konuşturmuştur. Esprileriyle kırıp geçen oyun, imaları ve şahane diyalogları karşısında insanı hayrete düşürür. Yaklaşık 7-8 kez izlediğim yapıt vazgeçilmezimdir diyebilirim. Zıt görüşlerin çarpıştığı bir platforma dönüşür bazen sahne, bazen dram sergilenen bir ortaçağ tiyatrosuna, bazen komedyanın dibine vuran bir yükselti sadece. Fakat bu kompleks yapı insanı hem gülmekten yerlere yatırır hem oyunculuğa hayran bıraktırır hem de farkındalıklarla duvardan duvara çarpar insanı. İzlenmelidir, izletilmelidir. Tüm ciddiyetimle ve samimiyetimle Demet Akbağ ve Şebnem Sönmez'in en iyi sahne performansıdır diyebilirim. Bir Demet Tiyatro'yu saymazsak tabi ki.
"Tanrım seninle biraz konuşmak istiyorum. Yalnız Türkçe konuşabilir miyiz? Üzgünüm, ben Arapça bilmiyorum da. Kürşat dayım senin yalnızca Arapça bildiğini düşünüyor. Ama sen bizim Tanrımızsın ve bütün dilleri bilirsin. Tanrım, ben babamı yanına alışın konusunda konuşmak istiyorum. Kızmazsın umarım. Çünkü senin bu çeşit konuşmalardan hoşlanmadığını söylüyorlar. Ama bu işte biraz aceleci davranmadın mı? Babam biraz daha bizimle kalabilirdi bence. Ama onu yanına aldığına göre, bir bildiğin vardır mutlaka. Tanrının neyi niçin yaptığına aklımız ermezmiş bizim, öyle diyorlar. Senin adına konuşan ne çok insan var Tanrım, hiç dikkatini çekti mi? Yani çekmiştir mutlaka da.. Tanrım ona iyi bak olur mu? Biliyorsun o ticaretten anlamaz. Kendisi mutlaka aksini iddia edecektir ama sen yine de onu ticari bi işte kullanma. İyi bir memurdur aslında. Masa başı bir iş verirsen mutlaka başarılı olacaktır. Özür dilerim Tanrım, işine karışıyor gibi oluyorum ama. Tanrım, o çok iyi bir insandı. Ve herhalde onu cennetine alacaksındır. Bu da benim onu bir daha göremeyeceğim anlamına geliyor. Çünkü ben deliyim ve cennete giremem herhalde. Çok uzattım biliyorum çok uzattım ama hemen bitiriyorum. Son olarak, kendimle ilgili bir şey sormak istiyorum. Belki kızacaksın ama sormak zorundayım. Tanrım, ben şimdi ne yapacağım?"
"Yani şimdi öldükten sonra benim arkamdan o resme bakıp şöyle mi diyecekler; 'Bu kadın var ya, şimdi ölü. O burnu mesela çoktaan çürüdü.
"- Sen hiç ateşböceği gördün mü? - Hayır, görmedim. - Göremezsin, göstermiyorlar ki. Herkes de göremez zaten. Edison doğayı yendi, hem de kendi sahasında; biz o ara yoğunduk, Ediz Hunun filmlerini seyrediyorduk. - Anlamadım?! - Kıymetini bil; anlasaydın yalnızlık çekerdin."
"Tanrım seninle biraz konuşmak istiyorum. Yalnız Türkçe konuşabilir miyiz? Üzgünüm, ben Arapça bilmiyorum da. Kürşat dayım senin yalnızca Arapça bildiğini düşünüyor. Ama sen bizim Tanrımızsın ve bütün dilleri bilirsin. Tanrım, ben babamı yanına alışın konusunda konuşmak istiyorum. Kızmazsın umarım. Çünkü senin bu çeşit konuşmalardan hoşlanmadığını söylüyorlar. Ama bu işte biraz aceleci davranmadın mı? Babam biraz daha bizimle kalabilirdi bence. Ama onu yanına aldığına göre, bir bildiğin vardır mutlaka. Tanrının neyi niçin yaptığına aklımız ermezmiş bizim, öyle diyorlar. Senin adına konuşan ne çok insan var Tanrım, hiç dikkatini çekti mi? Yani çekmiştir mutlaka da.. Tanrım ona iyi bak olur mu? Biliyorsun o ticaretten anlamaz. Kendisi mutlaka aksini iddia edecektir ama sen yine de onu ticari bi işte kullanma. İyi bir memurdur aslında. Masa başı bir iş verirsen mutlaka başarılı olacaktır. Özür dilerim Tanrım, işine karışıyor gibi oluyorum ama. Tanrım, o çok iyi bir insandı. Ve herhalde onu cennetine alacaksındır. Bu da benim onu bir daha göremeyeceğim anlamına geliyor. Çünkü ben deliyim ve cennete giremem herhalde. Çok uzattım biliyorum çok uzattım ama hemen bitiriyorum. Son olarak, kendimle ilgili bir şey sormak istiyorum. Belki kızacaksın ama sormak zorundayım. Tanrım, ben şimdi ne yapacağım?"
"Yani şimdi öldükten sonra benim arkamdan o resme bakıp şöyle mi diyecekler; 'Bu kadın var ya, şimdi ölü. O burnu mesela çoktaan çürüdü.
"- Sen hiç ateşböceği gördün mü? - Hayır, görmedim. - Göremezsin, göstermiyorlar ki. Herkes de göremez zaten. Edison doğayı yendi, hem de kendi sahasında; biz o ara yoğunduk, Ediz Hunun filmlerini seyrediyorduk. - Anlamadım?! - Kıymetini bil; anlasaydın yalnızlık çekerdin."
TiyatraL bir şaheser.. KesinLikLe bir başyapıt... muhteşem ötesi bir oyun, oyuncuLuk ve senaryo... müthiş bir kara-komedi örneği... hayatımda iyiki izlemişim dediğim, izLemeseydim hem muhteşem eğLencesinden hem muhteşem hüznünden-dramından hem de eLe aLdığı konusu itibariyLe az-buçuk siyasetinden mahrum kaLacaktım diyebiLeceğim nadir yapımLardan... demet akbağ ve yıLmaz erdoğan yine adLarına yakışır bir iş çıkarmışLar... iki eLiniz kanda dahi oLsa izLeyin :)
Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü? filmine Benzer Film ekliyorsun.
Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü? filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü? filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL