... Devamı Shadows in Paradise, Aki Kaurismakinin İşçi Sınıfı Üçlemesi adını verdiği üçlemenin ilk ayağı. Ariel filmiyle üçlemeye devam eden ve Match Factory Girlle de üçlemeyi sonlandıran yönetmen, bu üçlemede; başkent Helsinkinin varoşlarında yaşamaya çalışan sıradan insanların hayatlarına odaklanır. Yönetmen üçlemesiyle; ülkesinin bütün iyi imajını da yerle bir eder. Dışarıdan bakıldığında, her İskandinav ülkesi gibi Finlandiyada bir düşler ülkesidir. Toplumsal bir refahın sağlandığı, insan haklarının en üst seviyede olduğu, sosyal kurumların tıkır tıkır işlediği, işsizlere bile para ödendiği ve herkesin birbiriylemutlu mesut yaşadığı cennetten bir parçadır; Finlandiya. Ama yönetmen, bu üçlemeyle birlikte başkent Helsinkinin romantik ve ütopik imajının arkasındaki gerçekleri gösterir.
Üçlemenin ilk filmi olan Shadows in Paradisede, çöpçülük yaparak hayatına devam eden Nikander ve sürekli iş değiştiren Ilona arasındaki ilişki üzerinden, geniş bir toplumsal bakış açısı yakalanır. İki karakterde tipik bir Kaurismaki kaybedenidir. Nikander sıradan bir kaybeden görüntüsünde; yalnız yaşayan, tutkusu olmayan, asosyal bir adamdır. Ilona ise, sürekli iş değiştirmesine rağmen, aslında hep sınıf atlamanın peşindedir. Bu yüzden de, Nikanderi kabul etmesi kolay olmaz.