Mezun / Aşk Mevsimi

(1967)

The Graduate

Film 1 Saat 46 Dk. Komedi, Dram ABD 30 Mart 1970

7.2

206 OY
PUAN VER
5

Imdb: 8 (288.157 OY)

KONUSU
1960’ların ortasında, üniversiteden yeni mezun olmuş Benjamin Braddock’un kendisini, cinselliği ve aşkı keşfetmesinin oldukça satirik öyküsü. Okuldan yaşamını artık ardında bırakmış olan Benjamin’in kafası epeyce karışıktır. Ailesinin ve aile dostlarının tavsiyelerinden bunalmış, hayata karşı tedirg ... Devamı
1960’ların ortasında, üniversiteden yeni mezun olmuş Benjamin Braddock’un kendisini, cinselliği ve aşkı keşfetmesinin oldukça satirik öyküsü. Okuldan yaşamını artık ardında bırakmış olan Benjamin’in kafası epeyce karışıktır. Ailesinin ve aile dostlarının tavsiyelerinden bunalmış, hayata karşı tedirgin bir şekilde, banliyödeki evlerinin havuzunda günlerini geçirmektedir. Bir gün babasının patronunun karısı Bayan Robinson tarafından baştan çıkarıldığında hayatı değişir.
Yetişkinlerin dünyasına doğru birden atılan bu adıma, Benjamin’in Robinsonlar’ın kızı Elaine ile yakınlaşmasıyla birlikte altüst olmasını ekleyin. Delikanlının metresi, sevgilisinin annesi olduğunda gelişmeleri tahmin etmek iyice zor değil mi?

Mike Nichols’un bir döneme imzasını atan The Graduate’i, sadece onu büyük yönetmenler ligine taşımakla kalmamış; Dustin Hoffman ve Anne Bancroft’un canlandırdığı karakterleri de sinema dünyasının unutulmazları arasına sokmuştur. Simon & Garfunkel müziklerine de dikkat!
Yönetmen Nichols’un neredeyse 30 yıl sonra Closer (Daha Yaklaş) ile bir başka güç gösterisinde bulunduğunu da hatırlatalım.
Anne Bancroft

Mrs. Robinson

Dustin Hoffman

Ben Braddock

Katharine Ross

Elaine Rob...

Murray Hamilton

Mr. Robinson

William Daniels

Mr. Braddock

Elizabeth Wilson

Mrs. Braddock

Buck Henry

Room Clerk

Brian Avery

Carl Smith

YORUM YAZ

SPOILER

POPÜLER YORUMLAR

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar

@ege_undag

3 yıl önce

6 / 10

Dünyanın en tıraş ve overrated filmleri listesinde önemli bir yerde.

@berat_k

3 yıl önce

6.2 / 10

O kadar çok kişi övdü ki, izlemeliyim dedim ama beklentilerim karşılanmadı. Melodrama yakın bir senaryo, sinirbozucu bir anne, dustin hoffman’ın doğuşu... Vasat.

@hippolyte

4 yıl önce

7.2 / 10

"Graduate" İkilemler Silsilesi

Graduate, Mike Nichols’un ana karakteri Ben Braddock’u bize tanıtmasıyla başlıyor. Havaalanında yaptığı yürüyüşte Ben’e eşlik ediyoruz. Evdeki parti sahnesinde olduğu gibi havaalanında da karakterimiz henüz bir çocuk. Suratında gençliğini, acemiliğini ve kaygılarını görebiliyoruz.
Benjamin’in hayatını filmdeki dönüm noktaları ile üç parçaya bölebiliriz. İlk kısım Mrs. Robinson’dan öncesi. His concerns over his future are legitimate and real, but to reject the path mapped out for him due to his education and social class means there is no other path for him to follow. (March 2017) Mark Freeman’ın dediği gibi gelecek kaygısı ve ikilem içinde olduğunu görebiliyoruz bu bölümde. Karşılama partisinde extreme close uplar, büyüklerin boğucu soruları ile birleşince Nichols seyirciyi kolayca Ben’in kaygılarını paylaşır hale getiriyor. Bu sahneden hemen önce izlediğim sahned
... Devamı
"Graduate" İkilemler Silsilesi

Graduate, Mike Nichols’un ana karakteri Ben Braddock’u bize tanıtmasıyla başlıyor. Havaalanında yaptığı yürüyüşte Ben’e eşlik ediyoruz. Evdeki parti sahnesinde olduğu gibi havaalanında da karakterimiz henüz bir çocuk. Suratında gençliğini, acemiliğini ve kaygılarını görebiliyoruz.
Benjamin’in hayatını filmdeki dönüm noktaları ile üç parçaya bölebiliriz. İlk kısım Mrs. Robinson’dan öncesi. His concerns over his future are legitimate and real, but to reject the path mapped out for him due to his education and social class means there is no other path for him to follow. (March 2017) Mark Freeman’ın dediği gibi gelecek kaygısı ve ikilem içinde olduğunu görebiliyoruz bu bölümde. Karşılama partisinde extreme close uplar, büyüklerin boğucu soruları ile birleşince Nichols seyirciyi kolayca Ben’in kaygılarını paylaşır hale getiriyor. Bu sahneden hemen önce izlediğim sahnede Ben ve babasının konuşmasına şahit olmuştuk. Benjamin neredeyse hiç konuşmuyordu. Kadrajda ise suratı babasının kafasıyla maskeleniyordu. Filmin ilk dakikalarında havaalanında gördüğümüz tabelalar da Benjamin’in kendiyle çatışmasını ve toplum yargılarını temsil ediyor. Yönetmen bize bu şekilde toplumun karakterimiz üzerindeki baskıyı ve alışageldik düşünce biçimini yansıtıyor. Benjamin’in istekleri toplumun beklentileriyle çakışıp bir ikilem yaratıyordu. Uzun lafın kısası, her ne kadar mezun olmuş olsa da sözde hayata hazır olsa da Bayan Robinson’dan önce Ben henüz bir yetişkin değildi.

Hayatının ikinci kısmı Bayan Robinson ile ilişkileriyle başlıyor. Ben kendinden yaşça büyük bu kadın ile cinselliği ve kendini keşfediyor. Yetişkinlik kimliğine filmde bu bölümde kavuşuyor. O dönemin klasik hollywood filmleri aksine yönetmen cesurca çıplaklığı kullanıyor. Ben’in Bayan Robinson’ı eve götürdüğü gece, kıyafetlerini çıkarttığı sahne gibi. Filmde sadece çıplaklıkla değil toplumda tabu olarak kabul edilen aldatma ve yaşça büyük bir kadınla beraberlik anlatılarak da oldukça cesur bir duruş sergileniyor. Bu ikinci kısımda da Nichols yine bizi bir çelişkinin içine sokuyor. Bayan Robinson’ın kocasını aldatmasını yanlış bulsak da, kadına bir yandan şefkat duymaktan alıkoyamıyoruz kendimizi. Hayatını kendi için yaşayamamış olmasına, hamileliği yüzünden evlenmesine, sanat hakkında tutkusu kalmamış olmasına üzülüyoruz.

Böylece Ben’in hayatının üçüncü bölümüne Elaine ile olan ilişkisine gelmiş bulunuyoruz. Bu illişki başlı başına bir ikilem. Ben’in Elaine’e duyduğu aşkın peşinden koşabilmesi için Bayan Robinson’ın karşısında durması gerekiyor. Ne yazık ki karşısındaki tek engel Elaine’in annesi değil. Saklanan gerçeklerle ve geçmişteki hatalarıyla da yüzleşmesi gerekli. Filmin sonunda Ben’in Elain’i kızın düğnünden kaçırmasıyla, birlikte kaçmalarını izliyoruz. Başta ikisi de mutlu da olsa ilerleyen dakikalarda, otobüste suratlarından gülümsemelerinin silindiğini ve yerini kaygılı bir ifade doldurduğunu görüyoruz.

Mutlu bir son gibi görünse de Nichols karakterlerini saran gelecek endişesini seyircisine de geçirerek kalıpları yıkan ve etkileyici bir son inşa ediyor. Ben’in kendisinden bekleneni yapmayacağına filmin başında havaalanında kapı da işaret ediyordu. "Use the other door."Uyarısına rağmen kullandığı kapı, aynı zamanda onun seçimlerini simgeliyor bence.

@spacekid

7 yıl önce

5.5 / 10

filmin 1. partı harikaydı olaylar güzeldi falan derken, 2. partta oflayıp puflayıp çekmişler gibi hissettim. bazı olaylar çok yarım yamalak kalmış ama ona rağmen film yine de iyi.

@aylakmadame

7 yıl önce

Dustin... Çok tatlısın. Her şeyi kolayca silebilen belleğime kazındı bu film.Ertelediğime pişmanım. Ya ölseydim izleyemeden?
C

@chavdar

7 yıl önce

1950'ler ve 60'ların ortalarına kadar süren Amerikan rüyasının bittiğini gördüğümüz film. Benjamin, hayatına dair ne yapacağını bilemez, amaçsızdır ve canı çok sıkılmaktadır, hayatına hareket katmak için yasak ilişki yaşar, ardından yasak ilişki yaşadığı kadının kızına aşık olur ve olaylar gelişir. Benjamin'in şu cümlesi de kendisinin içinde bulunduğu ahvali ve aynı zamanda filmi özetler nitelikte: 'mezuniyetimden beri hep ahlaksız olmak zorundaymışım gibi bir his var içimde'.

öte yandan kurguda müziğin ve jump cut'ların kullanım şeklini çok beğendim; filmin temasına katkısı büyük olmuş.

@linquter

7 yıl önce

8.5 / 10

Karakterin ruh halinin işlenişi, filmdeki ufak detaylar, her şey çok güzeldi. Filmde absürt olayların kullanımı o kadar yerindeydi ki, çok saçma demeniz gereken yerde mantıklı gelebiliyor, çünkü hayatın kendisi asla bir senaryo gibi, mantıklı ve kusursuz bir düzen içinde ilerlemiyor. Film müziklerinin de çok sevdiğim parçalar olması beni çok mutlu etti. Ayrıca Mrs. Robinson parçası bir sahnede o kadar güzel bir anda kullanılmış ki...

@ruby

9 yıl önce

INANILMAZ.

Keske hala boyle filmler yapilsa. Keske montajla birbirine baglanmasi gereken sahneler kafa karisitirici bi sekilde kullanilsa. Keske bu yil yapilmis bi filmi izleyip Sound of Silence'i film boyunca her duyusumda oldugu gibi tuylerim diken diken olsa. Keske, o isiklarin tamamen kapandigi sahnelerde oldugu gibi filmlere limitler konsa daha fazlasini izlemek istesem.

Beni en cok etkilen filmlerden biri The Graduate.

@cerenezgi

9 yıl önce

9.1 / 10

Gerçekten tek kelimeyle mükemmel bir film ve en çok da müzikleriyle aklımda kaldı.

Her ne kadar orijinaliyle aynı tadı vermese de oyuncu seçimlerinin gayet yerinde olduğu Türk versiyonu için ----> Mahçup Delikanlı

@ezacr

10 yıl önce

Filmdeki müzikler çok iyi.Aşık olmaları birkaç salise sürdü(bence o bölüme hiç önem verilmemiş).Ama final iyiydi ;)

@sebo

11 yıl önce

Sadece bu sahnesi için bile izlenir :) http://www.youtube.com/watch?v=14pdNYXY3Zo

@fthgzl79

11 yıl önce

İlginç bir dram filmi..Konusu garip gerçekten..Dustin Hoffman iyi toparlamış filmi..10/7,1

@hasangunes

11 yıl önce

Bu nasıl bir kamera yönetimi, kurguda da zira aksaklıklar hakim. Amatör bir ekiple mi çalıştı acaba dedirtiyor insana. Dramatik yönden etkili olabilecek bir çok sahnede bu etki zayıf kalmış. Zoom hareketini yeni keşfeden çocuk edasıyla yapmış hareketi kameraman. Bir yerden sonra acaba gerçekten senaryo gereği bizi filmin dışında tutmak için mi yapılmış demeye başladım bunlar. Senaryo ise hiç bir karakterin altının doğru düzgün doldurulamamasıyla ( belki Braddock'a biraz haksızlık etmiş olabilirim) vasatın üzerinde değil kesinlikle. Yönetmene ve yapıma haksızlık mı ettim diye düşünüyorum ancak Fellini,Welles,Visconti vs. bu yıllarda baş yapıtlarını ortaya koyuyordu.

Yine de filmde güzel diyaloglar ve toplum yapısını irdeleyen güzel planlar yok değil.

Paul Simon'a saygılar.http://www.youtube.com/watch?v=9C1BCAgu2I8

@stiff

12 yıl önce

10 / 10

Efsane, efsane... Nasıl seviyorum belli değil. Eski filmlere bir ön yargım vardı zamanında... Ne bileyim, oyuncuların kılık-kıyafetleri bile etkiliyordu. İzlemek için ilham alamıyordum. The Graduate ile bütün tabularımı yıktım. Hikaye çok Yeşilçamvari ama anlatım bir o kadar güzel... Simon & Garfunkel müziklerine değinirsek sabahlara kadar överim. Bazen mp3 çalarımda Sound of Silence çıkar. Yürürken kendimi Benjamin Braddock hissederim. Öyle benimsediğim bir film.

Saçma sapan sahnelerle dolu bir filmdir aynı zamanda.Benjamin Elaine'i ilk buluşmada striptiz bara götürür.Elaine o kadar salakça ağlar ki,Türk sinemasında öyle bir ağlama sahnesi çekilse oyuncu yerden yere vurulur. Sinema ile barışık bir ülkeyiz malum.Sanat insanlarıyız.Ama burada Elaine'i; yani gerçek ismiyle Katharine Ross'u yerden yere vuramazsın.Çünkü The Graduate'tir bu film.Candır.

Çığlık sahneleri bombadır.İzlerken yadırgarsın
... Devamı
Efsane, efsane... Nasıl seviyorum belli değil. Eski filmlere bir ön yargım vardı zamanında... Ne bileyim, oyuncuların kılık-kıyafetleri bile etkiliyordu. İzlemek için ilham alamıyordum. The Graduate ile bütün tabularımı yıktım. Hikaye çok Yeşilçamvari ama anlatım bir o kadar güzel... Simon & Garfunkel müziklerine değinirsek sabahlara kadar överim. Bazen mp3 çalarımda Sound of Silence çıkar. Yürürken kendimi Benjamin Braddock hissederim. Öyle benimsediğim bir film.

Saçma sapan sahnelerle dolu bir filmdir aynı zamanda.Benjamin Elaine'i ilk buluşmada striptiz bara götürür.Elaine o kadar salakça ağlar ki,Türk sinemasında öyle bir ağlama sahnesi çekilse oyuncu yerden yere vurulur. Sinema ile barışık bir ülkeyiz malum.Sanat insanlarıyız.Ama burada Elaine'i; yani gerçek ismiyle Katharine Ross'u yerden yere vuramazsın.Çünkü The Graduate'tir bu film.Candır.

Çığlık sahneleri bombadır.İzlerken yadırgarsınız ama eğlenirsiniz de...Hayvanat bahçesi sahnesi en sevdiğim ikinci sahnedir. En sevdiğim sahne şüphesiz ki otobüsün arka koltuğundaki mutlu son sahnesindir. O ne içten gülümsemedir öyle ?

Acayip sahneleri var diyorum ya... Çok. Elaine 3 dakika ağlar,sonra öpüşür kaynaşır,aşık olur. Bayan Robinson eski kaşardır,ortaya tecavüz iddiası atar. Kimse Benjamin'i iplemez,sormaz,sorgulamaz. Yazıktır,günahtır. İnsanlığa sığmaz. Bizim filmlerimizde nikah basıldığı zaman imza atılmamış olur. Burada imza atılıyor,Benjamin imzadan sonra Malkoçoğlu edasıyla elinde haçla ortamda bitiveriyor ve Elaine'i anca kaçırıyor. Boşanmak falan uğraş dur şimdi Elaine. Akılsız Elaine...


Filmi çok seviyorum ve iyi ki varsın Dustin Hoffman diyorum.

@dibuk

12 yıl önce

8.3 / 10

Tam bir yönetmen filmi diyebiliriz . dram ve romantik komedi bu kadar iyi harmanlanmış başka bir film yoktur sanırım ayrıca filmin müzikleri esşiz .
SPOILER

Mezun / Aşk Mevsimi filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Mezun / Aşk Mevsimi filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Mezun / Aşk Mevsimi filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL