... Devamı Zeki ama intihara eğilimli Wilburla iyi yürekli ağabeyi Harbour, babaları ardında döküntü bir sahaf dükkanından başka bir şey bırakmaksızın ölüp gittiğinde, otuzlu yaşlarını sürmektedir. Bir intihar girişiminde başarısız olan Wilbur hastaneye gider. Orada alaycı psikolog Horst ve anlayışlı baş hemşire Moirayla tanışır. Harbour gibi onlar da Wilburun bir sevgiliye ihtiyacı olduğunu düşünmektedir. Kadınlar sürekli Wilbura aşık olsalar bile ona yakınlaşamamaktadırlar. Utangaç ve tutkulu Alice küçük kızıyla birlikte sahafa girdiğinde, bu sefer aşık olan Harbourdur. Hastanede temizlikçilik yapan Alice, hastaların giderken bıraktığı kitapları satmaktadır. Kızı Mary ise kitapların sürekli satılmadığı bir yuvanın hasretini çekmektedir. Çok geçmeden bu dört kişinin yaşamı iç içe geçer. Wilbur yeniden hayata bağlanmaya, Alice kabuğunu kırmaya başlar, Mary de sahaf dükkanındaki binlerce kitabı okumaya koyulur. Harbour hayatında hiç bu kadar mutlu olmamıştır, ama her an su yüzüne çıkabilecek büyük bir sır saklamaktadır.