7.8

71 OY
PUAN VER
5

Imdb: 7.4 (1.343 OY)

KONUSU
Yusuf ile Kenan biri 14, diğeri 9 yaşlarında, çobanlık yapan iki kardeştir. Babaları bir kan davası sonucu öldürülünce, çocuklar tek akrabaları olan amcaları Ali’yi bulmak üzereİstanbul’a kaçarlar. Ancak tüm çabalarına rağmen onu bulmayı başaramazlar. Yabancısı oldukları büyük kentin acımasız koşull ... Devamı
Yusuf ile Kenan biri 14, diğeri 9 yaşlarında, çobanlık yapan iki kardeştir. Babaları bir kan davası sonucu öldürülünce, çocuklar tek akrabaları olan amcaları Ali’yi bulmak üzereİstanbul’a kaçarlar. Ancak tüm çabalarına rağmen onu bulmayı başaramazlar. Yabancısı oldukları büyük kentin acımasız koşulları altında umutsuzluk ve çaresizliklerinin doruk noktasında, Böcek adlı bir sokak çocuğuyla tanışırlar. Böcek onları Çarpık adında, kirli işler çeviren bir gençle tanıştırır. Çarpık, Yusuf’a yanında çalışmasını önerir. Çaresiz Yusuf bu teklifi kabul eder ve Çarpık’la hırsızlık yapmaya başlar. Öte yandan daha sağlam ve tutarlı bir mişiliğe sahip olan Kenan direnir, amacı dürüst bir işte çalışıp meslek sahibi olabilmektir...

YORUM YAZ

SPOILER

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar

@filmist

2 hafta önce

7.7 / 10

İki kardeşin farklı hayatları
1979 yılı göz önünde bulundurulduğunda gerçekten güzel bir film olmuş.Kardeşlerin yaşam mücadelesi, değişen hayatları ve başlarından geçen olayları sade ve etkileyici bir dille anlatılmış.İstanbul'un arka sokaklarında geçen hikaye, toplumcu gerçekçi bir bakış açısıyla çocukların gözünden Türkiye'nin o dönemdeki sosyal yapısını ve yaşanan olayları gözler önüne seriyor.

@p666olina

4 ay önce

8.8 / 10

Zor yaşam koşulları ,zor şartlar. Çocukların acı hayatı. Ama acı olan film değil ,acı olan anlatılanların gerçek olması. Ve bu sadece Yusuf ve Kenan değil ,onlar gibi yüzlerce ,binlerce çocuk var. 
Her sahnesi ayrı bir mesaj ,bir başkaldırış gibi. Politik ögelerden ziyade bu politik unsurların insanlarda bıraktığı etkiyi görmek ,sosyolojik çıkarımlar yapmak lazım bence. Bu hasta düzende ne kadar “doğru” hareket edilebilir? Herkes yolunu kendi bulur. Önemli olan kalbin temiz olmasıdır. Ama ne yazık ki korku ve açlık insana her şeyi yaptırır. 
Geçti bu günler ,geçti bu düzen demek isterdim ama maalesef İstanbul’dan çıkıldığı anda ve insanlara bakıldığında anlıyorsun ki değişen bir şey yok. 
Zamanına göre cesur film ve cesur yönetmen. Bazıları bu filmi izlediğinde sadece normal hayatı görür ve ne var ki bunda der ,bazıları ise burda büyük problemleri tespit eder. Çok farklı hissettim.
B

@burak_senel

3 yıl önce

Hemen her film gibi olumlu yanları da olan, olumsuz yanları da olan ve izlenmesi gereken bir film.

Çocuklar üzerinden film yapmak meselesi sinema tarihi boyunca sürekli konuşulan bir mesele olmuş. Jean Vigo’nun Hal ve Gidiş Sıfır’i, Truffaut’nun 400 Darbe’si, Rosselini’nin Almanya Sıfır Yılı, De Sica’nın Bisiklet Hırsızları ve daha birçok film, dertlerini çocuklar üzerinden anlatmayı tercih etmişler ve bazen de eleştirmişlerdir. Çünkü kimilerine göre anlatıyı çocuklar üzerinden tasarlamak, seyirciyi duygusal olarak zayıf düşürmek demektir.

Ancak her ne olursa olsun ben yukarıda saydığım bu ve bunun gibi filmleri hep çok severim. Bu filmi de sevdim. Ancak... Ancak:

Sinema bir ideoloji aracıdır ancak buradaki ideolojiyi aktarış şekli bana biraz başarısız geldi. Tabii bunu içinde bulunulan siyasal koşullar bazı şeyleri daha didaktik şekilde söyleme ihtiyacı yaratmış olabilir Kavur’da. Ayrıca:

Hal ve Gidiş Sıfır (1933)
Bisiklet Hırsız
... Devamı
Hemen her film gibi olumlu yanları da olan, olumsuz yanları da olan ve izlenmesi gereken bir film.

Çocuklar üzerinden film yapmak meselesi sinema tarihi boyunca sürekli konuşulan bir mesele olmuş. Jean Vigo’nun Hal ve Gidiş Sıfır’i, Truffaut’nun 400 Darbe’si, Rosselini’nin Almanya Sıfır Yılı, De Sica’nın Bisiklet Hırsızları ve daha birçok film, dertlerini çocuklar üzerinden anlatmayı tercih etmişler ve bazen de eleştirmişlerdir. Çünkü kimilerine göre anlatıyı çocuklar üzerinden tasarlamak, seyirciyi duygusal olarak zayıf düşürmek demektir.

Ancak her ne olursa olsun ben yukarıda saydığım bu ve bunun gibi filmleri hep çok severim. Bu filmi de sevdim. Ancak... Ancak:

Sinema bir ideoloji aracıdır ancak buradaki ideolojiyi aktarış şekli bana biraz başarısız geldi. Tabii bunu içinde bulunulan siyasal koşullar bazı şeyleri daha didaktik şekilde söyleme ihtiyacı yaratmış olabilir Kavur’da. Ayrıca:

Hal ve Gidiş Sıfır (1933)
Bisiklet Hırsızları (1948)
Almanya Sıfır Yılı (1948)
400 Darbe (1959)

Filmimiz, yukarıdaki filmlerden çok sonra çıkmış bir film. Ve bana göre o filmlerin de gerisinde. Ama Türkiye sinema tarihi için de bana göre iyi bir yerde. Bu film için 1979 yılını beklemiş olmamız çok üzücü. Sinema konusunda dünya ile olan farkımızın bu kadar açık olması can sıkıcı bir mesele olarak yerinde duruyor ve bu tamamen toplumsal bir konu.

Sinemamız dönem dönem önemli isimler çıkarmış olabilir ancak bu beni ne kadar tatmin ediyor? Maalesef nerdeyse hiç tatmin etmiyor.

@karakayagazi

7 yıl önce

Film elbette övgüye değer. Ama belki döneminin ikliminden kaynaklı olsa gerek biraz yüzeysel bir propaganda yapıyor aynı zamanda. Çarpık'ın kahvede silahı alacak olduğu sahne alt metni en dolu sahne olmuş zannımca. Dönemin sanatçıya göre karşıt görüşünü tek sahnede betimlemiş karakterleriyle.
Böcek'in hemen her sahnesine gülerek baktım. Çocukların büyümüş de küçülmüş halleri Salinger'ı hatırlattı ayrıca. Ama filmin mesajı, kalitesi tartışması şöyle dursun söylenesi asıl şey sansür ve başkaca türlü imkansızlğı da düşündüğümüzde sinemamız şu an olduğundan çok daha cesurmuş.

@dinopis

11 yıl önce

8 / 10

Belki Bisiklet Hırsızları ya da 400 Darbe gibi dünya çapında tanınmış bir başyapıt değil Yusuf ile Kenan. Lakin bizim topraklarımızdan çıkıp da bizim kendi çocuklarımızı sinemanın ve hayatın en saf diliyle anlatmasıdır farkı. Huzur içinde yatmasını dileiğim Ömer Kavur'un sayısız kült eserinden olan filmin Nazım Hikmet'in filme cuk oturan şiiri ile bitmesi de insanın yüreğine en ağır taşı getirip koyar.
A

@apototales

12 yıl önce

8.1 / 10

nazım hikmet in şiiriyle bitiren film, sanki şiire yazılmış senaryo:

----------- 0 -------------------

dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne

allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar

oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında

dünyayı çocuklara verelim

kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi

hiç değilse bir günlüğüne doysunlar

bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı

çocuklar dünyayı alacak elimizden

ölümsüz ağaçlar dikecekler

@ecezkc

14 yıl önce

ömer kavur'u bana tanıtan türk sinemasınında iyi filmler yapabileceğini gösteren yapım yusuf ile kenan. cem davran'ın küçüklüğü beni birazgülümsetse debenim kült filmlerimden biridir. türkiye'nin gerçeği,iki kardeşin yaşadığı zorluk ve kararsızlığı çok iyi yansıtılmış.
D

@duman

15 yıl önce

10 / 10

O kadar gerçekci bir film ki izlerken o insanların hemen yanıbaşınızda olduğunu düşünüyorsunuz.bence tam bir başyapıt.

@dehsett

16 yıl önce

8 / 10

Çok güzeldi, acıydı, yalındı. Oyunculuklar sağlam, pürüzsüz. En çok aklımda kalan replik Cem Davran\'ın:

\'Sen şurda eğlen bir başına\'

Eğlen\'den maksat, oyalan...
SPOILER

Yusuf ile Kenan filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Yusuf ile Kenan filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Yusuf ile Kenan filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL