Vahşi Genç

(1970)

The Wild Child a.k.a L'enfant sauvage

Film 1 Saat 23 Dk. Biyografi, Dram Fransa

8

16 OY
PUAN VER
5

Imdb: 7.5 (8.887 OY)

KONUSU
Truffautnun sağır ve dilsizler için kurulan bir enstitüde çalışan doktor Itardı canlandırdığı filmde, ormanda bulunan ve konuşmayı bilmeyen Victor adlı bir vahşinin uygarlığa döndürülme macerası anlatılıyor. Enstitünün sert yöntemlerinin Victoru daha da uzaklaştıracağını düşünen Itard onu evine alma ... Devamı
Truffautnun sağır ve dilsizler için kurulan bir enstitüde çalışan doktor Itardı canlandırdığı filmde, ormanda bulunan ve konuşmayı bilmeyen Victor adlı bir vahşinin uygarlığa döndürülme macerası anlatılıyor. Enstitünün sert yöntemlerinin Victoru daha da uzaklaştıracağını düşünen Itard onu evine almaya karar veriyor.
Jean-Pierre Cargol

Victor, l'...

François Truffaut

Le Dr Jean...

Françoise Seigner

Madame Guerin

Jean Dasté

Professor ...

Annie Miller

Madame Lemeri

Claude Miller

Monsieur L...

Nathan Miller

Baby Lemeri

YORUM YAZ

SPOILER

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar

@cruachan

3 yıl önce

7.6 / 10

Bizim Hanzo bu filmdenmi araklandı acaba benzerlikleri var biraz, Neyse François Truffaut harbiden çok iyi yönetmen filmlerini izlerken başka bir tat alıyorum iyiki tanımışım bu yönetmeni.

@kuzgunadam

4 yıl önce

7.8 / 10

Yönetmenin diğer filmlerinin popüleritesi altında ezilmiş, hak ettiği değeri görmediğini düşündüğüm bir film.

@parfenrogojin

4 yıl önce

9 / 10

Büyük hayranlık duyarak izledim filmi. Truffaut’yu oyuncu olarak izlemek keyifliydi, ama beni esas etkileyen şey, yönetmenin tekrar en başa dönmüş olması oldu. Siyah beyaz bir filmle yönetmenlik denemelerinin ilk adımlarını tekrar atmak ister gibi bir istekle çekilmiş bir filmi andırıyor Yaban Çocuk ve ama hem yeni bir 400 Darbe beklentilerimizi boşa çıkarıyor hem de ondan aşağı olmayan bir hikaye anlatıyor. Hikaye anlatıyor dememe rağmen daha çok uygarlaşma, insanlaştırma eğitimi deneyleri diyebiliriz Victor’un yaşadıklarına. Bilim adamı Dr. Jean Itard’ın sebatla ve ısrarla Victor’u insan medeniyetine dahil etme gayretleri, art arda sıralanmış küçük deneylerin başarılı ve başarısız sonuçlarını gösteriyor bize. Itard samimi bir bilim adamı ve işini önemsiyor, ancak aynı şekilde samimi bir insan ve Victor’u da önemsiyor, ancak elbette Madame Guerin’in filmin bir yerinde söylediği gibi önemli bir şeyi ıskalıyor Itard. Filmin finalinde gör
... Devamı
Büyük hayranlık duyarak izledim filmi. Truffaut’yu oyuncu olarak izlemek keyifliydi, ama beni esas etkileyen şey, yönetmenin tekrar en başa dönmüş olması oldu. Siyah beyaz bir filmle yönetmenlik denemelerinin ilk adımlarını tekrar atmak ister gibi bir istekle çekilmiş bir filmi andırıyor Yaban Çocuk ve ama hem yeni bir 400 Darbe beklentilerimizi boşa çıkarıyor hem de ondan aşağı olmayan bir hikaye anlatıyor. Hikaye anlatıyor dememe rağmen daha çok uygarlaşma, insanlaştırma eğitimi deneyleri diyebiliriz Victor’un yaşadıklarına. Bilim adamı Dr. Jean Itard’ın sebatla ve ısrarla Victor’u insan medeniyetine dahil etme gayretleri, art arda sıralanmış küçük deneylerin başarılı ve başarısız sonuçlarını gösteriyor bize. Itard samimi bir bilim adamı ve işini önemsiyor, ancak aynı şekilde samimi bir insan ve Victor’u da önemsiyor, ancak elbette Madame Guerin’in filmin bir yerinde söylediği gibi önemli bir şeyi ıskalıyor Itard. Filmin finalinde gördüğümüz şey de bu zaten: Victor’ın aradığı ve istediği şey aslında bütün çocukların istediği şey ve Itard bunu tam anlamıyla anlayamıyor çünkü bu anlamda o da Victor’dan farklı değil, bir anlamda eksik, ve bu hissi bilmeden yaşamış. Madame Guerin’in anladığı, serzenişle sadece tek bir kez dile getirdiği ve Victor orman "gezisi"nden döndüğünde Victor’a gösterdiği gibi, Itard bunu yapabilmekten aciz, ama tam da kendisinin istediği gibi " eğitilebilir". Victor yani ormanda yaşamış, uygarlaşamamış ve dil bilmeyen ama hissedebilen bir insan, bir canlı olarak Itard’a gösterdiği gibi, Itard da bunu öğrenebilir, filmin sonunda söylediği gibi " derslerine kaldıkları yerden devam edebilir"ler... İşte Truffaut bütün o bilimsel deneyler içerisinde bütün filmografisinde bize anlattığı şeyi gösteriyor, onun yokluğunu ve işte onu öneriyor: insan, sever. Ve insan severek insandır. Truffaut’nun insancıl, incelikli merak duygusunun içerisine sızıp orada çoğalan bu sevgi kendisini yabani bir çocukta da, suç işleyen bir insanda da, okulu kırıp kaçmış bir çocukta da, kırılgan bir piyanistte de belli eder. Böylece Truffaut karakterleri güzelleşirler ve edebiyata dönüşürler. Zihnimize böyle güzel izler, ve hatıralar bırakmış olurlar.

Film, belki de en iyi Truffaut filmlerinden biri. Yönetmenin ilk dönem filmlerinde gördüğüm ve sevdiğim bütün kurgu sürprizlerini, küçük güzellikleri içeriyor. İyi ki sinema var dedirtiyor insana, ve iyi ki edebiyat var. Ve elbette iyi ki Truffaut.

@ocaptainmycapta

8 yıl önce

8.5 / 10

Filmde insanın eğitimini net bir şekilde görebiliyoruz. Bu bakımdan Andre Gide'in kısa romanı Pastoral Senfoni'ye benziyor. Kitapta bir rahibin kimsesiz kör bir kızın eğitimini üstlenmesi anlatılıyor, buradan yola çıkarak da dinin getirdiği kısıtlamalara uyan, bu şekilde eğitilen insanın gerçek huzura eremeyeceğini, huzurun ancak insanın kendi kendine seçtiği kısıtlamalarla geleceğini savunuyor. Filmde ise Victorun eğitilmesi ve geçtiği aşamalar insanlığın medeniyete ulaşması ve özgürlüğünün törpülenmesiyle aynı şey aslında. Doktorun ''vahşi'' çocuğa uyguladığı eğitimler aslında bizim eğitim sistemimizle birebir örtüşüyor; cevabı ortada olan sorunun gizlenmesinden ibaret olan sınavlar, ceza ve ödül yöntemiyle eğitim vs. Pastoral senfonide şöyle bir cümle geçiyor: Kısıtlamalar ve yasaklamalar kanunla koyulmamalıdır, insan kalbinde hissederek aşkla kısıtlamalıdır... Pastoral senfoninin odak noktası din ve insanın eğitimi,özgürlüğüydü. Fil
... Devamı
Filmde insanın eğitimini net bir şekilde görebiliyoruz. Bu bakımdan Andre Gide'in kısa romanı Pastoral Senfoni'ye benziyor. Kitapta bir rahibin kimsesiz kör bir kızın eğitimini üstlenmesi anlatılıyor, buradan yola çıkarak da dinin getirdiği kısıtlamalara uyan, bu şekilde eğitilen insanın gerçek huzura eremeyeceğini, huzurun ancak insanın kendi kendine seçtiği kısıtlamalarla geleceğini savunuyor. Filmde ise Victorun eğitilmesi ve geçtiği aşamalar insanlığın medeniyete ulaşması ve özgürlüğünün törpülenmesiyle aynı şey aslında. Doktorun ''vahşi'' çocuğa uyguladığı eğitimler aslında bizim eğitim sistemimizle birebir örtüşüyor; cevabı ortada olan sorunun gizlenmesinden ibaret olan sınavlar, ceza ve ödül yöntemiyle eğitim vs. Pastoral senfonide şöyle bir cümle geçiyor: Kısıtlamalar ve yasaklamalar kanunla koyulmamalıdır, insan kalbinde hissederek aşkla kısıtlamalıdır... Pastoral senfoninin odak noktası din ve insanın eğitimi,özgürlüğüydü. Filmde ise medeniyete giden yolda insanın adımları işleniyor ve bence kısıtlama konusunda söyledikleriyle ikisi de aynı noktada.

Victor da günlük zevklerini(gezme, at arabası vs)eğitimle tamamlıyor. Doğal güdülerimizi kontrol altına alıp onu günlere hatta haflara yayarak sistemli bir şekilde yaşıyoruz, buna ister kariyer deyin ister okul, ister tatil... Bu bizi ormandan ayıran tek şey belki de. Aslında bu insanın eğitimi için iyi bir uygulama olabilir. Fakat asıl isteklerimizle bağdaşan bir eğitim uygulayacaksak eğer, genelde fiziksel ihtiyaçlarımızı karşılayan bir eğitim olurdu bu veya herkese özel bir eğitim programı çıkarılması gerekirdi. Belki de bu yüzden kendi kendini eğitenler her zaman daha başarılı oluyorlar çünkü neye güdülenmişlerse onu elde etmek için kendilerini eğitiyorlar. Neyi istiyorlarsa, neyi sevgiyle hissederek yapıyorlarsaona göre kısıtlıyorlar kendini, çünkü Andre Gide ve tüm iyi eğitimcilerin söylediği gibi insanlık kendini istençli bir şekilde kısıtlamasıyla ilerleyebildi.

Ve zaten Victor kaçar, doğaya kaçar. Ama sonra geri döner, bu bizim ''kafa dinleme'' dediğimiz şey ile aynıdır, geri dönmek üzere bir süre sadece dürtülerimize uyarız.

''Victor belirgin olarak suyu tercih ediyor ve suyu içişi sudan büyük keyif aldığını gösteriyor. Sık sık pencerenin yanında duruyor, gözlerini kıra çeviriyor,ve sanki o zevk anında, bu doğa çocuğu, özgürlüğünü kaybetme düşüncesini atlatmak için duru su ve güneşin görüntüsünü kullanıyor.''

Unutulmuş bir traffout klasiği. En az 400 darbe kadar güzel.
SPOILER

Vahşi Genç filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Vahşi Genç filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Vahşi Genç filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL