Kod Adı Kılıçbalığı

Yeni dünya düzenine göz kırpan alt metinleri ve terörle savaşmak için terör yaratmak gerektiği mesajlarıyla tam da 11 Eylül dönemlerinin yaşandığı zamanda vizyona girmesi nedeniyle bayağı fırtınalar koparmış bir filmdi. Hatta, filmde geçen "gerekirse kendi şehirlerimizi bombalarız ve terörün ne derecede korkunç olabileceğine insanları inandırırız" repliği "eğer onlar bize terör saldırısı düzenlerse biz de onlara terör saldırısı düzenleriz" şeklinde değiştirilmişti. 57. hükümet zamanında Abdurrahman Dilipak sıklıkla yazılarında veya katıldığı TV programında bu filme atıfta bulunur ve 11 Eylül saldırılarının ABD'nin kendi kendine yaptığı bir iş olduğunu söylerdi. Gel zaman git zaman, hükümet değişti ve ABD'nin 11 Eylül'ü bahane ederek başlattığı BOP'un eş başkanı göreve geldi. Dilipak ile aynı dünya görüşüne sahip bir insandı. Bu kez aynı Dilipak BOP'a daha ılımlı yaklaşmaya başladı. Katıldığı bir TV programında kendisine bu filmden örnek vererek ABD'yi ve BOP'u eleştirdiği hatırlatılınca da "Altı üstü bir film. Bırakalım filmleri ve gerçek hayata bakalım" demişti. Filmde Türkiye'nin adı iki kez geçiyordu. Bir sahnesinde İtalya haritasının üzerine Türkiye yazmışlardı. Filmin sonunda da İstanbul'daki ABD Büyükelçiliği(!) bombalanıyordu. İstanbul... Büyükelçilik... Film ekibinden bir kişinin bile Ankara'nın başkentimiz olduğunu bilmemesini Amerikalı olmalarına vererek bağışlayabiliriz. Bunun dışında John Travolta, Hugh Jackman ve Halle Berry'nin harika performansları, dozunda aksiyonu ve müthiş müzikleri ile hoş bir seyirlikti. Biraz daha çalışılsa ve daha iyi bir senaryo yazılsa sinema klasiği olabilecek bir potansiyele sahipmiş. Tüm bu güzel özelliklerine rağmen gelmiş geçmiş en kötü afişlerden birine sahiptir. Başroldeki tüm oyuncuların hatıra fotoğrafı çektirir gibi poz verdiği bu afişi çok mu düşünmüşler diye düşünmeden edemiyor insan. Yine de hala başucumdadır.