İtiraf
1. Eskiden film sektörünün içinde yer almam gerektiğine inanırdım şimdi düşünüyorum ki benden ışıkçı bile olmaz. Özel bir yaratıcılık işi olmalı sinema bence. Görsel zeka işi. Bu yüzden hep sadık bir izleyenden ötesi olamayacağımın farkındayım. Zaten artık böyle hayallerim de yok. Ama bir film yönet deseler bu Los Amantes del Circulo Polar olurdu. O soğuk atmosferi, müzikleri, tesadüfleri ve Ana & Otto ile tam benim hayal edebileceğim bir film. Aşka dair daha iyi bir film geleceğine de hiç inancım yok.
2. Sevdiğim bir filmi ya da müziği karşımdaki de çok beğensin istiyorum ama bir yandan da benim kadar anlayıp sevemez gibi bir düşünce yatıyor bilinçaltımda. Bu yüzden sevdiğim yerleri anlatmaya başlayıp işte bak diyerek onaylayıp, heyecanlanmasını bekliyorum. Çocuk gibiyim bu konuda sahi. Hem bekliyorum hem de inanmıyorum. İronik, pek.
3. Daha ikinci sınıfa geçtim ama staj bulmazsam işsiz kalıcam aha gitti geleceğim düşüncesi sardı bir anda, nereden geldiyse böyle. Kendimi çuval gibi hissediyorum. Ben çalışmazsam o cv nasıl dolacak ben ne yaparım diye düşünüyorum. Geç olmadığını biliyorum da bir anda bu konuya saplanıp kalmam iyi olmuyor. Başvurmadığım iş kalmadı, bana sabırlar olsun artık.
4. Çok yakın arkadaşlarımla film seçerken imdb puanı kaç diye sormalarına sinir oluyorum. Sert de çıkamıyorum çok ilgili olmadıklarını bildiğimden ama bir yandan da şimdi beğensen puanı düşükse laf mı değiştireceksin demek de istiyorum. Bananeyse, bana mı düştüyse. Gel de bana anlat.
5. Film analizi konusunda çok kötüyüm bu da en büyük utancım benim. Yüzlerce film izledim ama dikkatsizin önde gideni olarak en güzel detayları kaçırır en iyi şeyleri göz ardı ederim. Bu yüzden berbat bir analizciyim. Utanç veriyor bu bana nedense. Kendimi aptal gibi hissediyorum da diyebilirim. Unutkanlık hoş bir şey değil vesselam. Bu yüzden filmlere olduğunca az yorum yazarım. Ben de isterdim sayfalarca yazmak ama.