En yakındaki kitabın, 25. sayfasının, 5. cümlesi

"auersbergerbirarakısacatiyatrodannefretettiğinisöyledi,karısınınizinverdiğindenbirazdahafazlaiçtiğizamanlarda,diyebilirimki,birdenbireyıldırımhızındaiçindekileridışarıyayansıtırdı,iştebuoyuncugelmedenöncedeobirdenoyuncuyasaldırmış,bencehaklıolarakburgtiyatrosu'nudomuzahırıanabenzetmiş,beklenenoyuncuiçindebüyüklükbudalasıreplikçideyiminikullanmıştı;kuyruklupiyanoyaoturmalıymış,yeriorasıymışverahatdurmalıymış dedivehaniderleryagözlerinidevriyegibigezdirdi."

Yine de gündüz ne yaptığımı, aklımdan neler geçirdiğimi düşünürüm.

Kalabalık takasa tanıklık için toplanıyordu ve Stompmouth da aralarından kendisine yol açarak ön tarafa geçti

Söylediklerinden ''Bir muhabbet kuşu da ben olurum.'' aklımda kaldı.

Heyecanlanma huyundan kurtulmuştur.

"20. yüzyıl boyunca, Yeni İrlanda ve Yeni Gine'nin Sepik nehri vadisi gibi alanlar, sanatın vahşi ihtişamı ve var olan inanç sistemlerinin göz korkutucu karmaşıklığı yüzünden, araştırmacıların ve koleksiyoncuların dikkatini çeken bir hazine haline geldi." Julian Bell - Sanatın yeni tarihi

Yiyecek yetiştirmek ve bunları yemek zamanlarının çoğunu alıyordu.

Yüzüklerin Efendisi - Yüzük Kardeşliği / Tolkien

Boşu boşuna el sallıyordun arkalarından.

Serenad-Zülfü Livaneli

Bitkilerde topraktan alınan su ve mineraller yapraklara, yapraklarda üretilen organik besinler ise köklere doğru ulaşır.

Ama bu noktada gelecek için umut duymakta, uygarlığı

zenginleştirebilecek bir hazinenin belki de bizi beklediğini ve bu hazinenin bir dinsizlik

eğitimi deneyine değeceği umudunu beslemekte haklı olduğumu kabul etmelisiniz