Belirsiz Gece Suare No: 59 - Rusalka

Garip ve bana göre biraz dramatik bir film. Filmin sonunada kadar tebessüm ederek izledim Alisa'yı ama o son itibariyle şu an hiçbir şey hissetmiyorum filme karşı. Garip bir duygu bu.

misspace sana katılıyorum tatlım Amelia konusunda.

Bu arada bir ara ben de Alisa gibi saçımı yeşile boyayacaktım ama olmadı. İçimde kalmayacak illa boyayacağım bir gün :D

alisa ilginç bir karakterdi o nedenle filmin dalgalanan temposu pek rahatsız etmedi beni. çocukluğunu bir tık daha sevdim sanırım. o bale kursunun kapısına yapışmış haline çok güldüm. annesinin umursamazlığı da delirtici boyuttaydı hani. çocuğun kapı kolunu söktü be kadın bi dönüp baksana! en azından aşkta yüzü gülse dedim ama gitti o sorunlu tipi buldu. gerçi alisa'ya yakışan da buydu orası ayrı. sonu şok ediciydi tabi. emre yüzünden rahat rahat yazamıyorum da :) iyiydi hoştu ilginç karakterleri severim zaten. bi de uzun zamandır listemdeydi aradan çıkarmış oldum. öneri için teşekkürler yeşil :) yalnız amelie konusunda da iki çift lafım var. rusların amelie'si filan deniyomuş sanırım bu film için. alisa tatlım seni severim ama amelie'nin yanından bile geçemezsin bil istedim :D

Çoğunluğun aksine Alisa büyüdükten sonraki kısımları daha enteresan buldum. Büyüyen ve değişen Moskova Alisa'nın hikayesine daha iyi bir arka plandı sanki. Tempo benim için pek düşmedi yani. Ortalama bir seyirlik oldu benim için. Modern Rus sinemasına bir bakış diyelim. Yer yer sıkıldım,yer yer güzel çekimlerine daldım. Filmin benzerliğini bilemem de Amelie'de hissettiğimin aynısını hissettim. Sanırım bu tip filmler bana göre değil ama kötü de bulmuyorum. Başroldeki Mariya Şalayeva bu garip rolü çok iyi oynamış bu arada. Yaşı 18den çok daha fazla olsa da hiç garip durmamış. Takdire değer.

Filmler böyle başlayıp, aynı tempoyu tutturamayınca ne hissedeceğimi şaşırıyorum. Başları ne kadar güzeldi oysa ki. Ben pek beğenmedim Alisa büyüdükten sonra olan kısımları. Pek bir şey demeyeceğim filmle ilgili :)

filmi direk başucuma aldım ben :)

bana hüzünlü gelmedi film, çok keyifle izledim. alisanın hayal dünyasına bayıldım, kendince mucizeler yaratması, iç konuşmaları çok hoşuma gitti. tuhaf ve sevimli bir ailesi vardı, anneannesinin dondurma yemesi beni güldürdü her seferinde. sanırım izlerken gülesim vardı biraz da :P platonik aşkı da güzeldi, özellikle konuşmalarından not etmek istediğim replikler oldu.

oyuncu seçimi de çok başarılıydı, çocuk oyuncu kızın kendi çocukluğu gibiydi. alisanın marjinal karakterine cuk oturmuş, mimiklerini gayet başarılı buldum ben.

sonuç olarak film bittiğinde mutluydum ben, niyeyse hiç hüzünlenmedim. böyle bi filme ihtiyacım varmış, öneri için teşekkürler :)

Slav mitolojisinde rusalka diye bir mit var ilgisini çekenler araştırabilirler. Filmi sevdim Serpil in de dediği gibi sonlara doğru düşen temposuna rağmen filmi sevdim. Sevdiğim filmler hakkında pek yorum yazamıyorum ben.

Alisa cidden tuhaf bir kızdı. Hayatı anlamlandırırken baktığı pencere sıradan yaşamını örtüyordu. Çevresindeki insanlar da bir garip kişiliklerdi. Aşık olduğu adam, annesi, anneannesi, bacakları olmayan kadın... Yer yer gülümsetici genelinde kuzeyden gelen mutsuz bir film. Ben amelie diyemem filme. Hiç o kadar mutlu değil.

Filmin genelinde kullanılan müziklerde bir uyumsuzluk hissettim. Daha naif müzikler atmosfere yakışacakken bazı bazı fazla sert tercihler yapılmış.

Çok bağıntılı yazamadım, ortaya karışık döküldü. Saçmalamadan burada bitireyim(:

'Artık kimseyi beklemiyordum. Yirmiye kadar saydım ve sustum. Sonsuza kadar'

başlangıcı süperdi filmin,keşke hep minik alisanın hayatını anlatsalardı. çok çok iyi başladı ama tempo giderek düştü bence,o tempoyu canlı tutabilseydi kesinlikle "rusların amelie si" fikrini desteklerdim ama üzgünüm o kadar iyi değildi. hıı buradan sanki filmi beğenmemişim fikri çıkmasın,gayet güzel bir filmdi çok eğlendim izlerken ama ilk sahneleri çok daha fazla şey vaad ediyordu ama malesef filmler genelde son sahneleriyle akılda kalıyor :)

özellikle iki sahneyi çok beğendimi belirtmek isterim: 1. filmin başında alisanın annesinin çıplak denizde yüzmesi,kim ne derse desin bence çok estetik sahnelerdi :)

2.ağlayan bira bardağı... çok güldüm:)

spoiler olmasın emre kesin okur o yüzden sadece diyeceğim ki keşke öyle bitmeseydi...

-kim ay da bir arsa satın almak ister ki

-kacıp gidebilecekleri bir yerleri olsun isteyenler

-senin ay da arsan var mı?

-kaçmaya ihiyacım yok burası yeteri kadarkötü

-neden?

-burayı seviyormusun ?

-bilmiyorum, herşeyi denemedim henüz. mesela daha hiç ananas yemedim :)

balerin olma hayalini annesinin umursamazlığı yüzünden kacıran, kafasına koydugu halde tum cabalarına ragmen balerin olmayı beceremeyen, hayatın birçok zorluklarıyla cok erken yüzleşen, hayatakarsı küskün umutsuz ve yalnız ve aynı zamanda oldukca sevimli ama tuhaf bir kızdır Alisa.

tuhaf annesi, ondan daha tuhaf anneannesi ve cevresındekı garip kişiler ve yeşil saçlı Alisa.

Aşk, hiç beklemediği bir yerde ve hiç beklemediği bir zamanda gelir.

Tam evet işte bu derken..

oysa ki hayatının en mutlu günüydü..

Yine de sonu böyle olmamalıydı sanki..çok üzüldüm..

"Tuhaflığıyla şaşırtırken aynı zamanda kahkahalara boğan, garip bir yaşam enerjisiyle dolduran, çok mutlu bir film. Bir o kadar da mutsuz bir film. Hayat gibi. Bazen de hayattan bihaber." (alıntı)

oysa ki hayatının en mutlu günüydü...