12 yıl önce
Tanrıkent filmine yorum yazdı:
Siyah filmine yorum yazdı:
çok fazla film seyrettim ama hiç yorum yapma gereksinimi hissetmemiştim.Bu film insanı Allah'a inandırır.Bu film imkasızın sadece insanoğlu tarafından üretilmiş bir sözcük olduğunu anlatır.Bu filmi izleyip de gözleri dolmamış biri var ise şayet ; hislerini bir yerlerde bırakmıştır..
Tavsiyem ; eğer ciddiye alarak izlemicekseniz ,ne bu yorumlara itibar gösterin,ne de bu filmin oynat butonuna basın .
Ama yok ben ciddiye alıcam diyenler; bu filmi izlesin ve hayatlarında ne kadar çok şey olduğunu fakat kıymetini bilmediğinin farkına varırlar ve gelip buraya 2 kelam yazmayı çok görmezler!
rio de janerio’nun bir ghetto’sunda gangsterlik üzerine kurulu film kendi içerisinde izleyiciye bir çok ders veriyor ve hayatın oradaki ucuzluğunu gerçekçi bir şekilde ortaya koyuyor.
filmde iç içe hikayeler olmasına karşın, sanki bir roman gibi başlıklarla karakterleri tanıtması ,karmaşık hikaye örgüsünü bir nebze rahatlatıyor.
şidddet genel anlamda kadınlar üzerinden doğuyor, ya da kadınlar üzerine bir terkediliş,reddedilme şiddetin ayağını gaza bastırıyor da diyebiliriz.
filmin kurgusu adeta güney amerika samba müzikleri ritminde ilerliyor, filmin ön çalışması kadar ,çekimlerde de gayet estetik değerlere özenildiği belli.zaten böyle bir senaryo, görsellikten yoksun olsaydı sanırım hepimiz biraz yadırgardık.
şöyle de negatif bir yanını söyleyeyim, filmi izliyoruz,beğeniyoruz hatta vayy be diyoruz. ama bizde derin etkiler bırakmıyor, nedenini ise şöyle açıklayayım ; genelde olay üzerine durulmuş bu asıl o ... Devamı
rio de janerio’nun bir ghetto’sunda gangsterlik üzerine kurulu film kendi içerisinde izleyiciye bir çok ders veriyor ve hayatın oradaki ucuzluğunu gerçekçi bir şekilde ortaya koyuyor.
filmde iç içe hikayeler olmasına karşın, sanki bir roman gibi başlıklarla karakterleri tanıtması ,karmaşık hikaye örgüsünü bir nebze rahatlatıyor.
şidddet genel anlamda kadınlar üzerinden doğuyor, ya da kadınlar üzerine bir terkediliş,reddedilme şiddetin ayağını gaza bastırıyor da diyebiliriz.
filmin kurgusu adeta güney amerika samba müzikleri ritminde ilerliyor, filmin ön çalışması kadar ,çekimlerde de gayet estetik değerlere özenildiği belli.zaten böyle bir senaryo, görsellikten yoksun olsaydı sanırım hepimiz biraz yadırgardık.
şöyle de negatif bir yanını söyleyeyim, filmi izliyoruz,beğeniyoruz hatta vayy be diyoruz. ama bizde derin etkiler bırakmıyor, nedenini ise şöyle açıklayayım ; genelde olay üzerine durulmuş bu asıl olan ana temayı sarsıyor, yani şiddet içerikli sahneler o kadar fazla ki bir yerden sonra seyirci duygusuzlaşıyor, insanların ölümü sıradanlaşıyor, ama nakavt ned’in vurulduğu sahnede silah sesi bile duymuyoruz, işte burada etkileniyoruz. yani olaydan çok olgu üzerine durulsaydı bence filmin konusuna daha çok hizmet ederdi.
tabi bu yönetmenin tercihi yazının en başında dediğim gibi oradaki hayatın ucuzluğuna vurgu yapmak istemiş olabilir.
sonuç itibariyle, film kendini sürükletiyor, izlerken sıkılmıyorsunuz, bunda kurgusunun büyük payı var bence.