Hugo Yorumları

Hugo filmi detayları

@ukonaklilar

1 yıl önce

6.6 / 10

Ehgüzeliste

@zepuhian

2 yıl önce

Gayeni kaybedersen, bozuk bir makineden farkın kalmaz.
Ailenizle izleyebileceğiniz eğlenceli güzel bir film, çok hoşuma gidiyor bu tarz filmler.

@enik_kral

3 yıl önce


Hugo, babası ölünce amcası ile birlikte istasyondaki saatin bakımı ile ilgilenmektedir. Babasından kalan çizim yapabilen otomatı tamir ederek, kendisine bırakmış olabileceği mesaja ulaşmak ister. Georges Melies ise bir tren istasyonunda küçük bir oyuncakçı dükkanı işletmektedir. Dükkanından kaybolan parçaları çalan Hugo’yu yakaladığında cebinden çıkan defteri inceler. Defterde otomata ait çizimlerin olduğu sayfaları hızlı bir şekilde çevirdiğinde, sinemada olduğu gibi görüntüler hareket kazanır. Defter, Melies’e hem kendi yapmış olduğu otomatı hem de artık unutmak istediği sinemayı hatırlatır. Otomat, tamir edildikten sonra gerçekleştirdiği ilk çizim Melies’in Ay’a Seyahat’ filmine aittir. Öldüğü sanılan Melies’i saklanmaya çalıştığı yerden, kendi yaptığı otomat ve kendisi gibi bozuk şeyleri onarmayı seven Hugo çıkarır. Melies, sihirbazlık ile ilgilenirken sinemayla tanışınca sihirbazlığa ait birikimini başarılı bir şekilde sinemaya taşı
... Devamı

Hugo, babası ölünce amcası ile birlikte istasyondaki saatin bakımı ile ilgilenmektedir. Babasından kalan çizim yapabilen otomatı tamir ederek, kendisine bırakmış olabileceği mesaja ulaşmak ister. Georges Melies ise bir tren istasyonunda küçük bir oyuncakçı dükkanı işletmektedir. Dükkanından kaybolan parçaları çalan Hugo’yu yakaladığında cebinden çıkan defteri inceler. Defterde otomata ait çizimlerin olduğu sayfaları hızlı bir şekilde çevirdiğinde, sinemada olduğu gibi görüntüler hareket kazanır. Defter, Melies’e hem kendi yapmış olduğu otomatı hem de artık unutmak istediği sinemayı hatırlatır. Otomat, tamir edildikten sonra gerçekleştirdiği ilk çizim Melies’in Ay’a Seyahat’ filmine aittir. Öldüğü sanılan Melies’i saklanmaya çalıştığı yerden, kendi yaptığı otomat ve kendisi gibi bozuk şeyleri onarmayı seven Hugo çıkarır. Melies, sihirbazlık ile ilgilenirken sinemayla tanışınca sihirbazlığa ait birikimini başarılı bir şekilde sinemaya taşır. Kendisinden önce çekilmiş olan filmler basit görüntülerden oluşurken, Melies çektiği filmlerde kestiği ve eklediği bir kaç kare ile göz yanılgısını kullanarak, hayalleri gerçeğe dönüştürmeyi başarır.
Filmin açılış sahnesinde, hareket halindeki makine çarkları ve şehrin hareket eden ışıkları arka arkaya gösterilerek uyumlu bir geçiş sağlanmıştır. Bu sahne, film içinde ikinci defa tekrar ederken Hugo ’’Ben tüm dünyayı bir makine olarak düşünürüm. Makineler asla fazladan parçalarla gelmezler. Makineler daima ihtiyaçları kadar parçayla gelirler. İşte bu yüzden düşündüm ki, eğer tüm dünya kocaman bir makine ise ben fazladan bir parça olamam. Burada olmamın bir sebebi var.’’ diyerek kullanılan görüntünün gücünü de arkasına alır. Hugo, istasyon bekçisi tarafından yakalandığında otomatı düşürdüğü için, Melies’i görünce otomatın bozulduğunu söyler. Bunun üzerine Melies, Hugo’ya otomatın görevini yerine getirdiğini söyler.
Filmde Hugo, istasyon bekçisi tarafından kovalandığında saat kulesine saklanır ve saatin yelkovanına asılı kalır, bu sahne aslında 1923 yapımı Safety Last!’ filmine saygı duruşu niteliğindedir. Filmler arasındaki saygı niteliği taşıyan tekrarlar filmin sinema sevgisine dair söylemine de hizmet ediyor. Hugo’nun otomat sayesinde, kendini saklamaya çalışan Melies’i bulduğu gibi, sinema tarihi de geriye dönük kendini saklamış sinemacılar, filmler ve sahnelerle dolu. Kendileri gibi düşünenleri ya da geride bıraktıkları sayesinde keşfedilmeyi bekliyorlar. İlk film denildiğinde her ne kadar Lumiere kardeşlerin ismi akla geliyor olsa da, Martin Scorsese filminde George Melies’in sinemaya katkısına dikkat çekmiş. Martin Scorsese, bir çok filminde olduğu gibi yine kendisine küçük bir rol vererek filminin içine saklanmış, George Melies’in sette fotoğrafını çeken kişi Scorsese’nin ta kendisidir.

@mifer600

7 yıl önce

7 / 10

Film hakkında fazla bir şey diyemeyeceğim. Konu ilerleyişi klişe ve karakterler fazla karikatürize idi. İzledikten sonra bilmeyenler "Georges Melies" ismini merak ediyorlardır ama fazla bir şey vaat etmiyor film. Gerektiğinden fazla abartıldığını düşünüyorum, bunda yönetmenin de payı büyüktür muhakkak.

Not: 7/10

@manas

10 yıl önce

Film değil de bir masal. Andersen masalları gibi. Bütün karakterler de bu minvalde yaratılmış sanki. Özellikle Sir Ben Kingsley huysuz katı görünüşlü fakat iyi yürekli ihtiyar rolünde başarılı bir portre çizmiş. Görsellik ise tek kelimeyle muhteşem. Böyle bir filmi otobüs yolculuğunda izlemiş olmam büyük talihsizlik.

@otlu_kek

10 yıl önce

senaryo olarak çok doyurucu bulmasam da görsellikten kurtarıyor film.Gerçekten çok büyülü bir atmosfer yaratılmış.Hugo ve hikayesinden ziyade film boyunca martin harry potter'ı çekse kim bilir nasıl bir güzellik ortaya çıkardı yahu diye düşündüm.George melies'in evinin olduğu karlı heykelli büyülü atmosferde harry potter ve voldemort sahnelerini kurguladım kafamda:) Başka bir dünyaya daldığıma göre senaryo beni memnun etmemiş demekki ama yönetmenin son yıllarda çektiği leo'lu seks,uyuşturucu,kalpazanlık filmlerinden çok daha nitelikli olduğu da bir gerçek.

@madamoz

10 yıl önce

7.9 / 10

Bir masalın içine girip orada 2saat 6dakika kadar bir süre yaşamak istiyorsanız buyrun sizi önden alalım.

dipnot. Bu tarz filmleri seviyorum ama bu film çok daha iyi olabilirdi. Bunu da es geçmemek gerek. (7.9/10)

@hilalgengec

11 yıl önce

8.5 / 10

büyülendim....

@kahvemsi

11 yıl önce

Tek kelimeyle harika.

@thematrixhasyou

11 yıl önce

Georges Melies'a sonsuz saygılarımızla!
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL